"ABbizi bir pazar olarak görüyor. Bundan bir ay önce Hollanda ve Polonya ticaret bakanları yüzümüze söylediler. 'Siz çok duvar koyuyorsunuz, kendinizi çok korumaya alıyorsunuz' dediler. Kendi doygunlukları yüzünden bizim gibi pazarlara yönelmek isteyeceklerdir. Ancak bizim kendimizi çekip çevirecek bir düzene geçmemiz gerek, çok teslimiyetçi olmamak gerek. Bu hükümetin 'AB için onu da, bunu da kabul edelim' politikası içinde özellikle önümüze gelecek konu tarımdır. Tarımda halk da devlet de hazırlıksız. DTÖ'nün kararlarının uygulanması uzun sürelerle olacak belki ama bu süreler tarım için uzun değil. Kararların iki boyutu var, tüketici açısından ucuzluğa doğru gidişat olacaktır. Arjantin'den et gelecek ve belki tüketici kilosu 3 milyona et yiyecek. Ama ikinci boyut daha önemli: Memleketin yüzde 40'ı tarımla yaşıyor. Onlar ne yapacak? Avrupa'da yüzde 2-3'lük tarım nüfusunu korumak kolaydır. Bizim tarım kesimimizi korumadan duvarları kaldırmak ciddi sıkıntılar yaratacaktır."