IMF 'cari açık riskli' dedi topu yine hükümete attı
Enflasyonla mücadeleye övgü yağdıran IMF iç talepteki canlanmaya dikkat çekti. Cari açığa işaret eden IMF, hükümeti uyardı.
Yılın ilk yarısında cari açığın 10 milyar doları bulması, Uluslararası Para Fonu'nu da (IMF) tegirdin etti. IMF, Türk ekonomisinin makro ekonomik koşullarının, on yıllardır yaşanan en iyi düzeyde olduğunu belirtirken, cari açık ve borç düzeyinin risk oluşturduğu uyarısında bulundu. Ancak kuruluşun kendi programı olmasına karşın, "Ekonomi iyi gidiyor ancak cari açığıa dikkat" uyarısı kafalarda soru işaretleri yarattı. Ekonomistler kuruluşun topu hütümete attığı görüşünü savundu. 2001 ekonomik krizinde cari açığın Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 5'ine ulaşmıştı. Uzmanlar cari işlemler açığının bu hızla yılsonunda 12-14 milyar dolara çıkacağını savunuyor. Bu da GSMH'nin yüzde 4-4.5'i anlamına geliyor.
ENFLASYONDA BAŞARI IMF mevzuatının 4. maddesi çerçevesinde bütün üye ülkelere uygulandığı gibi Türkiye'nin genel ekonomik durumunun IMF İcra Direktörleri Kurulu'nca 30 Temmuz tarihinde ele alınmasının ardından hazırlanan rapor, Fon tarafından yayınlandı. Raporda, Türk hükümetinin uyguladığı mali politikalar ve enflasyonun düşürülmesi çabaları övülerek, bu yılki yüzde 12'lik enflasyon hedefine ulaşılmasının ve büyüme oranının yüzde 5'i aşmasının beklendiği vurgulandı. Ankara'nın sıkı mali politikaları sayesinde faiz dışı bütçe fazlası hedefinin aşıldığına dikkat çekilirken, Türkiye'nin cari açık konusunu yakından izlemesi tavsiye edildi. Raporda şu görüşlere yer verildi: "Yurt içi talep büyümesi olağanüstü güçlü ve bu cari açığın genişlemesine katkıda bulunuyor. Yurtiçi talebin güçlü olmayı sürdürmesi durumunda mali politikaları daha da kısmaya hazır olmaya ve en azından cari açığa ilişkin görünümün istikrar kazanmasına kadar, bu yılın mali performans fazlası tasarruf edilebilir." Raporun giriş bölümünde, 2000 ve 2001 yılı krizlerinin yıkıcı etkilerine işaret edildikten sonra, bunların ardından sağlanan güçlü çabalar sayesinde hızlı ve etkili bir toparlanma elde edildiği kaydedilerek, ''2003'te yüzde 6'yı aşan yüksek faiz dışı bütçe fazlası, kamu borcunun sürdürülebilir ve azalan bir yönde tutulmasına katkıda bulundu.
İSTİKRARLI BÜYÜME IMF'nin 4. maddesi çerçevesinde yayınladığı değerlendirme raporunda, bütün bu olumlu gelişmelere karşın Türk ekonomisinin bazı risklerle karşı karşıya olduğu belirtilerek, şu noktalara yer verildi: ''Yurtiçi talep hızla artmaya başladı ve sonuç olarak cari açık genişliyor. Kamu borçlarının yüksek boyutu, vadelerin kısalığı ve döviz kompozisyonu ayrıca önemli bir zafiyet kaynağı. Orta vadede hükümetin esas sınavı, sürdürülebilir büyüme ve düşük enflasyon hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak politikaların uygulanmasıdır. Hükümetin mecliste güçlü bir çoğunluğa sahip olması ve 3 yıl daha yeni seçimlere gerek bulunmaması bu başarıya ulaşmak için gereken zorlu yapısal reformların uygulanması için görülmemiş bir fırsat yaratıyor.'' Raporda, hükümet ve Merkez Bankası, enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesinden dolayı tebrik edilirken ''Direktörler, enflasyonun düşük tutulması hedefinin sağlanmasında Merkez Bankası'nın bağımsızlığının korunmasının önemine işaret ettiler'' denildi.