|
|
Devlet deneyimi
Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de başarının göstergesi neticedir. Son 5-6 yılda bir takım tamamlayıcı desteklerin de katkısı ile en fazla aşama kaydeden sportif branş, futbol olmuştur. Futbolu başarılı kılan tamamlayıcı destek denildiğinde de akla şu faktörler gelir; - Özal'la birlikte çoğalmaya başlayan ve iyi takip edilen çim sahalar. - 3813 sayılı Özerk Futbol Yasası ile azaltılan bürokratik engeller. - Kaliteli ve birikimli yerli hocaların ülke geneline yayılması - Başarı için tüm kurumlarca başlatılan ortak seferberlik. İşte Türkiye'nin bir anda kazandığı bu hızlı gelişim ve yan etkiler Türk futbolunu dünya devleri arasına soktu. Türkiye dünyada bu özelliği ile çabucak tanındı ve futbolcu ihraç eden bir ülke haline geldi. Sporun tüm katılımcıları bu durumdan büyük keyif alırken, başarıyı destekleyen sportif katmanlarda birdenbire "Gereksiz yetki karmaşası" başladı. Bunun adını "Devlet deneyimi eksikliği ya da bürokratik deneyimsizlik" koymak mümkündür. Adını ne koyarsanız koyun bu eksiklik kendisini Türkiye- Azerbeycan milli maçında gösterdi. Şeref tribününe gelinmedi, seremoninin yeri değişti, yabancı misyon karşı tiribüne taşındı. Bu olay öyle garipti ki; hizmetini hiç unutmayacağımız eski 1. Ordu Komutanımız Necdet Timur Paşa dahil herkesin tepkisini çekti. Tüm bunlara rağmen " Türkiye futbolda başarısız, federasyon ve başkan Ulusoy başarısız" demek mümkün mü? Tabii ki hayır. Ya bu kargaşa ve hatalar? O da inkar etmesi mümkün olmayacak şekilde ortada. Öyleyse bu döneme Türk futbolunda 'Gölgeli başarı' demek mümkün. Bu başarıyı gölgeleyen devlet deneyimindeki ve bürokrasi bilgisindeki eksikliktir. İşte eski Spor Bakanımız Bay M. Ali Yılmaz'ın adaylığı bu anlamda büyük önem taşımaktadır. Adaylara Türk futbolu adına başarılar.
|