|
|
Kulüpler ve federasyon
Kamplaşmak, bölünmek ve bölgecilik ülkemizde onarılması güç yaralar açmıştır. Bu onarımı güç olan sosyal yaranın, mazide ne denli izler bıraktığı hala hafızalarımızdan silinmemiştir. Bu acı anıların 68, hele hele 76 -78 kuşağındaki insanlarımızda ne tahribatlar yaptığını herkes bilmektedir. Çok şükür bu köprülerin altından çok sular geçti diye düşünürken, benzer tehlikelerin kıpırdanması spor adına bizleri tereddüde düşürmektedir. Özellikle bazı kulüp yöneticilerinin son haftalarda verdiği demeçlerden tehlikeli sinyaller almaktayız. Trabzon'da, başkan ve bazı yöneticilerin federasyon seçimleri ile ilgili son demeçleri Trabzon'un alıştığımız birlik ve dirlik geleneğine uymamaktadır. Unutmayınız ki üzüntüde ve sevinçte birleşebilen toplulukların başarılarının baş düşmanı bölücülük ve bölgeciliktir. Bu hadisenin birlik, dostluk ve kardeşlik bağlarını kuvvetlendirmek, tek hedefi olan spora sıçraması tehlikelerin en büyüğü olacaktır. Son günlerde Türkiye Futbol Federasyonu seçimleri için Trabzon'da "Alenen kanaat belirtmek'' ileride ülke sporunda derin yaralara neden olabilir. Bu derin yaralar nedeniyle kamplaşacak kulüplerin sportif yarış yerine, kin ve nefret duyguları ile bölgesel bir yarışa sürüklenecekleri de kesindir. Yıllarca Türk sporunun başarılı bir rotaya girmesi için mücadele eden devlet, kulüp yöneticileri ve spor medyasının bu hususta tepkili tavırları kaçınılmaz olmalıdır. Özellikle Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ve yöneticileri bu dönemde bu hassas dengeye son derece dikkat etmelidir. Futbolu yönetenler bir kulübün değil her kulübün başkanı olduğunu asla unutmamalıdır. Ülkede idari görevlerde bulunanlar Hz. Ömer'in Nil nehri kenarındaki kaybolan kuzudan dahi sorumlu olduğunu unutmamalı ve ona göre davranmalıdır. Bir daha "Şu veya bu başkan adayı bizim adamımızdır, bizim hemşehrimizdir" mantığından hareket edilmemelidir. "Bizim Ahmet, bizim Mehmet, hemşehrilik" mantığı derhal terk edilmelidir. "Yönetici midir, adil midir, başarılı mıdır, şaibeli midir, zanlı mıdır, kültürlü müdür" kıstasları ön plana çıkmalıdır. Seçimin gerçek kıstasları bunlar olmalıdır. Bir devrin ve her devrin adamı değil, spor adamı bakışı hakim olmalıdır. Aksi takdirde yedi coğrafi bölgeden yedi aday olur. Unutmayınız ki Türkiye'nin her ili birbirinin hemşehrisidir. Yine unutmayınız ki yiğidin mekanı yoktur.
|