|
|
|
|
|
|
Kariyer yapma uğruna anne olmayı ertelemeyin
Günümüz kadınının kariyerini ön plana çıkararak, anneliği ileri yaşlara ertelemesi kısırlığın geç fark edilmesine yol açıyor. Bu alandaki tedaviler son derece gelişmiş olmasına rağmen, doğurganlık yaşı ilerledikçe başarı şansı düşüyor
Son yıllarda yürütülen bilimsel çalışmalar, her altı çiftten birinin kısırlık problemi ile yüz yüze geldiğini gösteriyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, kısırlığın kadında ve erkekte eşit oranda görüldüğünü belirterek, "Burada önemli olan geç kalmamak. Kariyer planlarınızı yaparken bunu dikkate alın" diye uyarıyor. Kısırlığın (infertilite) en kısa tanımı şöyle: "Düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen bir yıl içinde gebelik oluşmaması." Kısırlığın varlığından söz edebilmek için, en az bir yıl beklenmesi gerekiyor. Peki neden bir yıl? Gebelik isteyen, sağlıklı çiftlerde bir aylık deneme sonunda gebe kalma şansı yüzde 20. Bu oran üç ay sonunda yüzde 50'ye, bir yıl sonunda ise yüzde 90'a ulaşıyor. Ama yaşı ilerleyen kadınlarda ve özellikle yumurtalık rezervinin giderek azaldığı durumlarda, doktora gitmeden önce gebeliği bekleme süresi altı aya iniyor. Erkekte sperm sayısının hafif düşüklüğü, yumurtlamanın seyrek olması gibi bazı durumlarda daha uzun bir bekleme devresinin sonunda kendiliğinden, tedavi yapılmaksızın gebelik oluşabiliyor. Gebelik oluşabilmesi için cinsel temas sıklığı da önem kazanıyor. Özellikle yumurtlama döneminde, gün aşırı ilişkide bulunmak, gebelik olasılığını artırıyor. Düzenli adet gören bir kadında yumurtlama dönemi, beklenen adetten yaklaşık 14 gün önce başlıyor. Yumurtlamadan sonra yumurta hücresi 24 saat içinde döllenebiliyor. Temas sonrası spermlerin yumurtayı dölleyebilme yetenekleri ise, yaklaşık 48 saat. Başarılı bir tedavi için çiftlerin doğru değerlendirilmeleri ve kısırlık nedeninin ortaya konulması gerekiyor.
YUMURTA REZERVİ ÖNEMLİ Özellikle kısırlık tedavisi ve yardımla üreme teknikleri konusunda uzun yıllardan beri çalışan Doç. Dr. Cem Fıçıcıoğlu, kısırlığa yol açabilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi. Fıçıcıoğlu, "Jinekolojik hastalıklardan ve kısırlıktan korunmak için yaşınıza ve cinsel hayatınızın aktif olup olmadığına bakmaksızın, iyi bir jinekolojik kontrol yaptırmalısınız. 18 yaş ve üzerindeki tüm kadınlar mutlaka her yıl jinekolojik muayene ve pap smear testini yaptırmalı, vajinal ultrasonografi çektirmeli. Cinsel ilişki sırasında hijyene dikkat etmek ve prezervatif kullanımı da çok önemli" diye konuştu. Fıçıcoğlu, kısırlık konusunda ise, şu mesajı verdi: "Burada önemli olan geç kalmamak. Yumurta çıktığı sürece, bu şans hastaya verilmeli. Bir - iki denemede başarısız sonuç aldınız diye ümitsizliğe kapılmayın. Mutlaka tekrar deneyin. Çocuk sahibi olmak isteyen her çiftte, mutlaka erkekte sperm sayımına, kadında adetinin üçüncü günü bazal hormon tetkiklerine, yani yumurtalık rezervine bakılması gerekir. Ayrıca, kadının yumurtalığına ultrasonografi ile bakmak, antral folikül denilen, küçük kistlerin olup olmadığının anlaşılması açısından son derece önemli."
HİJYENE DİKKAT EDİN Serviks (rahim ağzı) enfeksiyonları, klamidya, üreplazma ve mikoplazma, gonore (bel soğukluğu) ile herpes simpleks virüsünün yol açtığı enfeksiyonlar, "jinekolojik enfeksiyon" olarak adlandırılıyor. Yaygın olarak görülen bu enfeksiyonlar, yaptığı kalıcı hasarlarla ileride kısırlığa neden olabiliyor. Rahim ve rahim ağzında, düz kas dokusunun büyümesi sonucu ortaya çıkan iyi huylu tümörler ise "myom" olarak adlandırılıyor. 30 - 40 yaş arası her beş kadından birinde myom görülüyor. Kısırlığın yüzde iki - üçünün nedeninin myomlar olduğu tahmin ediliyor. Rahim içi tabakasında değişikliklere neden olduğundan, döllenen yumurtaların rahme tutunmasını engelleyebiliyor. Bunun yanı sıra, yumurtalık kanallarına baskı yaparak, spermin yumurtaya erişmesini de engelleyebiliyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|