kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 
Ben rujumu tazelerken sen yola koyul
Kahve içmezsem ruh gibi dolaşırım

Ben rujumu tazelerken sen yola koyul

Bu sokaktan geçerken başını çevir bebeğim. Dalgalarla boğuşmak harcın değil. Burada güneş doğmaz bilirim. Ceketin buruşmasın, ütüsü bozulmasın. Ellerini sürme çamura bulaşmasın. Benim yatağım senin rahatını kaçırır

Nazan Öncel'in son albümünü dinlediniz mi? Hangi şarkısını anlatsam ki... Sabahları direksiyonun başına geçtiğimde eşlik ediyor, bir vokal yapıyorum sormayın. "O senin neyin olur derlerse, gülüm olur, balım olur diyeceğim, O senin neyin olur derlerse, sevgilim sevgilim diyeceğim, Hay hay buyursun gelsin, hay hay temelli gelsin." Hani bazı sanatçılar vardır, albümü çıksın diye heyecanla, biraz telaşla hatta minik kuşkularla beklersiniz. Acaba bu seferki eskisi kadar iyi olacak mı? Bu benim adamım, beni hayal kırıklığına uğratacak mı? Üç beş isim vardır benim için. Biri tabii ki (bu köşeyi yakından takip edenler bilir) Candan Erçetin, diğeri Mazhar Alanson sonra Teoman var. Sezen Aksu'yu hiç saymıyorum o başlı başına bir yazı konusu olur. Bir de Nazan Öncel... Nazan Öncel, besteleri, güfteleri bir yana mükemmel bir yorumcu. Evde, büroda ve arabada birer tane bulundurduğum Ahmet Kaya klasiklerinde "O mahur beste çalar, Müjgan'la ben ağlaşırız" ı söylüyor. Ama ne söylüyor! Öyle heyecanla bekledim ki albümü. Korka korka koydum müzik setine. Ya beni alıp götüren bir şarkı yoksa ya hiçbirini sevmezsem? "Beğenmezsen beğenme" diyenleri duyar gibiyim. Olur mi hiç? Bir sanatçının "fan"ı olmak işte böyle bir şey. Sanki kendi albümünüz çıkar gibi heyecanlanacak, sancılar içinde bekleyeceksiniz. Öyle kolay değil, "Nazan Öncel'e bayılırım" demek.

***

Albüm tek kelimeyle müthiş. İlk iki parça eğlenceli, hareketli. Ama üçüncü parça yok mu? Hani Tarkan'la düet yaptığı. Daldım gittim dinlerken. "Soruyor musun bakalım nasılsın diye, ne biliyorsun belki, iyi değilim bu gece." "Anlamadan" diyor Nazan Öncel, "Anlamadan" diye tekrar ediyor Tarkan, "Dinlemeden" diye devam ediyor. "Son sözümü söylemeden" diye ekliyor Tarkan. Nereye böyle?" Hiç başınıza gelmedi mi? Hani karşınızdaki gidiyordur. Bir anda fark edersiniz ki aslında sizi hiç anlamamış, hatta dinlememiş. Uzun zamandır da nasıl olduğunuzu sormamış bile. Bir de "Gül Pansiyon" var. İç acıtan bir aşk şarkısı. "Bir odamız vardı bizim" diye başlıyor, "Kalbim Gül Pansiyon'da kaldı" diye bitiyor. "Bir balkonumuz vardı bizim, Geceyi karşılayan Sahilde gitar sesleri Ay ışığında yaz gecesi, Şaraptan mı neden Ağlatırdı bizi" Herkesin hayatında bir Gül Pansiyon vardır, deniz kenarında sabahlara kadar gitar çalıp, bağıra çağıra şarkı söylediği. Gecenin sonuna doğru hüzünlenip ağladığı... Hiçbir tatil o tatil gibi olmamıştır, olamaz da... Şarkıyı dinlerken hem hüzünlendim hem de gülümsedim. Ben nerede bıraktım acaba kalbimi? Bodrum mu, Marmara Adası mı? Yok yok. Sanırım Kaş'ta bir pansiyonda kaldı. Kaldı da ne oldu? Bugün dönmek ister miyim oraya? Tabii ki dönmek isterim ama bugünkü yaşımla ya da bugünkü duygularımla değil, o günkülerle...

***

Nazan Öncel albümün ismini "Yan yana fotoğraf çektirelim" koymuş. Ne kadar uzun zaman oldu fotoğraf çektirmeyeli biliyor musunuz? Her pazartesi gazetede gördüğünüz röportaj fotoğrafından bahsetmiyorum. Şöyle sıcacık yanımdakine sarıldığım ya da başımı omzuna dayadığım fotoğraftan bahsediyorum. Görev gibi yapılanlardan değil. Hani güzel gözükmeye çalıştığınız, duruşunuza dikkat ettiklerinizden değil... Doğal olanlardan. En rahat kıyafetinizle, makyajsız, karışık saçlı, şöyle kocaman gülerken... Hani bütün defolarınızın ortaya çıktığı... Sonrasında benzer cümlelerle üzerinde konuştuğunuz ama hiçbir zaman atamadığınız fotoğraftan. "Bu fotoğrafta biraz dişlek mi çıkmışım ne? Biraz da kilolu gözüküyorum, baksana kollarıma. Garip de gülmüşüm üstelik." Sensin işte sen. Ne söyleniyorsun. Diğeri gerçek sen değilsin ki! Bu akşam evde mangal yapacağız, yani ev biraz kalabalık olacak. Hava biraz soğuk ama olsun, mangal mevsimi açmanın zamanı geldi. Şu yazıyı bir bitireyim, salata yapacağım, ince kıyım. Fotoğraf çekme işini kız kardeşime vereceğim, gereksiz yere orada burada flaş patlatsın, ne poz verelim ne kameraya bakalım. Fonda Nazan Öncel söyleyecek. Bir şarkı var herhalde gece boyunca 5-6 kez çalacak. Hangisi mi? Favorim olan.
İsmi Küçük Gemiler "Küçük gemiler su alır bebeğim Bu sokaktan geçerken başını çevir bebeğim Dalgalarla boğuşmak senin harcın değil Burada güneş doğmaz bilirim Ceketin buruşmasın, ütüsü bozulmasın Ellerini sürme, çamura bulaşmasın Benim yatağım rahatını kaçırır Ben rujumu tazelerken, sen yola koyul Büyük gemiler buradan geçmez bayım" (Tek kelime söylemem. Yazarsam şarkıya ayıp olur.) Kendinize bir iyilik yapın, Nazan Öncel'in albümünü baştan sona dinleyin. Üzerine bir de fotoğraf çektirin, en sevdiğiniz kişinin elini tutun, aynı kareye girin. Söz veriyorum pişman olmayacaksınız.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Masal gibi bir ev..   / 17-07-2004
 Devir kilo ölçen bilgisayar devri   / 26-06-2004
 Öğlen karakolda gece Reina'da   / 19-06-2004
 Mavi bebek ameliyatının başrolünde bir marangoz vardı   / 12-06-2004
 Kadın elbiseme bayıldı hem de o kadın   / 05-06-2004
 Bir radyo programında iki saat ne konuşulur?   / 29-05-2004
 Adam kadını tokatlıyor ve ben çok gülüyorum   / 22-05-2004
 Ben rujumu tazelerken sen yola koyul   / 15-05-2004
 Emekliyoruz yavaş yavaş   / 08-05-2004
 Türk kadınını temsil etmiyorum   / 01-05-2004
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Keklik sürüsü satın alıyorum
İlgilenenler için tanesi 75...
KENAN ONUK
Festival günleri geride kaldı
İstanbul Caz Festivali...
FİLİZ AKIN
Sessiz sedasız İstanbul'a döndüm
Nihayet evimdeyim. Bu...
Fakirliği çok iyi tanırım
Fakirliği çok iyi tanırım
İhsan Tavşancıl 58 yaşından sonra yayınlanan romanı "Deligüllü" de...
Bir Faulkner klasiği daha
Bir Faulkner klasiği daha
William Faulkner'ın "Köy"ü taşralı orta sınıfın doğuş ve yükselişini...
Masumiyetin içindeki canavarlık
Amerikan bağımsız sinemasının usta ismi Gus Van Sant'ın sıradışı...
Hayatın unuttuğu ruhlar
Amerikan bağımsız sineması, sistem tarafından emilerek bir ölçüde...
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde görkemli bir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.