kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Euro 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Kenan Onuk @ SABAH
 

Bir efsane daha gitti

Genç kuşağın en iyi tenor saksofoncularından Joshua Redman, bir ara her yaz İstanbul'a gelir, caz festivalinde ses getiren bir konser verir, giderdi. Dewey Redman'ın oğluydu. Ünlü babasından daha farklı çalardı. Standartları improvize eder, kendi besteleriyle, sahnede büyülü bir atmosfer yaratırdı. İstanbul'da çok hayranı vardır. Bu mavi gözlü yakışıklı zenci, 20'li yaşlarında Açıkhava'da verdiği konserlerle kariyerini zenginleştirmiş, bu konserlerle dikkatleri çekmişti. Redman, son konserlerinden birinde final parçasını çaldıktan sonra seyircileri selamlarken, birden o parçayı çaldı. Uzun süredir dinlemediğimiz bir klasik, "Hit The Road Jack". Cazseverler anında bu hiç unutmadıkları güzel parçayı mırıldanmaya başladılar. Tempo yükseldi, ayağa kalkanlar yüksek sesle şarkıya eşlik ettiler. Joshua: "Ya" dedi "İşte bu Ray Charles"... Bir de güzel bir film hatırlıyorum. Aklımda kaldığına göre, adam, aralarının gergin olduğu anlaşılan sevgilisini, özel bir gösteriye götüreceğini söylüyor ve büyük bir konser salonuna giriyorlar. Sahnede Ray Charles vardır. Kendi düzenlemesiyle o çok bilinen caz klasiğini söylemektedir. "Georgia On My Mind"... Ray Charles'ın biraz buruk tarzda söylediği bu şarkıyı erkekler smokinle kadınlar da tuvaletlerle izlemektedir. Demek ki 1960'lar olmalı. Ray Charles'ın müzik dünyasında fırtına gibi estiği yıllar. Atlantic Records'u kurarak, soul müziğin gelişmesini sağlayan, yeni caz yıldızları yaratan ve rock dünyasına unutulmaz sanatçılar kazandıran Ahmet Ertegün, Ray Charles'ın ardından "O geçtiğimiz yüzyılın en önemli sanatçılarından biriydi" dedi ve ekledi: "O bir müzik dahisiydi. Ray'den etkilenenler arasında Beatles, Rolling Stones, Who, Joe Cocker, Van Morrison, Eric Clapton, Elvis Presley gibi pek çok büyük isim var. Hepsi de Ray Charles hayranıydı."

UNUTULMAZ ŞARKILAR
Sahafların birinden bulduğum bir Ray Charles plağı, uzun yıllardır hep arşivimde durur. 5-6 yıl önce büyük bir hevesle aldığım "The Collection" CD'si ise albümü 60'lı yılların en güzel Ray Charles parçalarını bir araya toplamıştı. "Unchain My Heart"la başlayarak bu ünlü parçaları günlerdir defalarca dinliyorum. Ahmet Ertegün, Ray Charles'ı anlatmayı sürdürüyordu. Baby Let Me Hold Your Hand'le kendi tarzını bulmaya başlamıştı. Şarkıyı duyar duymaz kendimden geçtim. Ray Charles'ı 3 bin dolara transfer ettim. 1952'nin parasıyla. Düşünün ki Atlantic Plak Şirketi, 10 bin dolarlık yatırım sermayesiyle kurulmuştu. Atlantic Records, Charles'ın plaklarından çok iyi para kazandı. Kariyeri boyunca 13 Grammy Ödülü kazandı. 1987'de ama şarkıcıya "Ömür Boyu Başarı Ödülü" verildi. Öldüğünde 73 yaşındaydı. Son CD'si "Thanks For Bringing Love" iki yıl önce çıkmıştı. Georgia Eyaleti'nin Albany kentinde doğmuştu. Caz ve blues'un yeşerdiği yerde. Göz tansiyonu nedeniyle altı yaşında görme yeteneğini kaybetmiş, annesinin sıkı eğitimiyle hayata bağlanmıştı. Annesini kaybettikten sonra da müziğe dört elle sarılmış 1948'de henüz 18 yaşında ilk plağını çıkarmıştı. R&B'a çok seçkin parçalar kazandırmış, soul müziğin yaratıcılarından biri olmuştu. İlk caz plağını 1957'de yaptı. Plağın adı "The Great Ray Charles"dı. Hoagy Carmichael'ın "Georgia On My Mind"ını yeniden düzenleyerek seslendirdiğinde büyük sükse yapmıştı. 1969 yapımı "In The Heat of the Night" filminin asıl müziğiydi, bu şarkı. "I Can't Stop Loving You" da uzun süre pop listelerinden inmedi. Kadınlar onu hep sevdi. 11 çocuk sahibi oldu. 20 torunu, 5 de torun çocuğu vardı. Hayatı konser turnelerinde, kayıt stüdyolarında, müziğin içinde geçti. Joshua Redman gibi gençler, konserlerinin sonunda aniden "Hit The Road Jack"i çaldıklarında hep Ray Charles yukarılarda bir yerlerde, konserlerinde hep yaptığı gibi, sallanarak ve el çırparak müziğe eşlik edecek ve daha uzun yıllar hatırlanmaya devam edecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Caz Festivali'nin güzel akşamları   / 17-07-2004
 Mozart'a parlak bir veda   / 10-07-2004
 Redgrave yerine Leslie Caron   / 03-07-2004
 Bir efsane daha gitti   / 19-06-2004
 Festival günleri   / 12-06-2004
 İstanbul Müzik Festivali başladı   / 05-06-2004
 Elvin Jones'un ardından   / 29-05-2004
 Aşk İksiri'yle parlak bir veda   / 22-05-2004
 Güzel müzik ve Radyo 3'ün tercihi   / 15-05-2004
 Cem Mansur ve önemli bir konser   / 08-05-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Takıntılar bilmem kaç
Sonuçta yeni bir yazıya daha...
ŞAFAK KARAMAN
Özcan Deniz nereye?
Bir sanatçı değişim içinde olduğunu...
Masumiyetin içindeki canavarlık
Masumiyetin içindeki canavarlık
Amerikan bağımsız sinemasının usta ismi Gus Van Sant'ın sıradışı...
Hayatın unuttuğu ruhlar
Hayatın unuttuğu ruhlar
Amerikan bağımsız sineması, sistem tarafından emilerek bir ölçüde...
Bu terasta manzara doyuruyor
Galata'daki Anemon Otel'in teras manzarası insanı tarih içinde...
Sosyete bu ilaçla 24 saat eğleniyor
Amerika ve Avrupa'daki jet sosyetenin son gözdesi, uzun süre uyumadan dinç bir...
Sihirli bir dokunuş
Çok eski kültürlerin faydalı, değerli ve hatta mucizevi varlıklar olarak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.