|
|
Modern Türkiye'nin yabancı gelinleriyiz
Türk erkeklerle evli 'yabancı gelinlerin' hikayesi bir kitaba konu oldu. 'Yabancı Harem'den Öyküler' adını taşıyan kitap, artık neredeyse 'Türk'leşen kadınların hayat öykülerini anlatıyor. İngilizce olarak yayınlanacak kitapta 50 ilginç hayat hikayesi yer alıyor.
Osmanlı döneminde can bulan, genellikle yabancı asıllı kadınların oluşturduğu Harem, kadınların pek bilinmeyen gizem dolu öyküleriyle dolup taşar. Osmanlı geleneğinde saraya ya gelin, ya da cariye olarak gelen yabancı kadınlar, günümüz Türkiye'sinde de hayat buluyor. Ama tek farkla; artık ne Harem var, ne de Harem'in kadınları. Yaklaşık 6 ay sonra okuyucuyla buluşmaya hazırlanan "Yabancı Harem'den Öyküler", uzun zamandan beri burada yaşayan, artık neredeyse 'Türk'leşen yabancı kadınların, kendilerine ait tamamı gerçek öykülerini ele alıyor. Kitabın iki editörü var: Anastasia Ashman ve Jennifer Gökmen. Kendileriyle birlikte 50 kadının hikayesini 5'er sayfa halinde bir araya getiren Anastasia ve Jennifer'in kitabının yayıncılığını da 31 yıldır İstanbul'da yaşayan Çitlembik Yayınları'nın sahibi ABD'li Nancy Öztürk yapıyor. Kitap, İngilizce olarak yayınlanacak ve 2005 yılının Ocak ayında okuyucuyla buluşacak. 250 sayfalık kitap, Türk okuyucusunun ilgisini çekerse, Türkçe'ye de çevrilecek.
GÜNÜMÜZÜN HAREMİ Kitap projesini tasarlayan 33 yaşındaki Jennifer Gökmen 10 yıldır, 39 yaşındaki Anastasia Ashman ise, 3 yıldır Türkiye'de yaşıyor. Kitabı okuruyla buluşturacak yayınevi Çitlembik'in sahibi Nancy Öztürk ise 31 yıllık yabancı gelinimiz. 50 gelini bu kitapta buluşturan hikaye, Harem'de başlayıp, Harem'de bitiyor. Ama bu harem, günümüzün Harem'i... Çünkü, onlar çağdaş Türkiye'nin yabancı gelinleri... Kitaba öykülerini verenlerin tamamı Türkiye'ye nasıl aşık olduklarını anlatıyor. Türkiye'deyken zaman zaman çok kötü şeyler yaşamalarına rağmen, hiçbiri buradan kaçıp gitmemiş. Kitapta, Türkiye'ye geçici olarak gelip gidemeyen birçok kadının öyküsü var. Bütün kadınların Türkiye ve İstanbul hakkında ortak fikri bir benzetmeden ibaret: "İstanbul öyle bir dövme ki, çıkmıyor, çıkartamıyorsunuz. İstanbul, hiç çıkmayacak bir dövme."
VIETNAMLI DA VAR KAMBOÇYALI DA Kitapta öykülerini buluşturan kadınlar, farklı milletlerden. İçlerinde ABD'lisi de var, İsveçlisi de, Vietnam, Kamboçya, Avustralyalısı da var, İngilizi, Fransızı, Alman'ı da. Suriyeli de var, Hollanda ve Kenyalı da. Şimdilik hangilerinin öykülerinin yayınlanacağı belli değil. Ama 250 sayfalık ilk kitapta toplanacak öyküler en çok 5 sayfa olacak. Herkes kendi hikayesini anlatacak. Bir ülkeyi anlamak için orada en az 1 yıl süreyle oturmak gerektiğine inanan Jennifer ve Anastasia, 1 yıl şartını bu yüzden koymuş. "Yabancı Harem'den Öyküler" adlı kitaba, elektronik posta aracılığıyla 20-85 yaş arası birçok kadın katkıda bulunmak üzere başvurmuş. Kitaba katkıda bulunacak öyküleri olanlar www.expatharem.com web adresine başvurabiliyor.
HEPSİ TÜRKİYE AŞIĞI Jennifer ve Anastasia gibi, kitaba öyküleriyle hayat veren kadınların tamamı Türkiye hayranı. Jennifer, Türkiye'yi o kadar çok seviyor ki, bu sevgisine ailesi de ortak olmuş. Babası emekli olur olmaz, 5 yıl sonra, Fethiye'ye yerleşme kararı almış. Kayınpederi ile babası, öz kardeş gibi olmuş. İstanbul'un Los Angeles ve New York ile yarışabileceğini söyleyen Anastasia ise, buradaki yaşamı ile ülkesindeki yaşamı şöyle kıyaslıyor: "Her ne kadar Kaliforniya'da yaşasam, Berkeley'de okusam bile burası bambaşka. Böyle yerler çok nadirdir. Cihangir'deki evimizi çok seviyorum. Daha önce 5 yıl Malezya'da yaşadığım için pek yabancılık çekmedim. Başka bir ülkede bu denli mutlu olamazdım. Amerikalılar geleneklerine son derece sahip çıkan insanlar oldukları için, aslında Türkler ile birbirimizi anlayabiliyoruz" ABD'deki erkeklerin kadına hiç saygılı yaklaşmadığından yakınan Jennifer Gökmen, "Türk erkeği her zaman kadına saygılı. Bunun nedeni, Türk erkeğinin hayatında çok güçlü bir anne figürünün olması. ABD'de böyle bir anne figürü yok" diyor.
|