|
|
|
|
|
İznik çinili kolyeler takmışlardı
|
|
Ben şimdi nereden başlasam? Emine Erdoğan'ın başı kadar büyük gülünden mi yoksa saten kuşağından mı?
Ne zirveydi ama... Kimler geldi kimler geçti. İtiraf ediyorum işin haber kısmını bir tarafa bırakırsak, en çok kim ne giymiş, ne takmış onunla ilgilendim. "Hint usulü önden düğmeli, ince kumaştan, kırmızı uzun ceket giymiş. Başında ise stilize edilmiş bir türban... Türbandan çok folklorik bir yemeni havası var. Boyun kısmı klasik olarak arkaya doğru değil, onun yerine hafif sarkıtılarak omzundaki bir broşla bağlanmış....." Böyle bir şeydi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün zirve kıyafetini anlatan övücü yazı, aşağı yukarı böyle bir şeydi. Yani türban türban gibi bağlanmayınca şık oluyormuş, öyle diyordu yazıda. Ben bugün bunu yazmayacağım. Bir kıyafetteki başörtüsü niye yerel bağlanınca kabul edilebilir, türban olunca edilemez onu söylemeyeceğim. Şıklıkla başı açık başı kapalılık kavramlarının ne alakası olduğunu da sormayacağım. Ya Emine Erdoğan'ın neredeyse başından büyük gülü, siyah-beyaz fiyonklu ayakkabıları? Yemin ediyorum bir sayfa yazı çıkar "Kıyafetlerde yapılmaması gerekenler" başlığı altında. Ama yazmayacağım. Çok istememe rağmen pembe saten kuşaklı, abajur biçimli diğer elbisesine hiç değinmeyeceğim. 30 derecenin altında giydiği beyaz pardösüsüne bile bir şey demeyeceğim. Trençkot muydu yoksa? Yazacak o kadar çok şey vardı ki... Kim bilir Emine Erdoğan ne kadar uzun süre hazırlandı bu zirve için. Ne giyecek, ne takacak, hangi ayakkabı, hangi çanta, hangi başörtüsü... İlk gözümü çarpan yakasındaki gül oldu. "Tamam" dedim kendi kendime "Cumartesi yazısı çıktı." Ardından pembe dantel ceket elbise karışımını fark ettim. "Ya bu kadar da olmaz ki!" diye isyan ettim. Hayır tanısam utanmadan diyeceğim ki "Siz sadece kendinizi değil tüm Türk kadınlarını temsil ediyorsunuz, moda konusunda profesyonel bir yardım alsanız, olmaz mı?" Hadi profesyonel yardımı da geçelim. Düz bir şeyler giyin. Fiyongu, danteli, oyası, süsü püsü olmasın. Düz bir ceket etek takım. Sade bir iğne. Mümkünse rengarenk değil. Türban zaten en büyük aksesuarınız gibi dolayısıyla gül mül nedir onlar öyle?
*** Sonra malum davetiye krizi geldi. NATO bu, herhangi bir toplantı değil. Bütün ülkelerin devlet ya da hükümet başkanlarının eşleri davetliydi. Türk başbakanın eşi hariç. Kamusal alan bu sefer Dolmabahçe Sarayı olmuştu. Seçilmiş bir başbakanın eşi sadece başı bağlı diye, NATO Zirvesi'nin yemeğine davet edilmeyince bana biraz acımasızca geldi bir de kıyafetini eleştirmek. Başka bir zaman ve ortam olsa o güllü kıyafetiyle "Bu nasıl bir şıklık?" diye manşet olabilecek Emine Erdoğan, NATO Zirvesi'ne de türbanıyla ortak oldu. Belki bu zirvenin en konuşulmaması gereken konusuydu türban. Ya kıyafet eleştirilerine ne oldu? İncitmeyecek cümlelerle satır aralarında kaldı. Yazık oldu. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, zirvedeki eşlerden hiçbirisi şık değildi. Son derece sıradan giyinmişlerdi. Ne Semra Sezer, Ne Laura Bush ne de Cherry Blair... Hatırlasanıza, bu ülkeden Ürdün Kraliçesi Rania ve Suriye Devlet Başkanı'nın karısı Esma Esad geçti. Giydikleriyle sadece bizi değil dünyayı büyülediler.
*** Türban krizi tüm zirveye damgasını vurunca detaylar yazılıp çizilmedi. Örneğin hoşuma gidenlerden bir tanesi tüm liderlerin isimliklerini taşıyan kolyelerin İznik Çinileri'nden yapılmasıydı. İşin mimarı ve fikir babası ise NATO Zirvesi koordinatörü Umur Apaydın. Bütün isimlikler nazar boncuğunun göz formundan esinlenerek mekik şeklinde tasarlanmış. 925 ayar gümüş ile montürlenen çinili kolyeler haliç, çintemani, hatayi, karanfil, lale gibi 8 desen kullanılarak hazırlanmış. İsimlikler kolyeden kolayca çıkarılabiliyor. Zaten boğaz gezisinde lider eşlerinin çoğunun boynunda İznik Çinili kolyeler vardı. Dünyada inanç turizminin önemli merkezlerinden olan İznik'i daha iyi tanıtma yolu olabilir mi? Sonuç olarak: 1- İznik çinisiyle hazırlanan kolyeler içerdiği yüzde 85 oranındaki kuvars sayesinde negatif enerjiyi yok ediyormuş. (Bu bilgi geçen yılki İznik gezimden) 2- Lider eşleri bu kolyelere bayılmışlar. 3- Zirve için tasarlanan bu kolyelerden biz de satın alabiliyoruz. Tasarımcı Nejla Anıl ve İznik Yerel Gündem Genel Sekreteri Sevinç Öztürk'ün kurduğu Anı Tasarım, İznik çinilerini evimize kadar getiriyor. İlgilenenler için Fuat Paşa Cad. Kale apt. no:18 D. Blok. 0 216 449 12 31-32 www.anitasarim.com 4- Anı Tasarım'a yolunuz düşerse bereket yumurtalarına da bir göz atın.
|
|
|
|
|
|
|
|
|