SABAH - Sağlıklı bir beynin diyete ihtiyacı var

Şu an 27 Haziran 2004 - Pazar tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Euro 2004

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	» Aktüel Pazar

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

	Kampüs

Google Arama

	Sağlıklı bir beynin diyete ihtiyacı var
	Özel beslenme programları

Sağlıklı bir beynin diyete ihtiyacı var

Son yılların en korkulan hastalıklarının başında gelen Alzheimer ve Parkinson'u erken teşhis etmek mümkün. Uzmanlar sağlıklı bir beyin için diyeti şart koşuyor
Tıp insan sağlığı ve daha kaliteli bir yaşam için her gün yeni çareler üretiyor. Artık gen tedavileri, klonlama teknikleri ve yapay organlarla insanların ömrünün gelecek yıllarda çok daha uzun olması bekleniyor. Ancak bununla birlikte insanın çok yaşaması mı yoksa kaliteli mi yaşaması mı sorusunun da yanıtlanması gerekiyor. Tıp ve anti-aging yöntemleriyle fiziksel olarak iyi yaşlanmasına rağmen yapılan araştırmalara göre 85 yaşına kadar yaşayanların yüzde 40'ı, 120 yaşını görenlerin yüzde 100'ü kendi yapısal fonksi yonlarını sürdüremez durumda yani yaşamakta olduklarının farkında olmadan yaşayacak. İnsan vücudunda yerine hiçbir şekilde hiçbir şey konulmayan tek organ beyin. Beynin sağlığını korumak da kaliteli yaşlanmak için en önemli kriter. Bu yüzden bilimadamları ve tıp alanında çalışan uzmanlar artık beynin daha sağlıklı ve uzun yaşaması için yepyeni teknolojiler üretiyor. Bu yeni teknolojilerden biri de P 300 isimli beyin sağlığı ölçüm makinası. Türkiye'ye Prolab Tanı Merkezi tarafından getirilen beyin sağlığı ölçüm makinası yaşlılıkta karşılaşılabilecek alzheimer ve parkinson gibi hastalıkların erken teşhis edilmesini sağlıyor. Bu alet ile beynin biyolojik yaşı da ölçülüyor. İlk kez Harvard Tıp Fakültesi tarafından geliştirilen BEAM (Beyin Elektrik Aktivite Haritalama) testleriyle beynin biyolojik yaşı ölçülerek Alzheimer gibi hastalıkların 15-20 yıl önceden belirlenip yavaşlatılabilmesi sağlanıyor. P 300'ü Türkiye'ye getiren Dr. Aytek Şermet'e göre Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıklar doğal bir yaşlanma süreci. Son dönemlerde daha çok insanda görülmesinin nedenini ise ortalama yaşam süresinin artması. Dr. Şermet bu yaşlanma sürecinin kaçınılmaz olduğunu anlatıyor: "Beynimiz her 10 yılda bir 20 -10 mikro saniye arasında yavaşlamakta. Zaten ne yaparsak yapalım bu yaşlanma sürecini yaşayacağız. Özellikle 25 ve 30'lu yaşlardan sonra vücut gelişimini sağladığı için vücuttaki bütün hormonlar geriye dönmeye başlıyor. Bu doğal sürecin sonucunda beyin yavaşlamaya başlıyor. Bu tehlikede olanlar için en erken safhada teşhis için bu test önemli." Ancak bu hastalıklara yakalanma riski beynimizi daha kadar genç tuttuğumuza göre değişiyor. Alzheimerden kurtulmak sadece kitap okuyarak, yeni şeyler öğrenerek olmuyor. Tansiyon ve yüksek kolestrole dikkat etmek gerekiyor. Bunun da yolu ise haftada 5 gün düzenli spor yaparak büyüme hormonları salgılamaktan geçiyor. Bununla birlikte kolestrol ve yüksek tansiyon da kontrol altına alındığında 80 yaşındayken bile 50 60 yaşındaki beyin sağlığına sahip olabiliyorsunuz. Bütün hastalıkların belki de ana kaynağı olan beynin 4 ayrı bölgesinin salgıladığı 4 ana biyokimyasal madde bulunuyor. Dopamin(enerji), GABA (sükunet), Asetilkolin (hafıza), Serotonin (ruh hali) ismi verilen bu maddeler beynin tüm fonksiyonunda belirleyicisi. Bu kimyasalların fazla veya eksik olması beyinde dengesizliklere neden oluyor.

Dilek Sancılı