İtalya tükendi
İtalya ile İsveç arasındaki zorlu mücadele, tempo ve kalite yönünden doyurucuydu. İtalya, kaybettiği takdirde şampiyonaya veda edeceğinin bilincinde, oyuna disiplinli, hırslı ve atak başladı. Orta sahadaki etkili presi ve defans bloğunun iki tecrübeli ismi Cannavaro ve Nesta'nın rakibin etkili iki forvetine yaptığı yakın baskıyla İsveç'in saha içi kurgusunu bozup, oyuna sürekli hükmetti. Ortadan rakip defansın arkasına sarkma girişimleri denerken, kanatları da etkili kullandı. İtalya'nın özellikle sol kulvarı arka arkaya çalıştı. Bunda İsveçli Nilsson'un kanat savunucusu özelliğine sahip olmayışının da rolü vardı. İtalya skor avantajını yakaladı, farkı daha da artırabileceği pozisyonları kaçırdı. İkinci devre daha dengeli başladı. İlerleyen bölümde İtalya, önde olmasının avantajıyla kendi defansif klasiğine döndü. Geride alan daralttı ve kontratak düşünmeye başladı. Ama İsveç'in fizik açıdan güçlü olması, son 20 dakikada kendilerini baskı altına soktu. Bu arada bir duran toptan son dakikalarda beraberlik golü geldi. Teknik direktör Trapattoni'nin de oyuncu değişikliklerinde yanlışlar yaptığını gözlemledik.
İsveç kulübesi ile İsveç, birbirlerini iyi tanıyan, disiplinli futbol oynayan bir takım. İlk yarıda agresif İtalya karşısında pasif kaldılar. Larsson ve İbrahimoviç'in markajda sıkışmaları, orta sahanın aksiyon imkanını kısıtladı. Ljunberg, iki girişimde bulunabildi. İkinci yarıda risk aldılar. Fizik kondisyon avantajlarıyla oyuna asıldılar. Kenar yönetimin defansı bozan Allback'ı oyuna sokup markajda sıkışan Larsson'u orta sahaya çekmesi akılcı bir uygulamaydı. Son dakikalarda bir duran topta o ana kadar rakibin aldığı tedbirlerle bir şey yapamayan İbrahimoviç'in klas golüyle beraberliği yakaladılar. Bu grupta nefes kesen son maçlar oynanacak. Belki de iş üçlü averaja da kalabilir. İsveç-Danimarka maçı müthiş bir mücadeleye sahne olacak. Hakem Urs Meier ve yardımcıları başarılı bir yönetim gösterdi.
|