|
|
Haydi parklara çıkalım...
Herhangi bir gün, herhangi bir saatte, herhangi bir parka veya insanların gelip geçtiği bir yere oturun. Dikkatlice önünüzden, parkın içinden, kenarından geçen insanlara bakın. Hatta birkaç tanesine iyice adapte olun. Hatta oturduğunuz parkta başka bir banka oturmuş ve derin düşüncelere dalmış bir insana adapte olun. Kısa bir zaman sonra anlayacaksınız ki başka insanların da düşünceleri, duyguları, istekleri, gülücükleri ve gözyaşları var. Bunu anladıktan sonra o insanla bir de empati yolunu deneyin. İşte bunu da yapınca sorun çözülmüş demektir. Görüldüğü gibi başka insanları anlamak hiç de zor değil. O insan gelip size durup dururken küfür etse de onun hakkında empati gücünüzü kullanarak düşünün. Mesela kendim durup dururken niye küfür ederim diye sorun. Ya sinirli olduğunuzda, ya psikolojik sorunlarınız olduğunda ya da başka bir şeyde... Görüldüğü üzere çok basit sinirlenilip kızılacak bir olayda bile insanlara olumlu yaklaşılabiliyor. Aman dikkat! Otobüste, kuyrukta, bakkalda, mağazada, işyerinde, okulda, evde... Her yerde bunu yapın anlaşma, sevgi sizinle olsun. Sonra da bunu yöneticilerden isteyelim. Buna hakkımız olsun. Yoksa yapmadığımız bir şeyi nasıl isteriz. Hükümete empati kur diyelim. Birilerinin istemediği şeyi zorlama diyelim. Muhalefete empati kur diyelim. Mağdur durumdaki kişilerin yerine kendini koy diyelim. Hepimiz anlaşalım da nasıl olsa yöneticiler de buna mecbur olur. Haydi parklara... ULVİ ÇUKUR ANKARA
|