Eskiden bugün tatildi!
Şimdi yirmili yaşlarını yaşayan gençler bilmezler.. Nereden bilecekler ki? Her şey onlar daha doğmadan başlamış ve onlar doğmadan bitmişti... Evet, eskiden bugün bayramdı. Adı da "27 Mayıs, Hürriyet ve Anayasa Bayramı"ydı. Eskiden bugün okullar tatil edilirdi. Biz şanslıydık yani; ilkokul, ortaokul, lise ve daha da "yüksek okul"larda 27 Mayıs günleri tatil yapardık hep. İlaç gibi gelirdi. Özellikle her 19 Mayıs'tan sonra yaşanan kasvetli "tatil sonu" sendromunu da yaşamazdık. Bilirdik ki, bir hafta sonra bir tatil daha vardır. Hem de bunaltıcı sınav günlerinin öncesinde! Yaşasın tatiller!.. Ne var ki, 80'li yıllarda doğan ve okula gitmeye başlayan kuşaklar, piyangodan çıkmış bu tatil fırsatından yararlanamadılar. Ne yapalım, geç geldiler dünyaya...
*** "Bugün"ün "neden" tatil olduğunu anlatmaksa sanıldığından daha zordur o günleri yaşamayan kuşaklara. Aslına bakarsanız, ilkokul ve ortaokul yıllarında bizim kuşaklar da fazla yormamıştı kendini, tatilin "sebeb"ini kavramak için. Üzümünü yemiş, bağını sormamıştı. Sonra sonra algılanmıştı her şey zihinlerde... 68 rüzgarlarını lise ve üniversite yıllarında karşılayanlar içinse, 27 Mayıs denilen bu "takvim yaprağı", büyük tartışmaların ve tavır alışların kaynağı olmuştu. Ancak, 27 Mayıs'ın kendisi tam tamına 20 yıl tartışılmış olsa da; tatil "olgu"suna kimsecikler sesini çıkarmamıştı. Öyle ki; 27 Mayıs'a temelden karşı çıkanlar ve aynı siyasi hareketteki "eski liderleri"ni darağaçlarında görmek acısına katlanan politikacılar bile; adına "bayram" denilmiş "o günler"de "protokol" törenlerinde saf tutmuşlardı. Adında "Anayasa" sözcüğü geçtiği için, resmi törenler Anayasa Mahkemesi'nde "ifa" edilmiş ve "devlet erkanı" da, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın makam odası önünde sıraya dizilerek "Başkan"a "tebrik"lerini sunmuştu yıllarca... Sonra da caddelerde "askeri" geçit törenleri yapılmıştı sıra sıra...
*** O günleri "akılları erdikleri" zamanlarda yaşayan kuşaklar için buraya kadar anlatılanlar bilinenlerin "lüzumsuz" tekrarı sayılabilir... Oysa bu yazı "bilmeyenler" içindir. Daha yazının başlığını okur okumaz "Ne tatili, hay Allah!" diye hayıflanan 80 sonrası kuşaklar içindir. Tarih kitaplarının önemli bir bölümünde zorunlu "27 Mayıs dersleri"ni okumadan geçip gidenler içindir. O derslerin anlatıldığı sayfalarda, altına "sabık ve sakıt başbakan" yazılmış Menderes fotoğraflarını görmeden yetişenler içindir. O derslerin anlatıldığı sayfalarda, altına "kurtarıcı inkılap liderleri" yazılmış üniformalı "27 Mayısçı" resimlerini ezberlemeden büyüyenler içindir. Hatta sizin hayatlarınızın önemli bir bölümüne "mührünü vuran" ve adına 27 Mayıs denilen o yakın tarih gerçeğinden zerrece haberi olmayanlar içindir. Ve bu yazı asla 27 Mayıs'ı tartışmak için değildir. Ülkeyi on yıl yöneten bir iktidarın ordu içindeki bir grup tarafından devrildiğini, ülkenin "seçilmiş" başbakanıyla iki bakanının idam edildiğini ve Kurucu Meclis'in hazırladığı "daha özgürlükçü" bir Anayasa'yla yeni bir dönemin başladığını ve "darbe günü"nün 20 yıl süreyle "bayram" ilan edildiğini o bayramın 1980'deki bir başka darbeyle takvimlerden silindiğini ve 27 Mayıs'ın "özetle bundan ibaret" olduğunu... Ve... Bütün bunları "yeni kuşaklar" içinde "bilmeyenler"in, "bilenler"den "çok" olduğunu bilmek sizi şaşırtıyorsa şayet... Şaşırtmasın... Çünkü öyledir. Bu yazı da bunun için yazılmıştır zaten... İçinde yaşayanlara bir asır kadar uzun gelse de, hızlı akan bir nehirdir tarih... İz bırakmadan geçer "yaşamayanlar"ın dere yataklarından... Bugün size "kasvetli ve uzun gelen zamanlar"ın; yarını yaşayacaklar için de, başlarında "kavak yelleri" kadar iz bırakmayacağından şüpheniz olmasın asla...
Üzgünüm arkadaşlar... Eskiden bugün tatildi!
|