kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Reaganizm'in sonu

Ay sonunda dünyanın, en azından Atlantik ittifakının, gideceği yön hakkında esasa yönelik değilse bile şekle yönelik pek çok adım atılmış olacak herhalde. Esasa yönelik temel bazı kararların alınması veya alınacak kararaların ortak bir diplomatik iradeyi yansıtır hale gelmesi içinse muhtemelen ABD seçimlerinin sonucu beklenecek.
ABD'deki seçimleri Bush'un kaybetmesi ihtimal dahilinde. Ancak Kerry'nin bu seçimleri kazanıp kazanamayacağı henüz kestirilemiyor. Kaldı ki kazansa da temel stratejik hedefler açısından büyük bir fark beklemek gerçekçi değil. Ancak üslubun ve dünyanın Amerikan taleplerine ve politikalarına vereceği cevabın farklı olacağına da kuşku yok.
İkinci Bush yönetiminin de gerek üslup gerek dış politikadaki belirli yönelimler açısından birincisinden farklı olacağına dair bir beklenti de var. Bunun temel gerekçesi sınırsız bir küstahlıkla devreye sokulan bir dış politikanın hayatın ve Irak'ın gerçekleri karşısında yeniden tasarlanmasının zorunlu hale gelmesi.

Bush döneminde aynı öğeler
Bir bakıma ABD'nin tüm gücüne rağmen, yalnızca bu güce yaslanarak dünyayı şekillendirme hevesi son buldu. Bu durumda dünya düzeninin El-Kaideli, kitle imha silahlarının yaygınlaştığı ve pek çok devletin çöküntü yaşadığı bir ortama uygun şekilde yeniden tasarlanması işi daha kollektif bir şekilde yapılacak. Amerikan önderliği ve siyaset üretme enerjisi kaçinılmaz olarak devrede kalacak. Ancak diğer aktörler ve çoktaraflı kurumlar da işin içinde olacaklar.
Eğer gelişmeler bu doğrultuda gerçekleşirse, o zaman yeni-muhafazakarların parıltısı da sönmüş olacak. Tam bu bağlamda eski ABD Başkanı Ronald Reagan'ın ölümü de ayrı bir sembolik anlam taşıyor.
Yeni muhafazakarların çoğu Reagan döneminde yönetim kademelerinde sorumluluk yüklenmişlerdi. O yönetimdeki soğuk savaşçı yaklaşımın hem teorisyenleri hem de uygulayıcıları arasındaydılar. Dönemindeki ekonomik tercihleri, sosyal muhafazakarlığa prim veren yaklaşımlar, yargının ideolojik hale getirilmesi gibi öğeler Bush döneminde yeniden devredeydi.
Kişisel olarak çok hoş, canayakın ve cahil olduğu bilinen Reagan'ın tarihsel önemi Vietnam, İran devrimi ve Afganistan sonrasında sarsılan Amerikan özgüvenini restore etmesinden kaynaklanıyordu. Bunu yaparken 1970'li yıllardaki detant politikasından hazetmeyen şahinlerin doğrultusunda soğuk savaşı yeniden tırmandırmıştı. Askeri harcamaları arttırarak Sovyetleri sıkıştırmıştı.

O da Gorbaçov'a inandı
Sovyetler'in yıkımında bu yeni silahlanmanın mı, Murat Belge'nin vurguladığı gibi bir önceki başkan Carter'in insan hakları politikasının mı daha etkili olduğu halen tartışılır. Ancak Sovyet belgeleri soğuk savaşın bitmesinde büyük paya sahip Gorbaçov'un yeni bir silahlanma yarışından çok çekindiğini ve engellemek için her şeyi yap- maya hazır olduğunu ortaya koydu. Paradoksal olarak, Reagan da Gorbaçov'a inanarak, kendi şahinlerini dinlemeyip soğuk savaşın sonunun hazırlanmasına ortak oldu.
İç politikada Reagan refah devletinin ve eşitlikçi sosyal akımların kazanımlarını yok edecek politikalar uygulamıştı. Bunlar Amerikan ekonomisinde sosyal maliyeti yüksek bir yeniden yapılanmaya imkan vermişti. Bir yandan 1990ların ekonomik patlaması hazırlanırken diğer yandan, çevre, fakirlikle mücadele, işsizlere yardım gibi alanlarda geri adımlar atılmıştı. Amerikan radikal sağı bu dönemde devlet kurumlarına özellikle de yargı sistemine sızmaya başlamıştı.
Reagan'ın ölümü, salt askeri güce dayalı bir Amerikan üstünlüğünü savunanların, sosyal konularda, kadın haklarında saati geriye almaya çalışanların ve ekonomi politikalarında güce tapanların da sonunun sembolik habercisi sayılabilir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 60 yılın hatırı   / 06-06-2004
 Strateji arayışı   / 03-06-2004
 Projektör altında   / 30-05-2004
 Bor'un pazarı   / 27-05-2004
 Şiddetin dili   / 23-05-2004
 Parlayan Hindistan   / 20-05-2004
 Kristal küre   / 16-05-2004
 Balayının sonu   / 13-05-2004
 Öykücüler   / 09-05-2004
 Bundan sonrası   / 06-05-2004
SOLİ ÖZEL
Reaganizm'in sonu
Ay sonunda dünyanın, en azından...
5 Kuruşları Yok
5 Kuruşları Yok
Naklen yayından alınacak peşinat gelmeyince transfer bile...
Pancu ısrarı
Pancu ısrarı
Beşiktaş'tan ayrılırken tazminatını bile almadığını hatırlatıp...
80 yıllık tabu yıkıldı
80 yıllık tabu yıkıldı
TRT'de ilk kez Kürtçe yayın yapıldı. Kürtçe ilk yayın TRT Radyo 1'de...
Gül: Baykal kıskanıyor
Gül: Baykal kıskanıyor
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, anadilde yayın konusunda CHP lideri...
On yıllık süreç bir saatte bitti
On yıllık süreç bir saatte bitti
DEP eski milletvekilleri Meclis'te Kürtçe yemin kriziyle başlayan...
Zana: Yüreğim buruk bir yanım hâlâ acıyor
Zana: Yüreğim buruk bir yanım hâlâ acıyor
Tahliye olur olmaz DEHAP Genel Merkezi'nde basın toplantısı...
Eğlence kanlı bitti
Bir grup öğrenci, bara hesap yerine dizüstü bilgisayarı rehin...
Laila açılmadan kapıları kapandı
Açılışı kötü hava koşulları yüzünden ertelenen Laila bu kez de içki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.