kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 
Erkekler sapkındır ama...
Eli maşalı filozof

Erkekler sapkındır ama...

Bir kere şunun altını çizelim: Muhafazakâr kesimlerin 'sapıklık' diyerek her türlüsünü mahkettiği... Bilimsel açıdan ise 'sapkınlık' denilen cinsel eylemleri daha çok erkekler yapar. Nokta!
Yani...
Erkek rontgenci sayısı, kadından fazladır... Erkek sadist sayısı kadından fazladır... Erkek mazohist sayısı, kadından fazladır... Hem de kat kat!
Örneğin... Kadınlar ayaklara ve özellikle ayakkabılara düşkündür. Ancak erkek ayak fetişisti sayısı, kadınların 3 katıdır.


Bu durum 'suç'a da yansır. Acı vermekten cinsel haz alan bir sadistle, acı çekmekten haz alan bir mazohistin kendi aralarında neler yaptığı kimseyi ilgilendirmez.
Ama eğer bir sadist, istemediği halde bir insana acı çektirirse... Bu apaçık suçtur. Mahkeme devreye girer. Sadist ceza alır.


Şimdi... Çiçeği burnunda BJK yöneticisi Koray Büyükasar, Z.T. (19) adlı genç kıza tecavüz ettiği, dövdüğü, şantaj yaptığı iddiasıyla yargılandı. Suçlu bulundu. 12 yıl hapis cezası aldı.
Ben yukarıdaki veriler ışığında baktığımda olaya hiç şaşırmıyorum.
Yöneticiymiş, toplumda saygın bir yeri varmış, aile babasıymış... Hiç fark etmez: Sapkınlık ve dolayısıyla cinsel suç, erkekler arasında daha fazladır.


Ancak benim anlamadığım bir nokta var:
Z.T. ifadesinde özetle şöyle diyor: "İş arıyordum. Bir aracıyla tanıştık. Bir süre sonra aradı. Akşam Emirgan sırtlarındaki Şahintepesi'ne gittik. Otomobilin içinde otururken çaylarımız geldi. Bana çayımı şekerini karıştırarak verdi. İçtim. Bir süre sonra uyuklamaya başladım. Çayıma ilaç koyduğunu düşündüm. Kendimden geçmişim. Uyandığımda gece yarısıydı. Tanımadığım bir evdeydim. Yatakta çırıpçıplak yatıyordum. Şikâyet edeceğimi söyledim. Beni çıplak kameraya çektiğini belirterek şantaj yaptı."


Çaya ilaç katmaca! İşte bunu anlamadım...
Eski Türk filmlerinde olurdu böyle şeyler. Ne bileyim, mesela Türkan Şoraylar'ın, Fatma Girikler'in başına gelirdi.
Tecavüzü... Dövmeyi... Sövmeyi... Elleri bağlamayı... İtip kakmayı... Şantajı... Hepsini, hepsini anlıyorum.
Ama çaya ilaç katarak uyutma... Hiç aklım ermedi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Şu Alex meselesi...   / 07-06-2004
 Gençler: Staj yapın!   / 06-06-2004
 Erkekler sapkındır ama...   / 05-06-2004
 SABAH eleman arıyor   / 04-06-2004
 Hurilerin aşkına!   / 03-06-2004
 Bu kez de nahoş anılar   / 02-06-2004
 Çapkın dişi kaz   / 01-06-2004
 Polonezköy'de 24 saat   / 31-05-2004
 Şaşırtıcı bir belge   / 30-05-2004
 Ben farklı düşünüyorum   / 29-05-2004
EMRE AKÖZ
'Mercedes' sürüyorum
Niçin başlıkta Mercedes...
UMUR TALU
Baba parası ile ekmek parası
İstanbul "Bağdat hız...
"Cami"siz olimpiyat
AB'nin camisiz tek başkenti olan Atina, söz verdiği camiyi...
Kızılderililer geliyor!
ABD İçişleri Bakanlığı Doğu Kızılderililer Bölümü Şefi Keel,...
Onun adı başarı
Onun adı başarı
Kasım 1999'da geçici olarak R.Madrid'i devralan İspanyol hoca, 2...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.