Ne YÖK ne petrol... Ekonomi için artık sorun yaratmaz
Ekonominin, verimlilik ve büyüklük açısından iyi bir noktaya geldiğini belirten TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, "Artık petrol ya da YÖK gibi dalgalanmalar, ciddi sorun yaratmaz" dedi.
Geçtiğimizhafta Sabancı Holding Kimya Grubu Başkanlığı'ndan ayrılan Ömer Sabancı, artık mesaisinin büyük bölümünü başkanı olduğu TÜSİAD'a ayıracak. Başkan olduktan sonra geçen altı aylık sürede özel röportaj vermekten kaçınan Sabancı'yı Hatay'da yakaladık. Hükümetin icraatlarından, imam-hatip sorununa ve 2B'ye kadar faklı alanlardaki sorularımızı yanıtlayan Sabancı, ekonominin gidişatından da endişe duymuyor. "Türk ekonomisi, büyüklük ve verimlilik açısından öyle bir duruma geldi di, ne YÖK tartışmaları, ne de doların yükselişi bu gidişatı bozabilir" diyen Sabancı, dönemsel değişiklikler olsa da hedefe ulaşmada sorun yaşanmayacağını düşünüyor. İşte Sabancı'nın Türkiye fotoğrafından yansıyanlar...
* Petrol fiyatları tırmanıyor. Bu bir süre sonra ürünlerin fiyatlarına da yansıyacak. Bu durumda hedefler tutturulabilir mi? ABD ekonomisindeki gelişmeleri de dikkate aldığımızda, Türk ekonomisinde belli bazı olumsuzluklar yaratabilir. Ancak ekonomi öyle bir duruma geldi ki, büyüklük ve verimlilik itibariyle, petrol fiyatının 40-42 dolara çıkması bizi fazla etkilemez. Enflasyonu belki bir nebze yukarı çekebilir ama bugün görünen tabloda hükümetin, yıl sonu hedefini tutturacağına inanıyoruz.
RADİKAL ÖNLEMLER ŞART * İş dünyası hükümetin icraatlarından memnun diyebilir miyiz? Enflasyon ve faizler memnuniyet verici. Son açıklanan enflasyon rakamları 30 yıldır hasretini çektiğimiz oranlar. Hükümet burada IMF programıyla hareket ederek başarılı bir icraat ortaya koydu. Ama sadece enflasyon ve faizlerdeki düzelme yeterli olamaz. Bunun kalıcı ve sürdürülebilir olması lazım. Birinci öncelik bu. Bunun yanında ekonomide radikal bazı reformların yapılması gerekiyor. Yatırımın önü mutlaka açılmalı.
* Yeni teşvik yasası yeterli değil mi? Yerinde bir karar. Fakat bu gibi desteklerle dünya ölçeğinde yatırımcıyı çekemeyiz. Oysa Türkiye'nin istihdam sorununu çözmesi için büyük büyük yatırımlara ihtiyacı var.
* Yani ekonominin gündemin birinci sırasında olmadığını mı düşünüyorsunuz? Şimdi herkes AB'den müzakere tarihi almaya kilitlendi. Fakat, ekonomide de hızlı hareket etmek gerekiyor. Kamu giderlerini azaltıp, gelirleri nasıl artıracaksınız ve yatırımı nasıl hızlandıracaksınız? Kayıtdışı ekonominin sistematik olarak küçültülmesi en büyük gelir artırıcı önlemdir aslında. Buralarda hızlı ve radikal karar alınmalı. Özelleştirmeler keza. Tabii ki özelleştirmede en yüksek fiyatı alabilmek hükümetin önceliklerinden biri olmalı. Bunun yanında kuruluşu kim alacak, yeni yatırım, yeni istihdam yaratıp, ülkeye vergi ödeyecek mi? Resme bu şekilde bakmayıp fiyat üzerinden değerlendirme yapmak kötü sonuçlar doğurur.
2B, TÜRKİYE'NİN MENFAATİNE * Tüpraş'ta da öyle olduğunu mu düşünüyorsunuz? O konu yargıda olduğu için yorum yapmak istemem. Yalnız hukuki yönleri de düşünülmeli. Bugüne kadar özelleştirmelerde istenen başarı sağlanamadı. Hukuki yönleri de iyice irdelenerek özelleştirme yapılırsa başarılı bir ikinci yarı görebiliriz.
* Hükümet çözemediği sorunları derin dondurucuya atıyor. Tartışıp sonuca bağlasa gelecekteki sıkıntıları da ortadan kaldırmaz mı? Demokrasiler çok seslilik ortamı değil midir? 2B'yi ele alalım. Bu yasa Türkiye'nin menfaatine mi, değil mi? Ben 2B'nin Türkiye'nin menfaatine olduğunu düşünüyorum. Yasayı yeniden gündeme getirmekle hükümet iyi bir şey yapacaktır. Bundan sonrası için de mutlaka bir şeyler düşünülüyordur.