IMF, 'vergi düşerse, gelir artar' tezini test etmek için pilot uygulamaya sıcak bakıyor. Maliye Bakanlığı karşı çıksa da, IMF ile görüşmelerde konu masaya yatırılacak.
Ankara'da, kritik görüşme maratonuna hazırlanan IMF, dersini oldukça iyi çalıştı. Ekonominin geleceğini belirleyecek pazarlıkların çetin geçeceği, IMF'nin İstanbul turlarında açığa çıktı. IMF Türkiye Masası Şefi Rıza Moghadam, bankacılık sektörü ve iş dünyasının önde gelen temsilcilerine kapalı kapılar ardında birbirinden ilginç mesajlar verdi. Örneğin ilk sorusu, "2005 sonrasında, yapısal reformlarda hangi alanlara öncelik verilmeli?" oldu. IMF'nin yakın gözetimde tuttuğu bir diğer konu da tekstil sektörü. Moghadam, ihracatçılara, "Tekstil ve emek yoğun sektörlerde önümüzdeki dönemde ne yapmayı düşünüyorsunuz?" derken yaklaşan Çin tehdidine işaret etti. "Tehlikeye karşı önleminizi aldınız mı?" sorusunu yöneltti. Sadece finansal göstergelere endeksli olduğu eleştirisi alan IMF, istihdamdaki risklere de el attı. Hatta, bazı isteklerini Ankara'ya iletmesini isteyen işadamlarına, "Bizi de sizden biri gibi kabul edin" dedi.
PEKİ YA İHRACAT? IMF'nin merakla izlediği bir diğer önemli gelişme ise "İhracat". Moghadam, "İhracat artışı daha ne kadar devam eder?" sorusuna yanıt bulmaya çalıştı. Öyle ki, bankacıların 2005 sonrasında rekabette sorun yaşayacağını düşündüğü tekstil sektörüne kredi açmakta çekingen davrandığı bilgisini alınca, "Bu eğilim varsa bir an önce değişmeli" değerlendirmesini yaptı. IMF uzmanları her fırsatta, "Türkiye'de elle tutulur, kalıcı büyümeyi sağlamak gerek" görüşünü yansıttı. Cari işlemler açığına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Hatta "İthalatçı Birlikleri kurulması" projesini bile sorguladı. "Bu yolla ithalatı biraz olsun frenlemeyi mi istiyorsunuz?" diye soruldu. IMF'nin İstanbul temaslarının belki de en ilginç yönü, kur tartışması idi. Moghadam, "IMF ile Türkiye arasında mutlaka yeni bir düzenleme yapılacak" deyince, zor bir soruyla karşılaştı. "İyi de... IMF ile varılacak anlaşma, TL'nin yeniden değerlenmesi sürecini başlatırsa ne olacak?" İthalatı tetikleyecek kur oynaklıkları IMF için de önceliğini koruyor. Moghadam'ın açıklaması, "Kendinizi şimdiden bu tür gelişmelere hazırlamalısınız" noktasından öteye geçmedi.
VERGİ SÜRPRİZİ IMF, daha önce eksik bıraktığı tüm işleri, Ankara'da detayları ile ele alacağını ilk günden hissettirdi. Güçlü bir programla en az 3 yılda daha Türkiye'yi kontrol altında tutmayı düşünen IMF kanadı sürpriz önerileri de beraberinde getirdi. IMF'nin faiz dışı fazla tartışmasına kıyısından köşesinden gireceği anlaşılıyor. Görüşleri ise "Bu konuyu, etraflıca ele alabiliriz ama kamu küçülmedikçe adım atamayız" biçiminde. IMF'nin, geçmişte sıkça gündeme gelen KDV oranlarını da masaya yatıracağını söyleyebiliriz. Moghadam'ın, "Yüzde 18 genel KDV oranı tolere edilmesi güç bir oran" dediği biliniyor. KDV'de yüzde 12-15 gibi bir standart oran neden olmasın? Bu öneri henüz Maliye'ye ulaşmadı ama genel yaklaşımları şöyle: "KDV gelirlerinin büyük bölümü yüzde 18'lik dilimden sağlanıyor. İndirim, hasılat artışı değil, gelir kaybı yaratır. Aradaki açığı IMF telafi edecekse, neden konuşmayalım ki?" Sık sık "Vergi oranları indirilsin, sigorta primleri aşağı çekilsin" talepleriyle karşılaşan IMF ile "Pilot uygulama başlatılması" tartışılabilir. "Bir vergi kaleminde sağlanacak indirimin ne getirip ne götürdüğüne bakılması formülü" öyle yabana atılır cinsten değil. Ancak bu konuya Maliye'nin sıcak bakmadığını da söyleyelim.