|
|
|
|
'Kalbini kaça aldın?'
İlk kalp bulunduğunda korktuğu için hastaneden kaçan Nadir Uyar, arkadaşının nakilden sonra sağlığına kavuştuğunu görünce, ikna olmuş. Artık motosikletinin üzerinden inmediğini görenler "Kalbini kaça aldın?" diye soruyorlarmış...
Nadir Uyar son nefesini vermek üzereyken geldiği Akdeniz Tıp Fakültesi Hastanesi'nden, kalp nakli olduktan sonra motosikletle çıkmış. Şimdi kontrollerine şehrin hemen dışındaki kasabadan yine motoruyla gelip gidiyor ve hayatın her anını doya doya yaşadığını söylüyor. İki kez kalp naklinden kaçtığını itiraf ediyor. Aklının bir türlü, kalbinin bir başkasının kalbiyle değiştirileceğini kabullenemediğini anlatıyor. "Sonra başka çarem kalmadığını anladım. Akşamları uyuyamıyordum. Yürüyemez hale gelmiştim ve her şeyi göze alıp bu ameliyatı oldum" diye konuşuyor. Son anda ameliyattan kaçınca, kendisi yerine Halil Er Öksüz'e takılan kalbin onun hayatını nasıl düzelttiğini adım adım izlemesi, Nadir Uyar'ın cesaretlenmesine neden olmuş. "Hayatımda en büyük hastalığım griptir. Hiç hastaneye yatmamıştım. Yine grip oldum zannettim. Nefes alamıyordum. Hastaneye gittim. Doktorlar hastaneye yatırınca şaşırdım. Sonra kalp hastası olduğumu ve kalbimin değişmesi gerektiğini öğrendim. Ama insanın henüz 36 yaşında bütün bunlara inanması o denli zor ki" diyor. Eve gittiğinde bütün ailece toplanıp, kalbi için ağıtlar yaktıklarını anlatan Uyar, "14 ve 10 yaşlarında iki oğlum var, hastalığımı öğrendiğimde önce onları düşündüm" diyor.
HİÇ KİMSE İNANMIYOR Nadir Uyar, Afyon'da 34 yaşında trafik kazasından hayatını kaybeden birinin kalbiyle tekrar hayata bağlandığını söylüyor. Ameliyattan sonra ise, hayatı yeniden keşfettiğini anlatıyor. Artık uzun uzun yürüdüğünü, her yere motosikletinin üzerinde gittiğini ve en önemlisi; kimsenin kalbinin değiştiğine inanmadığını söylüyor. "Bana 'kaça aldın?' diye soruyorlar. İnsanları yeni kalbimle yeni bir hayat yaşadığıma bir türlü inandıramıyorum" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|