SABAH - 02/06/2004 - Çin'e nasıl gidemedim!

Şu an 2 Haziran 2004 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Yazarlar

	Günün İçinden

	» Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Bilgi ve Yaşam

	Otomobil

	Sinema

	Çizerler

	Kampüs

Google Arama

Çin'e nasıl gidemedim!

Herşeye rağmen durdurulamayan büyümesi ile dev bir hammadde canavarına dönüşen Çin'e gitme fırsatını ayda 1 milyona yakın başvuru ve bürokrasi yüzünden kaçırdım.

ÇİN'İN büyümesini ne SARS, ne de Uzakdoğu kökenli ekonomik krizler durduramıyor. Çin üretmediği ürünleri sınırdan içeri sokmayarak dünya devlerine pazarını koşullu açmaya devam ediyor. Buna rağmen batılı firmalar her koşulda Çin'e yatırım yapmaya devam ediyor. Sadece iş için değil, turistik amaçlı gezmek isteyenler de Çin Seddi'ni andıran bürokrasiyle uğraşmak zorunda kalıyor. Kısacası Çin bürokrasisinin başı Çin'e gelmek isteyenlerle dertte. Çin'i bu kadar merak eden, Çin dilini öğrenmek için kapıları aşındıran ve Çin kültürüne ilgi duyan biri için bu ülkeye davet edilmek müthiş bir keyif olurdu. Öyle de oldu. Bu dileğim 10 gün önce ABD kökenli Sun Microsystems tarafından "Sun Networks" konferansına davet edilince gerçek oldu. Diğer teklifleri bir kenara bırakırken epeyi kişiye de sebep olarak Çin'e gideceğimi söyledim. Ancak bunu söylerken daha Çin'e olan ilginin ve vize almak için yaşanan bürokrasinin farkında değildim. Çin'den vize alırken önce sizi davet eden firmanın davet mektubu yazıp gideceğiniz şehrin belediyesine (Şangay, Pekin, vb..) onaylatması gerekiyor. Onaylanan belgede belediyenin kırmızı damgası yoksa ağzınızla kuş tutsanız vize alamıyorsunuz. Üstelik onaylanan belgenin fotokopisinin değil, aslının size posta ile ulaşması gerekiyor. Faks asla kabul edilmiyor. İşte bu kırmızı damgalı davet mektubu ile diğer belgeleri de tamamladıktan sonra vize için başvurabiliyorsunuz. Ancak Şangay şehrine son birkaç hafta içinde düzenlenen fuarlar ve turistik geziler nedeniyle yapılan başvuruların milyonu bulması davet mektubunun onayını imkansız hale getirdi. Davet mektubunun aslı olmayınca faksını defalarca elçiliğe göndermemize, elçiliği telefon ve faks yağmuruna tutmamıza rağmen, bürokrasiyi aşamadık. Bu eziyet sadece bana mı? Bilemiyorum. Adımı mı beğenmediler acaba? Onlar beni istemeseler de ben gitmek için çaba harcamaya devam edeceğim. Damgalı bir davet mektubu için umudumu kesmedim. Sadece Çin hayallerini biraz erteledim. Şimdi kendimi Çin yemekleriyle avutmaya çalışıyorum Çin Seddi'nin boyunu mutlaka ölçmek istiyorum

TİMUR SIRT