kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Kirca @ SABAH
 

'Kıvanç'lı yarınlara

Köşelerde her gün yazıp duruyoruz... Vatana, memlekete, siyasete, hayata, aşka ve şarkılara dair.
Sevgili Zülfü'nün dün yazdığı gibi; bizim de pek rağbet etmediğimiz "siyaset" yazıları okuyucunun da ilgisini çekmiyor işte...
Oysa, "devasa" memleket meselelerine dair kurtarıcılık misyonuna soyunmak yerine; aslolan belki de bu köşelerde "işe yarayabilecek" küçük "umut" yolculuklarına çıkarabilmektir okuyucuyu sizinle birlikte...
O zaman belki de daha çok "işe yarar" bu köşeler, kimbilir?

***

"Bir yaşamdan acıyı alabilirsem, Ya da bir acıyı hafifletebilirsem, Bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsem
Boşuna yaşamış olmayacağım!" demiş
E. Dickinson...
Evet, bugün, bu köşede, bir ardıç kuşunu yeniden yuvasına koyabilirsek boşuna yazılmamış olacak bu yazı da...
Bu yazıyı satırlara dökerken bilgisayarın "CD çalar"ında Kıvanç şarkılarını söylüyor...
"Yurdum ve sen" albümünde her notası "gurbet acısı"nı anlatan şarkılar...
Henüz yirmili yaşların sonunda Kıvanç... Bir zamanlar, çok uzaklarda; "aynı gurbet"in havasını solurken, sılaya olan hasretimizi gerçek bir "gitar virtüözü" olan Kıvanç'ın ezgileriyle dindirmeye çalışırdık.
O yıllarda "kapağı Amerika'ya atıp" yurduna sırtını dönen gençlere inat; öğrenim için geldiği uzak ülkede, Türkiye'yle yatıp Türkiye'yle kalkıyordu.
On dokuz yaşındayken bestelediği "Ah Türkiye" de şöyle diyordu mesela:
"Gözyaşlarım iklim oldu/Yağdı, yağdı gurbete/Bir gün gelirsek yanına, bizi kucakla/Ah Türkiye!.."
Delikanlı çağında, 1995 yılında tanıştığı dünyaca ünlü Gipsy Kings grubunun arkasında çaldı yıllarca; konserden konsere birçok eyaleti dolaştı onlarla. Washington'daki özel dinletilerde; Bill ve Hillary Clinton'lara, Michael Jordan gibi ünlülere müzik yaptı.
O güne kadar kimsenin denemediği "Latin- Şark müziği" sentezini oluşturdu ezgilerinde...
Bugüne kadar adını duymamış olmanızsa onun kusuru değildir...
Siz de haklısınız!.. Vaktimiz var mı ki "pop"luca sürüklendiğimiz yalancı "star"ların ışıltısında geçen gecelerde; çileli emeklerin "sahici" çığlığını duymaya?
Kıvanç da öyle anlatıyor zaten kendini "mütevazı" albümünün kapağında:
"kağıdım ve kalemim/sokaklarda öğrendiğim cesaretim/annem ve babam/durmadan yanan sigaram/yurdum ve sen, beni buradan vazgeçiren/şarabım ve ekmeğim/gurbetteki tek tesellim... Hayat böyle zor olmasa/ne anlamı kalırdı!.."
Zor yoldu onunkisi... Aslında hep birlikte duyacaktık belki de ismini, duyacaktık sesini...
Lakin... Kıvanç Öner; sevdanın, özlemin resmini notalarla çizdiği "Yurdum ve Sen" albümünü Türkiye'de çıkarmak için görüşmeler yaparken, amansız bir hastalığa yakalandığını öğrendi: Lenf kanseriydi...
Bu yazının bundan sonrası zordur işte... O şimdi, yuvasına konulmayı bekleyen bir ardıç kuşudur gurbette..
Kıvanç şimdi gurbette ilik nakli yapılmayı bekliyor... Bugünleri bilemediği için "delikanlı" çağlarında, birikimi de yok işte.. Nerden bilecek ki?! Ailesi de tüketmiş Kıvanç için her şeyi... Şimdi gurbetteki ve sıladaki arkadaşları "Kıvançlı yarınlara" diye bir "umut zinciri" oluşturmaya çalışıyorlar... Türkiye'de ve ABD'de hesap numaraları var... Her katkı "bir deniz yıldızını suya kavuşturacak!" Onları isteyene iletiriz de..
Asıl çağrımız "müzik" adamlarına... Usta gitarı, yanık sesi ve yağız gibi duruşuyla "sahici" bir starın; yüreğinde ukde kalmış "albüm"üne el atan olur mu acep?
Ardıç kuşu yuvaya konur mu?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Kör kuyular...   / 29-05-2004
 Eskiden bugün tatildi!   / 27-05-2004
 İşbirlikçinin sonu!   / 25-05-2004
 Kırk yılın "kırk"ı...   / 22-05-2004
 Karnaval!   / 20-05-2004
 'Kıvanç'lı yarınlara   / 15-05-2004
 Egemenlik kayıtsız, şartsız...   / 13-05-2004
 Başkalarının (!) bayramı...   / 11-05-2004
 Denklik!   / 08-05-2004
 Asıl utanç, işgalin kendisidir!   / 06-05-2004
ERGUN BABAHAN
Bak şu konuşana!
Dün Milliyet'te Aydın Doğan'la yapılmış...
ERDAL ŞAFAK
Bir Alman'ın saatli bombası
Şu sıralar hayli kapsamlı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Adeta Evropa
İstiklal Caddesi'nin Tünel'e yakın...
MANSUR FORUTAN
İfade özgürlüğü mü, sonsuz tüketim özgürlüğü...
MEHMET BARLAS
Ya Laura Bush, başına türban takıp, Çankaya'ya...
ALİ KIRCA
Uzlaşma (*)
3 Kasım sonrasındaki yeni dönemde,...
REFİK DURBAŞ
Doğayı tahrip etmek hizmet mi?
Dünyamız her gün bir...
SAVAŞ AY
Heey Göksel çocuk, insanlık ölmedi!
Göksel çocuğun...
ÖMER LÜTFİ METE
Yaver çıkmazı
HER alanda 'birinci adam'ın has...
HINCAL ULUÇ
Tefo.. Bir efsanenin 40. Yılı!..
Tefo'yu efsane gibi...
Bir-le-şe-ce-ğiz
Bir-le-şe-ce-ğiz
"Serdar Bilgili ile iki saat görüştüm. Kaynar, Orman ve Keçeci ile de...
Daum doğru söylüyor
Daum doğru söylüyor
"Eksiklerimiz olduğunu ve takıma takviye yapmamız gerektiğini...
YÖK krizi donduruldu
YÖK krizi donduruldu
Bakanlar Kurulu dünkü toplantısında YÖK Yasası'nın dondurulup, yeni...
'Her koşulda barış
'Her koşulda barış
Erdoğan, evrensel çağrıları tüm dünyaya iletmenin gazetelerin küresel...
4 öğretmen, bin umut
4 öğretmen, bin umut
İlçede kalıp, köye gitmek yerine lojmanı onardılar. Köyde yaşamaya...
Şemsiyelerinizi almayı unutmayın
Şemsiyelerinizi almayı unutmayın
Yurdun Kuzey, İç ve Doğu kesimlerinde görülen sağanak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.