kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mansur Forutan @ SABAH
 

İfade özgürlüğü mü, sonsuz tüketim özgürlüğü mü?

Televizyonda Dünya Gazeteciler Birliği Kongresi yayınlanıyordu. Evden çıkmadan önce göz ucuyla baktım. Özetle; sektör daha iyi nasıl olur, internet ve televizyonun olduğu ortamda nasıl mücadele verilir, daha çok ilan nasıl alınır, ifade özgürlüğü sonuna kadar nasıl ifade edilir eksenindeydi konuşmalar.
En önemli cümle Yaşar Kemal'den geldi:
"Basının görevi, yok olan değerlere sahip çıkmak"...
Son 20 yıla bakacak olursak medyanın bu anlamda artısı mı çok, eksisi mi? Yani tek sorun ifade özgürlüğü mü?
Irak'taki işkence resimlerinin yayınlanmış olması tüm günahları affettirecek nitelikte mi? Daha ne kadar buna tapınacağız?
İkinci Dünya Savaşı sonrası, dünya demokrasi ve ifade özgürlüğü anlamında ulaşabileceği en üst noktaya ulaşmış durumda.
Yine aynı dönemde dünyanın en zengin iki yüz kişisi, dünyanın en yoksul iki milyar dar gelirlisinin toplamından daha çok servet edinmiş.
Yine aynı dönemde küresel iletişim karteli doğmuş.
Yani bilginin akışı bir avuç çok uluslu grubun kontrolüne geçti. Tabii bu modelin yerel uygulayıcıları da büyük abilerini örnek almada hiç gecikmediler.
Sonuç: Bitmeyen tükenmeyen bir "gösteri"yi pişirip pompalayıp vatandaşın beynine çakmanın keyfini sürüp, rantını yemek.
Küresel bir beyin sömürgeciliğinden söz ediyorum. Nasıl yaşamamız gerektiğinden tutun, kimi örnek alacağımıza kadar uzanan bir laylaylom dünyasının figüranları, kimi zaman da başrol oyuncusu olduğumuza itirazı olan var mı?
Ve böylesine robotlaştırılmış bir düzende neyi ifade edeceğiz? İfade özgürlüğü kimin umurunda olur ki?
Vatan gazetesinin pazar eki çarpıcı bir haber yapmış. 54 dakika süren bir dizinin 61 dakikalık reklam kuşağı varmış. Yani diziyi izlemek isteyen "hayatının büyük bir kısmını" ekran başında geçirmek zorunda. Hafta boyu aynı diziyi pompalama çabalarını anlatmıyorum bile.
Dizi izleyip hayat biçimi belirlemeye çalışmakla, reklam izleyip marka manyağı olma arasında debelenip duruyoruz. Ve bu şartlar altında ifade edecek bir şeyimiz kalmıyor.
Olacak tek şey tüketim özgürlüğüne tapınmak olabilir ancak.
Pasifize edilmiş kitleler, devam eden laylaylom düzeni, anlık hazların karşılanması...
İsteyerek veya istemeyerek, belki çoğu zaman farkında olmadan basının bunda hiç mi suçu yok?
İşkence resimleri basıldı diye aklanabilir miyiz? Akıl sağlığının ve değerlerin bitirildiği bir dünyada kongreyle ilgili aklıma bunlar takıldı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Her şey yalanmış meğer!   / 29-05-2004
 Rock'un 50. yılı kutlu olsun!   / 26-05-2004
 On bin metrede alışveriş olmasın... Lütfen!   / 25-05-2004
 Beklemek zordur ama...   / 22-05-2004
 Kadının detaycılığı erkeğin erken ölümüne sebeptir!   / 19-05-2004
 İnsafsızlık kimi zaman iyidir!   / 18-05-2004
 İstanbul'dan kaçış!   / 15-05-2004
 Marjinal fayda teorisi ve futbol   / 12-05-2004
 Korkarım bugün Kanaryam'ı yazacağım   / 11-05-2004
 Nişantaşı'nda neler oluyor?   / 08-05-2004
ERGUN BABAHAN
Bak şu konuşana!
Dün Milliyet'te Aydın Doğan'la yapılmış...
ERDAL ŞAFAK
Bir Alman'ın saatli bombası
Şu sıralar hayli kapsamlı...
AHMET HAKAN COŞKUN
Adeta Evropa
İstiklal Caddesi'nin Tünel'e yakın...
MANSUR FORUTAN
İfade özgürlüğü mü, sonsuz tüketim özgürlüğü...
MEHMET BARLAS
Ya Laura Bush, başına türban takıp, Çankaya'ya...
ALİ KIRCA
Uzlaşma (*)
3 Kasım sonrasındaki yeni dönemde,...
REFİK DURBAŞ
Doğayı tahrip etmek hizmet mi?
Dünyamız her gün bir...
SAVAŞ AY
Heey Göksel çocuk, insanlık ölmedi!
Göksel çocuğun...
ÖMER LÜTFİ METE
Yaver çıkmazı
HER alanda 'birinci adam'ın has...
HINCAL ULUÇ
Tefo.. Bir efsanenin 40. Yılı!..
Tefo'yu efsane gibi...
Bir-le-şe-ce-ğiz
Bir-le-şe-ce-ğiz
"Serdar Bilgili ile iki saat görüştüm. Kaynar, Orman ve Keçeci ile de...
Daum doğru söylüyor
Daum doğru söylüyor
"Eksiklerimiz olduğunu ve takıma takviye yapmamız gerektiğini...
YÖK krizi donduruldu
YÖK krizi donduruldu
Bakanlar Kurulu dünkü toplantısında YÖK Yasası'nın dondurulup, yeni...
'Her koşulda barış
'Her koşulda barış
Erdoğan, evrensel çağrıları tüm dünyaya iletmenin gazetelerin küresel...
4 öğretmen, bin umut
4 öğretmen, bin umut
İlçede kalıp, köye gitmek yerine lojmanı onardılar. Köyde yaşamaya...
Şemsiyelerinizi almayı unutmayın
Şemsiyelerinizi almayı unutmayın
Yurdun Kuzey, İç ve Doğu kesimlerinde görülen sağanak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.