kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mutluluğun formülünü öğretiyor
Mutluluğun formülünü öğretiyor
'İnsanlarda olumlu izler bırakıyorsam ne mutlu bana'
1200 firmada seminer vermiş

Mutluluğun formülünü öğretiyor

'Nitelikli Yaşam', 'Mutlu Olmak', 'Evlilikte Başarıya Ulaşmak' konulu seminerlerinde kullandığı çarpıcı eğitim yöntemi ile hafızalardan silinmiyor. Keşiş cübbesi ile eğitime başlayan, Kuran'dan ayetler okuyan kişisel eğitim uzmanı Saffet Dağdeviren, kendini yaşama sanatçısı olarak tanımlıyor.

Hayatı seyretmek değil, yaşamak isteyenlerin doldurduğu odaya İranlı ud sanatçısı Kohestan'ın müziği yayılırken, açılan kapıdan içeriye üzerinde bir keşiş cübbesi ile elindeki çantadan çıkardığı renkli boncukları havaya savurarak bir adam giriyor. ("Burası neresi, bu adam kim, neler oluyor?.." Burası mutlu olmak isteyen ama ne yapacaklarını bilmeyenlerin bulunduğu bir yer. İçeriye giren adam, onların eğitmeni. Burada mutluluğun formülleri ortaya çıkacak.) İşte içerideki kursiyerlere boncuklar dağıtan ve hayatın renklerini görmelerini isteyen kişisel eğitim uzmanı Saffet Dağdeviren, genellikle eğitimlerine bu şekilde başlıyor. Eğitiminin kalıcı ve etkili olabilmesi için her yolu deneyen Dağdeviren, sıra dışı olan yöntemlere başvuruyor; eğitimde görsel öğeleri kullanmanın önemine inanıyor ve seminerlerinin başarısını buna bağlıyor.

ÇOK KAPTANLI GEMİ GİBİYİZ

"İnsanların bir amaç için yaşamaları gerek" diyen 52 yaşındaki Dağdeviren, hayatın anlamı hakkında düşünmediğimizin üstüne basarak, insanların kalıplaşmış hayatlar yaşadığını vurguluyor: "Çok kaptanlı gemi gibiyiz, kim nereye istere o yöne gidiyoruz. Kendisini tanımayan insanların, en sık karşılaştıkları sorun bu. Okul bitirmek, meslek sahibi olmak, işe girmek, para kazanmak, evlenmek, çocuk yapmak, çocukları yetiştirmek, derken bir bakıyoruz hayatımız elimizden akıp gitmiş ve hâlâ içimizde kalan birtakım şeyler var. Gelecek kaygısı içinde bizi mutlu edecek şeylere de zaman ayırmak gerekiyor. Bunu yapmanın yolu ise kendimizi iyi tanımaktan geçiyor." Mutlu olmanın bilgelik ve çaba gerektirdiğini ifade eden Dağdeviren, "Her şeyi başkasından beklemek, kendini geliştirmeye çalışmamak kısacası tembellik en büyük düşmanımız" diyor. Konuşmayı, dinlemeyi ve okumayı bilmediğimizi ifade eden Dağdeviren şunları söylüyor:

RUHSAL TAŞ DEVRİNDEYİZ
"Tarihe yön veren, insanlığa hizmet edenler hakkında okumak, bilgi edinmek gerekiyor. Bazen bir kitapta rastlanılan ufak bir cümle dahi tüm hayatınızı etkileyebiliyor. Ancak bu şekilde kendimizi sorgular ve mutlu olma yolunda ilk adımı atabiliriz. Günümüzde pek çok insan hayatına yeni renklerin girmesini, mutluluğu ve huzuru yakalamak istiyor. Çalışmaktan ve yaşamaktan nefret eder durumdayız. Mucizevi şeylerin olmasını ve mutluluğu yakalamayı umuyoruz. Görsel, büyüleyici bir zenginlik içinde (dijital bir çağ) yaşıyoruz Peki ya duygularımız... Duygularımız bu hızlı gelişime ayak uydurabildi mi? Bence fiziksel anlamada dijital bir çağda yaşıyoruz ama duygusal ve ruhsal anlamda taş devrindeyiz." Günümüz aile yapısı ve boşanmaların artmasını da değerlendiren Dağdeviren bu konudaki düşüncelerini şöyle dile getiriyor: "Hayatın amacının mutluluk değil, sadece verilen görevi yerine getirmek ve başarı kazanmak olduğu öğretilmeye çalışılıyor. Bu da çekirdek aileyi aşındırıyor. Anne ve babalar çocuklarına yeterli zamanı ayıramıyor. Beraber olduğumuz zamanları televizyon seyrederek geçiriyor, cep telefonlarımızla geyik muhabbeti yapıyor, bilgisayar başında hiç tanımadığımız kişilerle saatlerce chat'leşiyoruz. Bu olumsuzluklar ise mutsuz aile ve insan sayısını artırıyor. Ben eşlere bencil olmayı öneriyorum. Bencil olmak demek kendinizi ciddiye almak ve önemsemek demektir. Kendini bilerek yaşayan ve mutluluğunu tesis eden insanlar, çevresindeki diğer insanları da daha iyi anlama ve tanıma şansına sahip olurlar."

M. PINAR MERCAN / MERKEZ

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Bu oyunu yalnızca kadınlar izleyebilecek
 İş stresini Latin danslarıyla atıyorlar
 ABD elçiliğinde hayır defilesi
 Mankenlerin zatürree korkusu
 Haluk Levent konsere yetişecek
 10 asırdır ayakta
 İstanbul tarihi gün ışığına çıktı
 Bartın İtalya'da
 Leylekler elektrikli yuvalarına veda ediyor
 Rüyanın şiirini yazdı
 İki genç viyolonselcinin büyük başarısı
 Talimhane NATO zirvesine hazır olacak
 Evlilik erkeği değiştirir
 Nasreddin Hoca aranıyor
 Markuteri kutu
HAKAN & UTKU
Zeynep'in anıları
* Bir gün babam beni beni köşke...
AYŞE TÜTER
Amerikan patatesi
Karpuz dilimi doğradığınız patatesleri...
Bu hayat bana hediye, herkesle paylaşmalıyım
Bu hayat bana hediye, herkesle paylaşmalıyım
Doğum yapmasının ardından ani kalp yetmezliği geçiren Hamide Akman...
Zerda'nın yaşam savaşı
Zerda'nın yaşam savaşı
Doğuştan kalbi delik olan beş buçuk aylık Zerda Öztürk'ün ailesi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.