Çeyrek yüzyıllık esaret bitti Türkiye'nin trona madeni özgür
25 yıldır yeraltında tutulan trona (soda külü) özgürlüğüne kavuştu. Park Holding ile Eti Maden İşleri'nin ortak şirketi Eti Soda, dünyanın en büyük üçüncü doğal soda külü tesisinin temelini attı.
1979 YILINDA keşfedilen, 25 yıldır yeraltında tutulan trona (soda külü) nihayet özgürlüğüne kavuştu. Tronanın, 25 yıllık esaret öyküsü, Park Holding ile Eti Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nün ortak şirketi Eti Soda AŞ'nin yatırımı ile sona erdi. Ekonomiye 4.5 milyar dolar katkı sağlayacak olan dünyada ABD ve Çin'den sonra doğal soda külü üretecek üçüncü tesisin temeli atıldı. Törende konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, maden işletmeciliğini yabancı bağlantılı güçlerin engellediğine dikkati çekti. Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner ise trona üretimine geçmek için 6 yıl boyunca eziyet çektiklerini hatırlattı ve "Biz, madenciyiz. Silopi'ye yatırım yapacak kadar, Şirvan'da bakır madeni açacak kadar cesuruz" dedi. Eti Soda AŞ Çözelti Madenciliği ile Soda Külü Üretim Tesisi Temel Atma Töreni'ne katılan Bakan Güler, Turgay Ciner ve beraberindekilerle birlikte, İsmail Seyhan Çözelti Üretim Kuyusu'nu gezdi. Güler, 1996'da Etibank Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde gündeme gelen doğal soda külü üretim pilot tesisinin açılışını yaptı. Güler, tesisin kurdelesini Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner ve Ankara Valisi Yahya Gür'le birlikte kesti. Güler, açılışını yaptığı tesisi gezerek, kristal hale dönüşmüş soda külünü inceledi.
ANLAMLI MESAJ Park Holding Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Ciner, törendeki konuşmasına, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "Bir tuğla koyan her türlü yatırımcıya hizmet edeceğiz" sözüne gönderme yaparak başladı. Ciner, Bakan Güler'in madenci kökenli olduğuna işaret ederek, "Biz madenciyiz. Silopi'ye yatırım yapacak kadar cesur, Şirvan'da bakır madeni açacak kadar cesur, 6 senedir çeşitli unsurların engellemeleriyle soda madenini üretmek için çekilecek bütün eziyetleri çekmiş bir işadamı olarak söylüyorum. Madeni gördünüz. Bu maden çıkarılmaz dendi. Şu anda dünyadaki en ileri teknoloji ve sıfır çevre kirliliğiyle madeni ellerinizde tuttunuz" dedi. Ciner, yılda 1 milyon 100 bin ton olarak planlanan üretimin, kısa sürede 2 milyon 200 bin tona ulaştığını vurguladı. 6 bin kişilik istihdam yaratıldığını kaydeden Ciner, "Senede 2 bin TIR'ın her gün iş sahibi olduğunu düşünün. Ülkemize kazandırılacak dövizleri düşünün. Bu madenin yanında türevlerinin yan sanayilerini KOBİ işletmesi olarak burada kendiliğinden yer alacağını düşünün" diye konuştu.
BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ Ciner, Park Holding'in işlettiği Çayırhan Termik Santralı'nı da örnek vererek, şu bilgiyi aktardı: "Termik santralın kömürü bize devredilmeden önce Balıkesir'den Kütahya'dan kamyonla geliyordu. Şu anda santral, kişi başına kömür üretiminde Avrupa'nın en efektif madenidir. Teknolojiyi bize satan Almanya'nın en büyük maden şirketlerinde kişi başına üretim yaklaşık 9 tonken, buradaki madende üretim 17 tona gelmektedir." Avrupa'da madenden elektrik üreten şirketlerin devletten teşvik aldığını, Park Enerji'nin ise özkaynakları ile yaptığı yatırımlarla vergi rekortmeni olduğunu hatırlatan Ciner, bu kayıtların ATO ve ASO'da bulunabileceğini belirtti. Ciner, hükümetten taleplerini sıralarken de "Sadece bürokratik engellerin kaldırılması, önümüzün açılmasıdır. Başka talebimiz yoktur. Önümüzü açın, Türkiye'de maden devrimini yaşayalım" dedi. Enerji Bakan Hilmi Güler, madenciliğin çok ihmal edildiğini, yeraltı kaynaklarının ekonomiye kazandırılmasının çok zaman aldığını, üretimin önüne büyük engeller çıktığını kaydetti. Güler, sahanın 1979'da kömür aranırken bulunduğunu anımsattı. Güler, madenin 17 yıl işletilmeden bırakıldığını vurgulayarak, kendisinin Etibank Genel Müdürü olduğu 1996'da sondaj yapılarak üretim yapmanın gündeme geldiğini söyledi. Güler, "Şu veya bu şekilde bu iş geciktirildi. Top devamlı taca atılıyordu. Biz bunu ilk defa burada sahanın içine aldık. Burada da gol haline dönüştü" diye konuştu. Güler, tarihi bir günün yaşandığına işaret ederek, şöyle devam etti: "Ben Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak çoğu kere, Enerji Bakanı diye tarif edilip, o şekilde tanıtılıyorum. Halbuki bir de tabii kaynaklar kısmı var. Burada, ilk defa bugün tabii kaynaklar kısmı, enerjinin önüne geçti. Bundan mutluyum. Ben, tabii kaynaklar ve enerji bakanı diye tanıtılmayı arzu ediyorum."