Korkular, hazırlıklar

Irak'ta iktidarın Iraklılar'a devredileceği 30 Haziran öncesi iki soru, aklı başında herkesin uykusunu kaçırıyor:
1- 30 Haziran'dan sonra yabancı birlikler apar-topar Irak'tan ayrılacak mı?
2- Irak toprak bütünlüğünü koruyabilecek mi?
ABD ve İngiltere, "İşlerini bitirmeden" çekilmeyeceklerini tekrarlayıp duruyor. Örneğin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld daha iki gün önce "30 Haziran sihirli bir tarih değil. Askerlerimiz ertesi gün eve dönmeyecek" dedi.
Ancak İngiliz gazetesi "The Times" hükümet kaynaklarına dayanarak, ABD ve İngiltere'nin "Irak'tan mümkün olduğunca kısa sürede ayrılmayı öngören strateji üstünde çalıştıklarını" duyurdu.
Kuzey kopar mı?
Bu hazırlıklar en çok Kürtler'i ürkütüyor. Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'ye göre, "Yabancı birlikler çekilirse Irak kaosa sürüklenecek, iç savaş patlak verecek, ülke parçalanacak."
Bu korkuyu ABD'de de seslendirenler var. "Washington Times" gazetesi, yine hükümete yakın kaynaklara dayandırarak, 30 Haziran sonrası Irak'ın bölünmesi olasılığının son derece yüksek olduğunu bildirdi. Hatta, "Bush şimdiden Kürtler'in bağımsızlık ilanı durumunda izleyeceği politikayı saptamalı" uyarısında bulundu.
Kürtler bu "dehşet senaryosu"ndan korkmakla kalmadı, "Her ihtimale karşı" çabalarını da yoğunlaştırdı. Bir başka deyişle, kaos ortamında istikrar adası olmanın getirdiği fırsatları değerlendirip bağımsız bir devletin koşullarını sağladı. İşte
"Kürdistan Hükümeti"nin hazırladığı broşüre göre Kuzey Irak'taki tablo:
"Uluslararası kurumlarca denetlenen seçimlerle demokratik bir hükümet işbaşına geldi. Modern altyapı tesisleriyle donatıldı. Bağımsız yargı ve çağdaş yasalarca yönetiliyor. Adalet sisteminin temelini bireyin hak ve hukukuna saygı oluşturuyor. Hiç siyasal tutuklu yok. Gelişen piyasa ekonomisi, hazinesi, döviz rezervleri var. 1991'de bir üniversite ve 700 okul eğitim verirken, bugün 3 üniversite ve
2.700 okula sahip. 1991'de 4 olan dolar milyoneri sayısı bugün bini aştı. Herkese ücretsiz sağlık hizmeti veriliyor. Zengin petrol yatakları, madenler, tarım alanları, su kaynakları ve tüm Irak'a yetecek elektrik üretim tesisleri bulunuyor..."
İlginç bir fuar
ABD'deki Lehigh Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olan bir Kürt aydını, geçenlerde Los Angeles Times'ta yayınlanan yazısında bu tabloyu hatırlatarak sordu:
"Kuzey Irak'tan, ülkenin geri kalanında yaşayan kargaşayı izleyen bir Kürt lider olsaydınız, 'Biz Kürtler birleşik bir Irak fikrinden vazgeçip bağımsızlığı seçmek için daha ne kadar bekleyeceğiz' diye sormaz mıydınız? Veya 'Neden Irak'ın bir parçası olarak kalıp da, ülkenin geri kalanındaki girdaba çekilme tehlikesini göze alalım ki' demez miydiniz?"
Bu "de facto devlet"in kaydettiği gelişmeleri görmek isteyenler için bir fırsat çıktı. "Kürdistan Hükümeti" yabancı sermayeyi teşvik için bir dizi fuar düzenleyecek. Başbakan Neçirvan Barzani, birçok bakan, Erbil, Süleymaniye, Kerkük, Musul ve Dohuk belediye başkanlarının da yer aldığı kalabalık bir heyetin katılacağı fuarlarda petrol, gaz, bankacılık, altyapı, inşaat, haberleşme, eğitim, sağlık alanlarında somut projeler önerilecek.
Son dakikada bir değişiklik olmazsa, ilk fuar 25-27 Mayıs
tarihlerinde 200'ü aşkın yabancı şirketin desteğiyle, "Amed" dedikleri Diyarbakır'da açılacak. Buyurun, gidip görün...