| |
Nöbet tut, hırsızın resmini çek..
Bir insanın arabası aynı sokakta, l.5 ay içinde dört defa soyulur mu? Hem de Yeşilyurt gibi ayak üstü olmayan, kargaşanın az olduğu, orada oturmayanların kolay fark edileceği bir semtte.. Demek oluyor.. Hırsızlar elektrik direğinin altında duran bir aracı üst üste dört kez soymaya cesaret edebiliyor.. Olay atv Haber Müdürü Tayfun Gönüllü'nün başına geldi.. Aracı önce 18 Mart'ta, ardından 1 Mayıs'ta soyuldu.. Hırsız veya hırsızlar, ikisinde de teybi alıp gitmiş.. Tayfun 'İki soygunda da bir şey hissetmedim' diyor; 'Sıradan herkesin başına gelebilecek bir olaydı benim için.' Ataköy Karakolu'na gidip ifade vermiş.. Tutanak tutulmuş.. Formalite yerine getirilmiş.. Aracını evinin önündeki elektrik direğinin altına bırakmaya devam etmiş.. 20 Mayıs günü, sabah aracının başına geldiğinde yine aynı tablo ile karşılaşmış.. Hırsızlar araca zarar vererek içine girmiş ama bu kez teybi gövdesinden söküp çıkaramamış.. Tayfun yine aynı karakolda.. Yine tutanak, araç yine tamircide.. Hırsızlar Tayfun'un teybine gözünü dikmiş bir kere yarım kalan işlerini tamamlayacaklar.. Üç gün sonra yine aynı manzara.. Cam kırık, teybin gövdesi çevresi oyularak çıkarılmış.. Tayfun yine aynı karakolun yolunu tutmuş.. Ama bu kez dayanamayıp sormuş.. 'Bu iş kabak tadı verdi, sizce acayip bir durum yok mu?' Polisler cevap bile vermemiş.. Tayfun ısrarlı.. 'Bana farklı bir soru sormayacak mısınız?' Bundan sonra görevli polisle arasında şu diyalog geçiyor.. 'Şüphelendiğin kimse var mı?' 'Yok.' 'Ne zamandır oturuyorsun?' '10 aydır.' 'Site mi?' 'Hayır.' 'Toplanıp bir güvenlik tutsanız.' 'Peki sizin yapabileceğiniz bir şey yok mu, hırsızı yakalamak gibi.' 'Yok.' 'Nasıl olur? Hırsızlar için nöbet mi tutacağım?' 'Evet.' 'Tutsam ne olacak, resmini mi çekeceğim?' 'Resmini çek. Her aracın başına bir polis mi dikeceğiz?' Bu konuşmadan sonra Tayfun, parmak izi için teknik büroya gidip karakola geri döndüğünde aynı mahallede yaşanan bir başka olaya tanık olmuş.. Pazar sabahı 8.30'da biri silahlı, diğeri bıçaklı iki kişi arabasını park eden genç bir adamın sırtına silahı dayamış; 'Anahtarı bırak, uzaklaş.' Genç adam direnince iki yerinden bıçaklanmış.. Olaylara bakılırsa demek ki bir çete Yeşilyurt'u mesken tutmuş.. Hırsızlar sadece Tayfun'un arabasını hedef almadığına göre bölgede durum vahim demektir.. Gelelim olayın bir başka boyutuna.. Polis dört kez arabası soyulan kişiye 'Bizim yapacağımız bir şey yok. Özel güvenlik tutun. Aracının başında nöbet tut. Hırsızın resmini çek' der mi? Derse, güven kalır mı? Moral kalır mı? Suçluların yakalanacağına dair inanç kalır mı? Ne yani, her apartman bekçi mi tutacak? Sokakların güvenliği böyle mi sağlanacak? Soygunlar kadar polisin tavrı da düşündürücü değil mi?
|