| |
|
|
Sporda kalite ile ne kadar ilgiliyiz?..
24 Mayıs pazartesi günü Lütfi Kırdar Kongre Salonu'nda ülke sporu açısından fevkalade önemli bir sempozyum var. Ve de kimselerin haberi yok.. Olacağı da yok.. Sempozyum yapılıp bitecek, gene olmayacak iddia ederim. Neden?.. Sempozyumu bir yıl süren hazırlıklarla büyük bir titizlikle düzenleyen Kal Der (Kalite Derneği) geçen pazartesi bir basın toplantısı yaparak olayı açıkladı.. Bir gazetede okudunuz, ya da bir televizyonda duydunuz mu?. Dernek Başkanı Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Subaşı, ayni akşam Türk basınının önde gelenleri için toplam 15-20 kişilik bir davet daha verdi.. Özellikle spor medyasının en seçkin kalemleri davetliler arasında idi. Listeye baktım. Geleceklerini de bildirmişlerdi.. Üç kişi geldi.. Çünkü medya, kalite ile değil, dedikodular ve asparagaslarla ilgiliydi.. Şimdi benden duyun.. Öğrencileri arasında Boris Becker, Katerina Witt ve Daley Thompson da olan, Avrupa Atletizm Antrenörleri Derneği Başkanı Frank Dick, sempozyumun özel konuğu. Kenan Onuk'un yöneteceği ilk oturumda, yanında bu ülkenin önde gelen atletizm otoritelerinden Turgay Renklikurt oturacak. Bir başka konuşmacı Marcel Benz.. UEFA Kulüp Lisanslama Yöneticisi.. Yani kulüplerimizin başında Damokles'in kılıcı gibi asılı duran ama nedense aslını kimsenin bilmediği UEFA Kriterlerini birinci elden açıklayacak. Akşama kadar sürecek paralel oturumların başlıkları şöyle.. Spor Ekonomisi ve Pazarlanması, Spor Kulüplerinin Etkin Yönetimi, Sporcu Eğitimi ve Sağlığı, Uluslararası Spor Organizasyonlarının Yarattığı Fırsatlar, Medyanın Spordaki Rolü, Sporda Centilmenlik, Üstün Performansın Sırları.. Bu konuları bu ülkenin en önde gelen uzman ve uygulayıcılarının tartışacak olması, sempozyumun kalite ve önemini ortaya koyuyor.. Sempozyumun günahı da o.. Kaliteli olması ve kaliteyi tartışması.. Benim spor medyam kalite lafından nefret eder, çünkü..
|