'Erkekler Neden Evlenir' kitabını erkekler için yazdı
Altı erkeğin duygusal hayatının gözlemlendiği "Erkekler Neden Evlenir" adlı kitap, karşı cinsi daha iyi tanımak isteyenler için önemli bir kaynak. Psikolog İlkim Öz, bu kitabı erkeklerin okuması için yazdığını söylüyor.
Psikolog İlkim Öz'ün "Erkekler Neden Evlenir" isimli kitabı, farklı problemleri olan 6 erkeğin duygusal hayatını gözlemlememizi sağlıyor. Cosmopolitan dergisinin mayıs sayısında yer verdiği ve Öz'ün 6 'danışan'ıyla yaptığı terapi seanslarından derlenen kitap, karşı cinsi daha iyi tanımak isteyenler için önemli bir kaynak niteliğinde. İlkim Öz, kitabın adını neden "Erkekler Neden Evlenir?" koyduğunu ise şöyle cevaplıyor: "Erkekler okusun istedim. Kitabı erkeklerin okuması çok önemli. Erkeklerin biraz içgörü kazanıp, evliliklerindeki sorunlara, tüm ilişkilerindeki sorunlara bakıp, görüp sahip çıkmalarını istedim. Ama kadın bunu zaten yapıyor..."
* Erkekler neden evlenir? İnsanlar, birbirlerine ihtiyaçları olduğu için evlenir, en temel cevap bu. Kimse ömür boyu yalnız yaşayamaz. Erkekler neden evlenir derseniz, erkeklerin yapıları kadınlardan biraz daha farklıdır. Kadınlar korunmaya, korumaya daha muhtaçmış gibi görülür ama erkekler buna daha çok gereksinim duyar. Onlar için güven çok önemlidir. Ancak o zaman huzur bulur ve rahatlar iç dünyaları. Erkeğin evlenmek için aradığı kadında annesini aradığına dair Freud'yen görüşe ben de katılıyorum.
* Mükemmel evlilik var mıdır? Söz konusu değil tabii ki. Danışanlarım, "size geldik ve siz bu evliliği mükemmel bir hale getirin" diye bir beklenti beklenti içinde oluyor. Farklı ailelerde büyümüş, farklı eğitimler almış ve en önemlisi farklı kişilik ve cinsiyetlere sahip iki insanı bir eve yerleştirip kusursuz bir ilişki beklemek mümkün mü? Bunu tutturan evlilikler var ama sayılıdır. Günümüzde insanlar maddeci, rekabetçi, kariyer ve iş yaşamları ön planda tutuyor. Evlilik birincil değil insanların hayatında. Boşanmaların artması bu yüzden olabilir. Eskiden kadın evlenecek, iyi çocuklar yetiştirecek, erkeğe hizmet edecek gibi beklentiler vardı. Şimdi ise kadın meslek sahibi olsun, para kazansın isteniyor.
* Psikoterapi için gelenlerin davranışları cinsiyete göre değişiyor mu? Kadın ile erkeğin yapısı çok farklı. Kadınlar daha duyarlı, daha analizci bir beyne sahip. Sorunları erkekten daha çabuk görüp, çözüm üretme isteği duyuyorlar. Erkekler daha yüzeysel bakıyor ve soruları kabul etmiyor. Onları terapiye alıp 'Sizi buraya getiren nedir?' diye sorduğumda "Bilmiyorum. Evliliğimiz güzel gidiyor. Karım tutturdu sorun var diye!" derler. İnanarak söylüyorlar bunu. Erkeğin bakış açısıyla o evlilik mutlu. Ama kadın çile çekiyor. Burada ikisinin farkı görülüyor.
* Hassas erkekler kaygı yaratıyor mu ailelerde? Aileler, "Bu kız çocuğu gibi çok duygusal, çok hassas" diye gelebiliyorlar. Çocuklarına sorunlu muamelesi yapıyorlar. Erkeklerin kişilik yapıları zaten kadınlardan farklı. Sosyal yaşamda hep ön planda olmak zorundaymış gibi hissediyorlar. Üstelik kendilerine toplum tarafından yapılan yüklemeleri, farkına varmadan hayata geçiriyorlar. Bir de 'karını yatakta mutlu edeceksin' derdi var. Bazı yörelerde ise erkeğin karısının olması yetmez, sevgilisi de olması onun şanıdır. Ama çoğunlukla erkekler de eşleriyle yaşamak istiyor.
* Çapkınlık davranış bozukluğu mudur? Eğer ki bir erkek sürekli farklı kişilerle ve sadece cinsellik anlamında bir şeyler yaşıyorsa, bunun bir rahatsızlık olduğunu düşünmek gerekiyor. Gördüğü her kadınla birlikte olmak isteyip, kendine ait bir standardı olmayan erkekler, ciddi anlamda sorunludur.
* "Erkekler Neden Evlenir"e gelirsek... Bu gerçek bir öykü müydü? Kitaptaki tüm öyküler gerçek. Psikanaliz öykülerinden bir derleme. Bu öyküde kendi isteğiyle evlenememiş, çapkın ve ekonomik durumu çok iyi bir erkek var. Ailesi bir kız bulup onu evlendiriyor. Ancak adam hayatı ve bu evliliği sorgulamaya başlıyor çünkü kendini evliliğe oturtamıyor. Evlenmiş ama bekar hayatı yaşıyor. Daha sonra evliliğin aslında ne olduğunu erkeklerin neden evlendiğini kendisi de buldu.
* Eşlerden birinin karşı tarafı bırakması da bir çözüm olabilir... Evlilikleri insanlara benzetiyorum. İnsan nasıl doğuyor, büyüyor, yaşlanıyor ve ölüyorsa, ilişki de böyle. İnsan kendisine daha iyi baktığında nasıl ki daha iyi yaşıyorsa, iyi bakılan evlilikler de uzun ömürlü oluyor. Duygusal yatırım yapılmıyorsa, evlilik ölüyor. Hekim için hastanın masada kalmasına benzeyen bu durum, terapist için de geçerli.
* Psikolog danışmanlığı nereden giriyor devreye? Sevgiden. Sevgi varsa, evlilik kurtuluyor. İsterse tavalar havada uçuşsun, başta olan, ama derine gömdükleri sevgiyi yeniden ortaya çıkarıyoruz. Sevgi bitmişse o zaman terapist olarak o ilişkiyi canlandıracağınız bir şey kalmıyor.
|