|
|
|
|
Tiyatro karın doyurmaz
Usta tiyatrocu Demet Akbağ şimdilerde yeni bir reklam filminde karşısına çıkıyor hayranlarının. 500 bin dolarlık projenin başrol oyuncusu olan Akbağ, tiyatrocuların reklamlarda oynamasını ve dizilere yönelmesini çarkı döndürmek olarak yorumluyor: Kimseye tek maaş yetmiyor '.
* Eskiden tiyatrocular reklamlarda oynamak istemez, TV dizilerine de burun kıvırırlardı. Şimdi ne değişti? Bu devirde reklam, televizyon bir sürü oyuncunun geçim kaynağı. Sadece tiyatroyla bu çarkın dönmeyeceği çok açık. Artık kimse tek maaşla yetinmiyor. Bütün tiyatrocular ikinci bir iş yapıyorlar. Tiyatrocular da oyunculuklarını çeşitli alanlarda kullanıyorlar. Eskiden kurum tiyatrolarında bir izin problemi vardı. Şimdi o da kalktı artık. Öyle bir şey de söz konusu değil.
ESKİDEN TERCİH EDİLMEZDİK * Tiyatrocular da zamana ayak uydurdu değil mi? Evet. Bir takı değişikliklerin dışında kalamazsınız bir de bizim reklam dünyamız inanılmaz bir büyüme yaşadı. Biraz da diğer gelişmeler onunla paralel ilerledi. Yani reklamın önemi arttı, ayrılan bütçeler fazlalaştı. Daha profesyonel insanlar daha ciddi olarak bu işe kafa yormaya başladı. Bu da bir yerlerde ünlü olmuş insanları reklamlara taşımış oldu.
* Siz de Aytaç Hanım olarak bir reklam filminde oynuyorsunuz. Sizi neden tercih etmiş olabilirler? Sinemanın iyi yönetmenleri reklam çekmeye başlayınca iyi oyuncuları seçmeye başladılar. Biz de bu işin içine girdik. Yılmaz'ın ilk reklam filmiydi. Aynı zamanda BKM'nin de ilk reklam yapıtı oldu. İyi oyuncular da artık tercih edilmeye başladı. Eskiden biz pek tercih edilmezdik. O işi yapan başka insanlardı. Yerli diziler arttıkça o dizilerin tanınan kahramanlarına reklam çektirmek üreticinin de işine geldi. Malum ekonomik şartlarda oyuncu için bir kenara para koymaya yardımcı bir şey. Kazanç noktalarını çeşitlemek bu devirde önemli.
* Tiyatrocular reklama, dizilere yöneldi. Asıl iş tiyatro ise artık seyirci tarafından ilgi görmüyor. Bunun nedenleri ne olabilir? Bunun o kadar çok nedeni var ki... İnsanlar sinemaya gidiyor, tiyatroya da, her bir yere gidiyor aslında da seçim yapamıyor. Bizim oyunlarımız her sene kapalı gişe oynuyor ama genel olarak baktığımızda bir zayıflık aşikar. Televizyonda zaman geçirebileceği o kadar çok şey var ki insanın, onu evden kaldırıp oraya götürecek bir şey olsun. İkincisi biletler pahalı geliyor. Aslında Avrupa'dan çok ucuz biletlerimiz. Dört kişilik bir aile 30 milyondan bilet aldığında işte hesap ortada. İnsanları evlerinden çıkarabilmek için herkese hitap eden onu tatmin eden bir şey yapmak lazım. Oyuncuları sevmesi lazım. Biz de genelde kimin tiyatrosu, kim oynuyor diye tercih yapılır. Şimdi çok fazla seçenek var. İyisini yapan kazanacak.
CEM TV'SİZ ŞÖHRET OLDU * Televizyonda görünmeden yıldız olunabilir mi hâlâ? Yıldız Kenter hocamız televizyona çıkmadan, tiyatrodan şöhretini kazanmış biri. Eskide böyle örnekler var. Şimdiye gelirsek tek örneği var; Cem Yılmaz. Televizyona hiçbir şey yapmadan şöhret olan birine örnek olarak sadece Cem var. Sadece tiyatrocu olduğu için insanlar onu izlemeye gittiler. Televizyonda gördüğümüz şu hanım ya da şu bey ya da şunun sevgilisi diye Cem'i izlemeye gitmediler. O farklı bir şey yarattı.
BÜLENT İPEK MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|