|
 |
 |
 |
'120 yıl yaşayabilirim ama sırrımı açıklamam'
Yaşadığı acılara rağmen yaşını hiç göstermiyor Erol Büyükburç. Kimseye karşı olumsuz duygular beslemiyor, çünkü negatif enerjinin kişiyi yaşlandırdığını, yorduğunu düşünüyor. Hiç kimseyle paylaşmadığı, özel vitaminler, özel otlar kullanıyor. Müzik terapileriyle dinleniyor. Günde sadece iki öğün ve ara öğünlerle beslenip, mutlaka altı saat uyuyor. İşte onun gençlik sırları...
Siz yaşlanmaktan kaçmayı nasıl başardınız? Bunun bir formülü var mı?
Ben hayatımın çok büyük bir bölümünü dayımın yanında geçirdim. Kendisi 120 yaşına kadar yaşadı ama aslında 150 yaşına kadar da yaşayabilirdi. Yaşama dair felsefelerimin çoğunu ondan aldım. Beni hayata karşı o programladı, öğretileri bugün tüm geçerliliğini koruyor. Gençliğin en büyük kuralının; insanların ruhsal kimliklerini kontrol etmesi olduğuna inanırım. İhtirasın, hırsın fazlası, insanın hücrelerini hızla eskitir. Sevgi seratonin (mutluluk hormonu) ürettiği için gençleşmeyi sağlar. Sevmeyi alışkanlık haline getirmeyen insanlar, bu yüzden daha çabuk yaşlanır.
Kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz?
Kendimi 30 yaşında hissediyorum. Duruşumda, yaşamımda, 30 yaşından sonra bir değişiklik olmadığını düşünüyorum.
Spor yapar mısınız?
11 sene güreş yaptım, yüzdüm, olimpik yüzücüler gibi yüzerim, at sporlarıyla uğraştım, karate yaptım... Şimdi evde yürüme bandımız var. Onunla spor yapıyorum. İmkân olursa, güzel havalarda eşimle birlikte yürüyüş yapmaya bayılırız. Ancak şunu söyleyeyim; şarkı söylemek sekiz kilometre koşmak gibidir. Dünyanın en iyi antrenmanlarından biridir.
Sabahları kaçta kalkarsınız?
Yeterince uykudan yanayımdır. Günde altı saat mutlaka uyumam gerekir. Gece kaçta yattığım önemli değildir ama mutlaka aralıksız altı saat uyurum.
Diyet yapar mısınız?
Canım ne isterse onu yerim ama miktarı önemlidir, hep yeteri kadar yemeye özen gösteririm. Aşırı yemek yemekten, tıka basa doymaktan kaçarım. Bir de, lezzet benim için çok önemlidir. Lezzet beynin haz alma duygusunu kamçılar, yaşama sevincini artırır. Lezzetli yemek yemeye çalışırım. Kilomun aşırıya kaçtığını hissedersem, frene basarım. Öğün sayısını azaltırım. Zaten günde iki öğün yemek yiyorum. Ara öğünlerimin sayısı fazladır. Kilo almaya başladığımda ara öğünler azalır. Beden ölçüm 40 yıldır hiç değişmedi.
Yoga ya da meditasyon yapıyor musunuz?
Ivan Şumat diye bir şarkıcı vardı. Astekli bir kavimin kızıydı, sekiz oktav sesi vardı, sesini özel olarak geliştirmişti... Onun program öncesi odaya kapanıp, bir saat sessiz meditasyon yaptığını öğrenmiştim. Ona hak veriyorum. İnsanın vücudundaki dağılmış dengeleri iyileştirmesi lazım. Sahnede konsantrasyon yoğunluğu çok önemlidir. Ben enerji verirsem, enerji alırım sahnede... Hayat bir alışveriştir. Bu yüzden sahneye çıkmadan önce mutlaka meditasyon yaparım. Ayrıca müzik terapisi uygularım. Günün her saatinde dinlenmek ya da canlanmak için dinlediğim özel müzikler vardır. Bunlar bana ilaç etkisi yapar.
Kızınızı ve eşinizi kaybettiniz, bu dönemi nasıl atlatabildiniz?
Kızımı kaybetmek benim için hayatımın en büyük şokuydu. Doğanın bana ani sürpriziydi. Tanrı'nın kurgusuna ve her şeyi bilinçli olarak yaptığına inanırım. Ancak bu aşırı duygularla baş etmem hiç kolay olmadı, kalp spazmı geçirdim. Eşimin kanser hastalığıyla birlikte 15 yıl geçirdik. Hiç kolay değildi...
Hiç yemediğiniz besinler var mı?
Özel aktar arkadaşlarım vardır. Otlarla beslenirim. Bu benim ayrı bir kültürümdür. Çok nadir insanlara bazılarını söylüyorum.
İçki kullanır mısınız?
Eskiden çok içki kullandım, şu anda karaciğerimi içkiyle zorlayamam. Ancak hep bitki çayı içerim. Özellikle Çin çayları konusunda tam bir guru sayılırım.
Özel anti-aging ilaçları alıyor musunuz?
Antioksidan alırım, ayrıca vitaminler konusunda da bolca destek alırım, ancak onları kendime saklıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
