kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Çağdaş bir hukuk düzenine doğru

Türkiye, Avrupa Birliği uyum sürecinde baskıcı, yasakçı bir anayasayı daha demokratik bir hale getirmekle kalmadı. Liberal bir hukuk sistemi ve hukukun üstünlüğüne yönelik çok ciddi adımlar da attı.
İlk yazılı anayasasını 1876 yılında yapan Türkiye, Avrupa Birliği hedefinde askeri bir müdahale sonucu hazırlanan bir anayasa ile ilerliyor.
İlk yazılı anayasayı savunan Mithat Paşa, Ziya Paşa ve Namık Kemal, bunalımların tek kaynağı olarak istibdat rejimini görüyor ve anayasacı sistemin ülkenin bütün sorunlarını çözeceğine inanıyordu.
Yaşanan olaylar tek başına anayasanın bir ilaç olmadığını gösterdi. Bu tespit, anayasal düzeni küçümsemek anlamına gelmez elbette.
Türkiye, Avrupa Birliği uyum sürecinde baskıcı, yasakçı bir anayasayı daha demokratik bir hale getirmekle kalmadı. Liberal bir hukuk sistemi ve hukukun üstünlüğüne yönelik çok ciddi adımlar da attı.
Çünkü bir ülkeyi demokratik yapan sadece bir anayasası olması değil, başta mülkiyet hakkı olmak üzere temel hakların dokunulmazlığı, düşünce ve vicdan özgürlüğünün üstünlüğü, adalet sisteminin yansızlığı gibi temel konulardır.
Sonuçta, devlet dediğimiz organizasyon insanların uyum içinde, güvenli bir biçimde yaşaması amacıyla oluşturulmuş bir varlıktır ama bu varlık bireylerin temel özgürlüklerini tehdit edecek bir güce ulaşmıştır.
Bu gücün sınırlandırılması, kurallara bağlanması çağdaş ulusların temel sorunu olmuştur.
Türkiye, son hukuk reformlarıyla bu yolda ciddi adımlar atmakta, çağdaş bir hukuk düzeninin altyapısını oluşturmaktadır.
Anayasada gerçekleştirilen son reformlar, Türkiye'yi çağdaş hukuk sistemine iyice yaklaştırdı. Açıkçası, temel bir yasa olmaktan çok, her şeyi düzenleyen bir metin olarak tasarlanmış bu anayasanın yerine geniş toplumsal bir uzlaşma ile yeni ve kısa bir metin hazırlamak en doğrusu. Ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu ortam böyle bir girişim için henüz çok uygun görünmüyor.
Bugün bu metinden memnun olmayanlar bile, böyle bir konuda 12 Eylül'ün ürünü bu anayasanın en keskin savunucusu olmaya hazır görünüyor.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, Türkiye çağdaş bir hukuk düzenine doğru kararlı adımlarla ilerliyor. Meclis gündemine gelecek olan Ceza Kanunu ön tasarısı bu paketin önemli bir parçası.
Bu metinle Türkiye, ilk kez birey hakları devlet karşısında ön plana geçecek bir ceza düzenlemesine sahip olacak.
Burada Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in tavrı ve çalışmaları gerçekten övgüyü hak ediyor.
Ceza Kanunu reformunu, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu ve İnfaz Kanunu izleyecek.
Genel inancın aksine Türkiye'ye yabancı sermaye akışının önündeki en büyük engel, hukuk sistemine, bu topraklarda hukukun üstünlüğü ilkesinin varlığına duyulan güvensizliktir.
O nedenle, çağdaş hukuk kuralları hazırlamakla kalmayıp bunların yaşama geçirilmesi esastır.
Avrupa Birliği ile müzakere masasına oturacak bir Türkiye, hazırlık döneminde zorunlu olarak bu kanayan yaraya da çözüm bulacaktır.
Çünkü bu ülke gelişme düzeyi, sermayesinin vardığı nokta, 100 yılı aşkın anayasal bir geçmişi ile çağdaş bir hukuk sistemini hak etmektedir.

NOT: Israrlı çağrılarımıza rağmen SABAH'a yönelik suçlamalarına bir açıklık getirmeyen Hürriyet'in iftiracı yayınıyla adalet önünde hesaplaşmaktan başka çare kalmadı. SABAH, kendisine açıkça iftirada bulunanlardan yargı önünde hesap soracak.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Futbol ve çeteler.   / 21-05-2004
 İktidar, sandalye sayısı ve toplumsal uzlaşma   / 20-05-2004
 Tartışarak ilerlemek   / 19-05-2004
 Amerikan seçiminin önemi   / 18-05-2004
 Özgürlük veya düzen   / 17-05-2004
 Pierre Van Hooijdonk   / 11-05-2004
 Çağdaş bir hukuk düzenine doğru   / 10-05-2004
 Amerika kaybediyor   / 07-05-2004
 Erkek iktidarı   / 06-05-2004
 Kadın ve iktidar...   / 05-05-2004
ERGUN BABAHAN
Gazete müfettişi
Her gazetede bir ombudsman, bir...
ERDAL ŞAFAK
Ku-de-ta senaryosu
Başlığı meslek büyüğümüz Cüneyt...
AHMET HAKAN COŞKUN
Değinmeler
MELTEM CUMBUL: O gece oturdum yaptığı tüm...
MEHMET BARLAS
Bandırma Vapuru yolcuları, Samsun'dan sonra ne...
REFİK DURBAŞ
Kutsal meslek: Doktorluk
Doktor olarak 112 Acil Sağlık...
SAVAŞ AY
Erman Hoca'ya bombalı mektup!
ERMAN Hoca'yla...
ÖMER LÜTFİ METE
Devlette devamsızlık esastır!
SAKINILAN göze şiş...
Kandırmak yok
Kandırmak yok
"Önce icraat, sonra söz" diyen başkan adayı, "Biz Beşiktaşlılar'a...
Demirören iş başında!
Demirören iş başında!
Anelka ve Wiltord'u bitiren Yıldırım Demirören, dün Matthaeus ile...
Cenaze sahibi Başbakan
Cenaze sahibi Başbakan
Başbakan, sıradan bir vatandaş gibi, 'cenaze sahibi'nin yapması...
Müteahhitin ajandası sırları ortaya çıkardı
Müteahhitin ajandası sırları ortaya çıkardı
Genelkurmay Askeri Başsavcılığı, ihbar üzerine müteahhit Özmen'in...
Aslıcan öldü, katili kim?
Aslıcan öldü, katili kim?
Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutlayan bir şehir magandasının...
Güneydoğu'nun Paris'i yoksullukla boğuşuyor
Güneydoğu'nun Paris'i yoksullukla boğuşuyor
Diyarbakır'da yaşayanların yüzde 70'i işsiz. Valilik ve belediyeden...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.