kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Gazeteci gazeteciliğini, politikacı politikacılığını yapacaktır!
Siz olsaydınız ne yapardınız?
ŞAKA

Gazeteci gazeteciliğini, politikacı politikacılığını yapacaktır!

Milletvekilliği yapmış, siyasetin içinde yaşayan ve 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde parlamento dışında bırakılan bir dostum, beni uyardı.
Dedi ki... - Siz gazete yazarları, iktidarı över ya da yererken, etkinizi fazla abartmayın. Siyasetçilerin çizgisini gazetelerin köşeleri değil, tabanlarının beklentileri ve örgütlerinin istekleri belirler...
Sonra örnekler verdi geçmişten...
Mesela, bundan önceki TBMM'de AB'ye uyum için idam cezası kaldırıldığında, büyük tirajlı gazeteler "Bu Meclis tarihe geçti" benzeri manşetler atmışlardı.
Sonuçta ne oldu?
Meclis tarihe geçti mi bilmiyoruz. Ama o meclisteki çoğunluğu oluşturan DSP, MHP ve ANAP'ın milletvekilleri, seçimlerde barajın altında kalarak, tarihe intikal ettiler.
Siyaseten cezalandırıldılar. Demokrasi tarihimizde, medyadan destek alarak iktidarda kalabilmiş iktidar pek yoktur.
Buna karşı, muhalefete muhalefet eden medyanın tuttuğu iktidarlar, genellikle seçimlerde muhalefete yenilmişlerdir.
Bu siyaset ehlinden olan dostumla sohbet ederken düşündüm.
Acaba hem gazete köşe yazarları ile, hem de taban ve örgütle uyum içinde olmak, iktidarlar için mümkün değil mi?
Biz gazete yazarları, siyasi tabanla çok mu ters düşüyoruz?
Örneğin "Laikçi Saplantılar"ı veya "Klişeleşmiş Önyargılar"ı olan bir belirli azınlık dışında, biz gazete yazarları büyük ölçüde AK Parti'nin AB'ye ilişkin reformlarını, Kıbrıs'ta çözüme dönük politikalarını destekledik.
Bu nedenle "Hain" ya da "Yalaka" gibi damgalar da kullanıldı, bu desteği karalamak için.
Ve iktidar, bir anda "YÖK Reformu yapıyorum" diyerek, aceleye getirilmiş imam hatip içerikli bir yasa tasarısı ile, kendisine destek verenlerle arayı açmayı göze aldı.
Acaba neden?
Sohbet ettiğim siyasetçi dostuma göre, bunun nedeni çok açık ortada.
AK Parti ne kadar iç ve dış politikada reform nitelikli atılımlar yapsa da, siyasi tabanına yansıyan bir ekonomik başarı sağlayamadı henüz.
Yine zengin daha zengin oluyor ve yoksullar yine yoksul.
İşsizlik azalmıyor ve hatta artıyor bile.
IMF ile bağlantılar, bütçede verkurtulcu politikalar izlenmesine engel...
Bu arada, tabana vaat edilen "İmam hatiplere çözüm" ve "Başörtüsü sorununa çare" gibi konular da, askıya alınmış durumda... Hatta unutturulmak istenirmiş gibi bir durum var.
Ne yapsın Başbakan Erdoğan ve AK Parti'nin tepesi?
Olayı, YÖK'e dayalı gerginliğe ve çeşitli kurumlarla restleşmeye çekerek, "Gerçek Gündem"i, yani işsizliği ve vaatlerini bir başka zemine kaydırmayı denediler.
Bu davranış doğru mu, yanlış mı başka mesele.
Ama bir gerçek var. Bunu dün de yazmıştım.
Politikacı ile gazete yazarı, çok farklı dürtülerle mesleklerini sürdürür.
Bizim tuzumuz kuru. Seçime girmeyeceğiz ki. Derdimiz iktidarımızı korumak değil ki.
Biz AB'ye uyumu desteklerken, gelecek kuşakları düşünebiliriz.
Ama iktidarlar, gelecek seçimi ve gelecek haftayı da düşünmek zorundalar.
Biz gündemimizi kendimiz belirleriz.
İktidarlara ise gündem, zaman zaman fırtına şiddetinde yansır.
Siyasetçi dostumun gözlemleri bana akılcı geldi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Topluma sadece "Popüler Kültür" asla yetmez!   / 23-05-2004
 Almanya ve Japonya'daki Amerika'ya şimdi ne oldu?   / 22-05-2004
 Bakalım Ankaralılar denetime meraklı mı?   / 21-05-2004
 Şu Greenspan'ı "İkinci Bahar" villasına sokmalı!..   / 20-05-2004
 Kronometre yerine neden kronoloji kullanılmaz ki?   / 19-05-2004
 Gazeteci gazeteciliğini, politikacı politikacılığını yapacaktır!   / 18-05-2004
 Ahmet Hakan, 21'inci yüzyılda "Fahriye" denemesi mi yaptı?   / 17-05-2004
 Yaşamı zorlaştırmak için size benzemeyeni anlamayın!   / 16-05-2004
 Dualizm toplumda olur ama devlette olmamalıdır!   / 15-05-2004
 Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!   / 14-05-2004
ERGUN BABAHAN
Gazete müfettişi
Her gazetede bir ombudsman, bir...
ERDAL ŞAFAK
Ku-de-ta senaryosu
Başlığı meslek büyüğümüz Cüneyt...
AHMET HAKAN COŞKUN
Değinmeler
MELTEM CUMBUL: O gece oturdum yaptığı tüm...
MEHMET BARLAS
Bandırma Vapuru yolcuları, Samsun'dan sonra ne...
REFİK DURBAŞ
Kutsal meslek: Doktorluk
Doktor olarak 112 Acil Sağlık...
SAVAŞ AY
Erman Hoca'ya bombalı mektup!
ERMAN Hoca'yla...
ÖMER LÜTFİ METE
Devlette devamsızlık esastır!
SAKINILAN göze şiş...
Kandırmak yok
Kandırmak yok
"Önce icraat, sonra söz" diyen başkan adayı, "Biz Beşiktaşlılar'a...
Demirören iş başında!
Demirören iş başında!
Anelka ve Wiltord'u bitiren Yıldırım Demirören, dün Matthaeus ile...
Cenaze sahibi Başbakan
Cenaze sahibi Başbakan
Başbakan, sıradan bir vatandaş gibi, 'cenaze sahibi'nin yapması...
Müteahhitin ajandası sırları ortaya çıkardı
Müteahhitin ajandası sırları ortaya çıkardı
Genelkurmay Askeri Başsavcılığı, ihbar üzerine müteahhit Özmen'in...
Aslıcan öldü, katili kim?
Aslıcan öldü, katili kim?
Fenerbahçe'nin şampiyonluğunu kutlayan bir şehir magandasının...
Güneydoğu'nun Paris'i yoksullukla boğuşuyor
Güneydoğu'nun Paris'i yoksullukla boğuşuyor
Diyarbakır'da yaşayanların yüzde 70'i işsiz. Valilik ve belediyeden...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.