|
|
|
|
|
|
Çıraktılar mendilci oldular
Çocuk işçiliğine yeni yasayla getirilen 15 yaş sınırlaması, sanayide çalışan çocuk sayısını önemli ölçüde düşürdü. Ancak çırak çocuklar bu kez de sokak işçisi oldu; sayıları da bilinmiyor.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitim ve çocuk işçiliğine getirilen 15 yaş sınırlaması Türkiye'de sanayide çalışan çocuk sayısını önemli ölçüde düşürdü. Ancak giderilemeyen yoksulluk nedeniyle eskinin çırak çocukları şimdi artık birer sokak işçisi. Üstelik ne kadar çocuğun sokakta çalıştığı bilinmiyor bile... Çocuk emeğinin ucuz işgücü olarak kullanımı aslında sadece Türkiye'de değil dünyada da çok yaygın. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO, bu konuda dünya çapında faaliyet yürütüyor. Türkiye'de de ILO ile işbirliği içerisinde 92'den beri konunun üzerinde duruluyor. Aynı yıl Çalışma Bakanlığı'nda kurulan Çocuk Çalışanlar Bölümü, ILO ile birlikte bugüne kadar Çocuk İşçiliğini Önleme Projesi (IPEC) olarak adlandırılan 100'ün üzerinde projeyi hayata geçirdi. Bu çalışmalara başta Türk-İş, TİSK, DİSK, Hak-İş gibi sendikalar, Fişek Vakfı, Çocuk Vakfı gibi sivil örgütler de yoğun destekle katıldı.
SANAYİDE UCUZ İŞGÜCÜ Türkiye'de çocuk işçiliği ile ilgili sayısal veriler Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından oluşturuluyor. DİE'nin Çocuk İşgücü Anketi bugüne kadar 1994 ve 1999 yıllarında olmak üzere iki kere yapıldı. DİE'nin 99 yılı sonuçlarına göre Türkiye'de 63 milyonluk nüfus içinde 6-17 yaş grubundaki çocukların sayısı 16 milyonu geçiyor. Yani nüfusun yüzde 25'i düzeyinde. Anketler 99'da; her 10 çocuktan 1'inin yani 1 milyon 600 bin çocuğun işçi olarak çalıştığını ortaya koyuyor. Çalışan çocukların yüzde 57.6'sı tarım, yüzde 21.8'i sanayi, yüzde 10.2'si ticaret, yüzde 10.4'ü ise hizmet sektöründe istihdam ediliyor. DİE'nin 94 anketi ise çalışan çocukların yüzde 66.6'sının tarım, yüzde 16.9'unun sanayide bulunduğunu belirliyor. Yani sayılar çocukların giderek daha fazla oranda ucuz işgücü olarak sanayide kullanıldığını ortaya koyuyor.
EN KÖTÜ ALANLAR NERESİ? Die'nin belirlemelerine göre 2001 yılında Türkiye'deki çocuk işçilerin sayısının 1.5 milyon olduğunu belirten Çalışma Bakanlığı Çalışan Çocuklar Bölümü Başkanı Murat Başaran, 2003 yılında bu sayının 948 binlere kadar düşürüldüğünü vurguluyor. Türkiye'nin bu konuda altına imza atmadığı uluslararası belge kalmadığını ifade eden Başaran, şunları anlatıyor: "182 sayılı ILO sözleşmesinin 6. maddesi her ülkenin kendisine ait en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğini belirlemek zorunda olduğunu emrediyor. Yani ülkeler en kötü çocuk işçiliğinin hangi alanlarda olduğunu belirleyecekler ve bunları ortadan kaldırmak için çalışacaklar. Çalışma Bakanlığı olarak biz de, 2001'de başlatılan bir projeyle Türkiye'deki en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliğini saptadık. Önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan bu raporda en çarpıcı 3 alan belirleniyor. Bir, sokakta çalışan çocuklar var. İki, küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerinde çalışan çocuklar. Üç, aile ekonomisi dışında gezici olarak tarım işlerinde çalışan çocuklar var. Türkiye'de bu alanlar çocukların en kötü biçimde çalıştırıldığı alanlar..."
DİZİ VE REKLAM DA YASAK Yeni çıkarılan 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 71. maddesinin 15 yaşın altında çocuk çalıştırmanın yasak olduğunu hükme bağladığını ifade eden Başaran şöyle devam ediyor: "Bazı istisnalarda da bu yaş en fazla 14'e düşüyor. Gerek bu yasa, gerek AB uyumu gereğince Çalışma Bakanlığı yeni bir yönetmelik yayınladı. Bu yönetmelikte çocukların hangi işlerde çalıştırılamayacakları tek tek belirlendi. Yeni yürürlüğe girecek bu yönetmelik gereğince örneğin Çocuklar Duymasın dizisinde Havuç karakterini oynayan Furkan Kızılay'ın çalışması ve dizide oynaması yasak. Aynı şekilde çocuk bezi reklamında oynayan çocukların oynatılması da yasak. Zira yapılan işin şartları buna uygun değil. Bu yasağın çiğnenmesi durumunda çalıştırana ve aileye cezalar öngörülüyor. Aile daha çok çocuğun okuldan alıkonulması nedeniyle cezalandırılıyor ama çalıştıranlar iş kanunu gereği ceza alıyorlar."
TAMİRHANELERE ÇIRAK GELMİYOR Gerek 15 yaş altı çocukların çalıştırılma yasağı, gerekse 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasından dolayı Türkiye'de çocuk işçiliği konusunda önemli değişimler oluyor. Atatürk Oto Sanayi'de kaportacılık yapan Yusuf Aslan artık tamirhanelere eskisi gibi çırak gelmediğini söylüyor. Aslan "Çalışmak isteyenler de tekstil atölyelerini tercih ediyor" diyor. Aynı saptama Türk-İş'in Çocuk İşçiliği Bölümü Sorumlusu Özcan Karabulut tarafından da yapılıyor: "2000 yılına kadarki çalışmalar sanayide çocuk işçiliğinin önlenmesine yönelikti. Bunda da başarılı olundu. Ancak bu kez de Türkiye'de sokakta çalışan çocuklar yaygınlaştı. Üstelik bu çocukların ne tam olarak sayısı biliniyor ne de çalışma koşullarına ilişkin bir şeyler yapılıyor. Biz özellikle DİSK ve Hakİş ile birlikte sokakta çalışan çocuklara yönelik projeler geliştiriyoruz. Ama bu yoksulluk, bu adaletsiz gelir dağılımı sürdükçe tüm çocukları kurtarmak mümkün olmayacak. Çünkü her bir çocuk ailesinin gelir kapısı sayılıyor."
NEVZAT ATAL / HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|