Mazinde bir tarih yatar
Sarılacivertliler bugün yeni şampiyonluğunu ilan ediyor. Ve hep aynı ses duyuluyor; "Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacak."
Gözlerinden bir damla yaş süzüldü. Sonra bir daha... Bıraksalar sel olup taşacaktı. "Şükür Tanrım şükür" dedi. "Onları bana görmeyi daha önce bahşettiğin için." Yıllarca Fenerbahçe'de yöneticilik yapmış, nice futbolcusuna destek verip acılar ve sevinçler görmüştü. Ama artık görmüyordu. Görmediği 90 dakikalar değil, gözleriydi. Gözleri görmeyen ama kalbi ile duyabilen bir Fenerbahçeliydi: Müslüm Bağcılar... Neredeyse bir asırlık ömrü nice insana hayat veren sarı-lacivertliler bugün yeni şampiyonluğunu resmen ilan ediyor. Ve hep aynı ses duyuluyor. "Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacak."
Bu kutlamalardan o kutlamalara yani bugünden düne bir maç bileti alalım ve o günleri benim FENERBAHÇE kitabımdan görelim. Fenerbahçe 5 yıllık bir bekleyiş içindeydi. Hem Galatasaray'ı yenmek hem de şampiyonluğu kazanmak sarı-lacivertli takım için en büyük özlemdi. Bu önemli tarihsel maça büyük Fenerbahçeliler'den Sait Çelebi hatıralarında şu yeri ayıracaktı: "Yıl 1913. Aralık ayı nihayetlerinde futbol alemi bir sürprizle karşılaşıyordu. Üç yıl İstanbul şampiyonu olan Galatasaray, rakibi yine Fenerbahçe'ye ilk defa 4-2 sayı ile yeniliyor ve bu kafi gelmemiş gibi o mevsimin şampiyonluğunu da kaptırıyordu.
Beş koca yıldan beri bu zaferi bekleyen bütün Kadıköy'ü, o gün candan golleri ile alkışladı ve en aşağı bir hafta sarı-lacivertli gençlerin evlerinde eğlenceler yapıldı. Fenerliler bu ilk muvaffakiyete erişinceye kadar kuvvetli rakibi Galatasaray'la ilk defa 1908-1909'da karşı karşıya gelmiş ve 0-2 yenilmişlerdi. 1909-1910'da bu mağlubiyetleri 0-3'e çıktı. 1910-1911'de 0-5, 0-7'i buldu. 1911-1912'de 0-1 (lig harici), 1912-1913'te 0-6, 0-1 (Fenerbahçe sahayı terk etmişti.) 1913-1914'te 0-3 (lig harici) yenilmişti. Tam beş yıl büyük bir sabırla kuvvetli rakibine yenile yenile nihayet zaferi yakalıyordu.
MAÇ ÖNCESİ Sabahtan gelen bu kalabalık maç zamanına kadar büyük sabırsızlıkla vakitlerini geçirdiler. Öğle vakti heyecandan bir kata daha acıkmış midelerinin de hakkını vermek üzere stadın içindeki kırık camlı Lambo'nun seyyar büfesine koştu. Seslerinin açılması için de yine o civardaki turşucudan birer bardak biberli turşu suyunu içtikten sonra stadyuma koşarak yerlerini aldılar. Bir anda sahada sarı-kırmızı forma giymiş oyuncular alkışlandı. Arkadan sarı-lacivertli formalı Fenerbahçeli oyuncular göründü. Bir müddet sahada kaleler önünde Galatasaray'ın Oberler'i, Fener'in Hasan Kamil, Sait, Hikmetleri şut çektiler: Kaleler alında ve nihayet herkesin heyecanına bir parmak daha ilave eden düdük sesi duyuldu."
|