Sıradışı kadınının iç dünyasından objeler
Türk edebiyatının gizemli kadını Sevim Burak günlük yaşamının objeleriyle edebiyat severlerin karşısına çıkıyor. İnci Aral'ın yeni romanında ise orta yaşlı bir kadının aşkı var
Tarih kitapları kolay okunabilecek gibi görülürse hem bizler rahatlarız hem de yayıncılar kitaplarını satmış olurlar. Çünkü tarih ders kitapları hem öğretilecek bilginin sınırlarını belirlemekte, hem de sınıfiçi öğretimin en önemli kaynağı. İşte bu noktada Kitap Yayınevi hoş bir tarih sevme anlayışıyla alternatif yayıncılık yapmaya devam ediyor. Geçmişi merak ediyor, geleceği keşfetmek için çalışıyorlar. Ayrıntılarıyla tat veren bir tarih bu. Daniel Goffman'ın "Osmanlı Dünyası ve Avrupa 1300 1700" adlı kitabı tam da bu tadı yansıtıyor. Tarihçi Goffman kuruluşundan 17. yüzyıla kadar Osmanlı tarihini eleştirel bir tarih yaklaşımıyla anlatıyor. Goffman erken modern dönem Avrupa ve Osmanlı dünyalarının tarihsel açıdan birbirinden ayrılamayacağını gösterirken, yeni yöntemler ışığında Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'ya bakan yüzünün efsanelerden arındırılmış bir portresini çiziyor. Kitap Yayınevi'nin tarih dışındaki kitapları da alternatif oluşturuyor. Ziyad Marar'ın 2003'te İngiltere'de Reaktion Books tarafından yayınlanan Mutluluk Paradoksu bunlardan biri. Mutluluk Paradoksu, okura terapi hizmeti vermek yerine mutluluk kavramına açıklık getirmeyi deniyor. Özgürlük arayışı, onaylanma arzusu, işte mutluluk, aşkta mutluluk; aralarında Freud, Tolstoy, Rousseau, Nietzsche, Neruda, Dickens, Sartre ve Marx gibi isimlerin bulunduğu pek çok filozof, sosyolog, psikolog, yazar ve yönetmenden referanslara ele alınıyor. Biraz da yayın dünyasına bakalım: Orhan Kemal Roman Ödülü 2 Haziran Çarşamba günü saat 10.30 da Beyazıt'taki Orhan Kemal Kütüphanesi Konferans salonunda yapılacak anma töreninde ödülün bu yıl sahibi olan İnci Aral'a verilecek. Bu arada İnci Aral adı henüz belli olmasa da üzerinde çalışmakta olduğu yeni romanına kenetlenmiş durumda. Orta yaşlı bir kadının, genç bir adamla yaşadığı ruhsal bütünleşme ve duygusal sarsıntısından yola çıkıyor Aral. Birkaç günlük bu yakınlaşma kadını geçmişine döndürüyor. Yaşadığı bu serüven kaybolmuş eski bir sevgilinin hikayesiyle iç içe geçiyor. Romanın iki erkeği de Türkiye'nin iki ayrı alt üst oluş döneminde yaralanmış erkekler ve onların öyküsünde yakın tarihe de bir göz atma şansı buluyorsunuz.
SIRADIŞI BİR YAZAR Sevim Burak'ın kitaplarını yeniden yayımlayan Yapı Kredi Yayınları yazarı "Bir Usta, Bir Dünya: Sevim Burak" adlı sergiyle de yeniden gündeme getiriyor. İlk kitabından itibaren bir efsane oluşturan ve son kitabına değin öfkesini berraklaştırarak sürdüren edebiyatımızın "primadonna"sı Sevim Burak (1931-1983) bu defa özel eşyaları ve yazıyla ilişkisini ele veren ayrıntılarla okuyucuların karşısına çıkıyor. 27 Haziran'a kadar açık kalacak sergi, Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu'nda görülebilir. Edebiyatımızda ayrıksı bir öykücü ve oyun yazarı olarak yerini alan Sevim Burak'ın ilk kitabı Yanık Saraylar 1965 yılında yayımlandığında pek çok tartışma yarattı. Burak'ın Türk öykücülüğündeki modern yönelişler içinde ayrı bir yeri olduğu kabul edildi. Azınlıkların, müzmin yalnızların, umutsuzların, bir köşede ölmeye çekilenlerin dünyalarını anlattı. Hayat üstüne derinlemesine düşündü, tek tek bireylerin dertlerini içeren ortak çerçeveler çizdi ve yaşamın dehşeti üstüne odaklandı. Oyun oynamayı, kılık değiştirmeyi öykülerinde olduğu kadar gerçek hayatta da seven Sevim Burak bu sergide hem ayrıksı bir yazar olarak, yaratıcılık serüvenini, hem de teatral davranışları, gösterişli güzelliği, tuhaf beğenileri ve kendinden emin savrukluğunu ortaya koyan yazı, fotoğraf, obje ve belgelerle gün ışığına çıkıyor. Sevim Burak sergisinin açılışı da ilginç bir rastlantıyla yazarın mankenliği bırakıp, edebiyatı ve yazıyı seçtiği 27 Mayıs 1960'ın yıldönümünde.
Sayım Çınar
|