| |
Dost acı söyler.
Rifat Hisarcıklıoğlu "bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek yanlısı." Bu nedenle bir buçuk yıldır hükümetle "iyi ilişkiler içinde" oldu... Başbakan'ın pek çok gezisine katıldı. Hisarcıklıoğlu'nun bir başka yönü de "yerinde duramaması." Yurdun her yanını gezip durması. Son bir yılın 148 gününü "Ankara dışında" geçirmiş. "243 bin kilometre" yol yapmış. 177 kez uçağa binmiş. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'na sorduk: - Durum nedir?
Rifat Hisarcıklıoğlu: - Vatandaşın Ankara'ya mesajı şu: Lüzumsuz tartışmaları bırak, ekonomiye bak... Ortamı germe, ekonomiyi düzelt. Rifat bey "iktidar sahiplerinin dostu." Hükümetin bu "dost sözüne" kulak vermesinde yarar var.
Seneler önce Hisarcıklıoğlu ile "Gençlerbirliği yönetiminde" görev yapmıştık. Onu "ayakları yere basan bir insan olarak" tanıdık. "Hayalci" değildi. Söylediği her sözü "hesaba, kitaba dayandırmaya" çalışırdı. Şimdi kendisine "durum nedir" diye sorunca... Yine "hesaplı, kitaplı" konuştu:
Sayın Donat. Her yıl 700 bin kişi istihdam piyasasına giriyor. İstihdam yaratmak için kişi başına 50 bin dolar yatırım gerekiyor. Yani yılda en az 35 milyar dolar yatırım yapmak lazım. Bunun beş milyar doları devlet yatırımı. 2003'te özel sektörün yaptığı yatırım da 20 milyar dolar. Bu durumda on milyar dolar açık var. Türkiye'nin ana sorunu bu. Enerjimizi gereksiz tartışmalara değil, bu işlere harcamalıyız.
Hisarcıklıoğlu önümüze bir başka hesap daha koydu: - 2003'te Türkiye'ye gelen yabancı sermaye 580 milyon dolar... Ama aynı yıl Türkiye'den dışarıya giden sermaye de 500 milyon dolar.
Türkiye'deki sermaye bile "dışarıya... Özellikle de komşu ülkelere" kaçarken... Yabancı sermaye Türkiye'ye nasıl gelecek? Demek ki Türkiye, yabancı sermaye için "gerekli iklimi" yaratabilmiş değil.
Hisarcıklıoğlu'na "yerli sermaye, Türkiye'den neden kaçıyor" dedik: - Devletten talebiniz yeni teşvikler mi?.. Kredi mi?.. Parasız arsa mı?.. Nedir? Rifat bey: - Taviz, teşvik, kredi falan istediğimiz yok... İki talebimiz var... Bir: Rakip ülkelerin girdileri ile bizdeki girdiler eşitlensin... İki: Bürokratik engeller kaldırılsın. Konuştuğumuz siyasiler hep "bürokratik engellerin kaldırıldığından" söz ediyorlar. Ama TOBB Başkanı'nın söylemi son derece açık: - Hayır... Bürokrasi bütün ağırlığı ile devam ediyor.
Hisarcıklıoğlu: - Yatırım konusunda, özel sektörün önünün açılması konusunda, bürokrasinin kaldırılması konusunda siyaset iyi niyetli... İktidar da, muhalefet de bu konuda aynı görüşte... Siyaset bir görüş birliği içinde... Ama bürokrasi, zihniyet devrimine hazır değil... Direniyor.
Ve sohbetin sonu... TOBB Başkanı: - Vatandaşın mesajı açık: Gerilimi bırak, ekonomiye bak. Aslında Tayyip bey de "bu söylemle" yola çıkmadı mı? Hükümet programını okurken "gerilime yol açan söylem ve üslubun fayda sağlamadığını" söylemedi mi? İktidar, frene basılacak yerde gaza, gaza basılacak yerde frene basarsa, hedefine zor ulaşır.
|