|
|
Büyük Ortadoğu projesi
Son zamanlarda, Türkiye'de de tartışmalara neden olan ve "Ortadoğu'yu özgürleştirme ve demokratikleştirme" şeklinde özetlenebilen "Büyük Ortadoğu Projesi", içerik olarak "şimdilik" farklı bir şekilde algılansa da genelde, Osmanlı Devleti'nin çöküş sürecine girmesinden sonra ya da parçalanmasıyla ortaya çıkan uluslararası siyasi bir sorun olan "Şark Meselesi"ni anımsatmaktadır. Başkan Bush'a ait olduğu söylenen bu proje, aslında Körfez Savaşı'ndan sonra, ABD'nin yürürlüğe koyduğu ve Bill Clinton döneminde sekteye uğrayan "Yeni Dünya Düzeni" programının başka bir adla gündeme getirilmesidir. Şark Meselesi ya da Doğu Sorunu, büyük devletlerin (İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya ve bir süre sonra da Amerika) jeopolitik ve ekonomik çıkarları için Osmanlı toprakları üzerindeki rekabetinden kaynaklanıyordu. Bush öncesi "Yeni Dünya Düzeni" ve Bush'un "Büyük Ortadoğu" projelerinin uygulamaya geçirilmek istendiği yerler de hemen hemen "Şark Meselesi"nin konu olduğu yerlerdir. Bu bakımdan bu proje, ilgi ve etki alanı bakımından Türkiye'yi de yakından ilgilendirmektedir. Bu son iki projenin görünürdeki amaçları, her ne kadar, bölge ülkelerine "demokrasi ve özgürlük" getirmek olsa da aslında bu projelerin gizli amaçları siyasi ve ekonomiktir. Söylendiğine göre ABD'nin kendi petrol stokları 15- 20 yıl içinde tükenecektir. Bir başka değerlendirmeye göre de bu süreç içinde Almanya merkezli AB, siyasi ve askeri bir güç olarak ABD'nin karşısına çıkabilecektir. Bu arada, önümüzdeki 50 yıl içinde, dünyayı kontrol altına alabilecek yeni bir süper gücün (Hindistan veya Çin) ortaya çıkma ihtimalinden de söz edilmektedir. Ayrıca, yine önümüzdeki 40 yıl içinde, ABD'nin idari reform yapmadığı takdirde ya da siyasal ve toplumsal olarak yeni bir yapılanma sürecine girmemesi halinde dağılma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağı değerlendirilmektedir. Başkan Bush'un bugünkü adıyla "Büyük Ortadoğu Projesi", bütün bu olumsuzlukları ortadan kaldırmaya ve ABD'nin süper güç niteliğini devam ettirmeye yöneliktir. 11 Eylül terör eylemini bahane eden ABD, Pakistan ve Afganistan yönetimini kontrol altına almış ve böylece, Avrasya petrol ve doğal gazının Umman Denizi çıkışı ile dünyaya açılmasını sağlayarak azalan petrol stoklarını tamamlamayı düşünmüştür. ABD'nin Irak'ı işgal etmesi de aynı amaçlıdır. Proje kapsamına giren ülkelere gelmesi, ABD'nin işini kolaylaştıracaktır. Sömürü işini, Dünya Bankası ve IMF aracılığı ile sürdürecektir. Demokrasi, bölge ülkelerine, ağızlarına verilen bir parmak baldan öte tat vermeyecektir. DR. Şerafettin YAMANER - İSTANBUL
|