kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
  » Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Bilgi ve Yaşam
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
    Kampüs
Bizimcity
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ebru'yu hayata döndüren dost
Ebru'yu hayata döndüren dost
Kalkmam lazım hatta koşmam...
Yaşadıkları iki kitapta toplanacak

Aç gözünü Ebru

Komadaki arkadaşını altı ay boyunca her gün konuşarak ve masaj yaparak hayata döndüren Aysın Biter, bu mücadelesini kitaplaştırdı

Aysın Biter çocukluk arkadaşı Ebru Batur'un beyin kanaması geçirip komaya girdiğini duyunca tatili bırakıp İstanbul'a koştu. Hayatından ümit kesilen ve "Fişi çekilsin" denen Ebru'nun bakımını üstlendi. İşini gücünü bırakıp her gün hastaneye gitti.

En Sevdiği Şarkıları Dinletti, Haberler Verdi
Aysın, makineye bağlı nefes alan Ebru'yu her gün dört saat hareket ettirdi, masaj yaptı. Sürekli onunla konuştu, arkadaş çevresinden haberler verdi, en sevdiği şarkıları dinletti. Sık sık "Ebru, hadi aç gözlerini" diye sesleniyordu.

İlk Teşekkür Parmağın Oynamasıyla Geldi
Ve bir gün Ebru parmağını oynattı. Sonra bacağını, sonra da kolunu. Sonunda gözlerini açtı. İlk sözü "Senin benim rüyamda işin ne" oldu. Aysın havaya sıçrayıp göbek atmaya başladı...


***

Ebru'yu hayata döndüren dost

Bisikletten düşüp beyin kanaması geçiren Ebru komaya girdi. Can dostu Aysın 6 ay ona masaj yaptı, Sezen Aksu dinlettirdi ve hikâyeler anlattı. Doktorların "yalnızca dua edin"dediği arkadaşı Ebru'yu hayata döndürdü.

Yaşadığı bisiklet kazası sonucu kolunu ya da bacağını kırdığını zannetmişti Ebru Batur. Oysa hiçbir şey duymuyordu. Çünkü beyin kanaması geçirmişti. Yaklaşık 6 ay komada kaldı. Doktorlar da umudu kesmişti. Onu hayata döndüren ise en yakın arkadaşı Aysın Biter oldu. 31 yaşındaki Ebru Batur ile Aysın Biter'in arkadaşlığı ortaokul yıllarına dayanıyor. Ortaokul ve liseyi aynı sınıflarda okuyan iki arkadaş, tanıştıkları ilk günden itibaren hiç ayrılmadılar.

SINIF ARKADAŞI
Ebru, İngilizce İşletme Bölümü'nü bitirince ABD'ye San Diego Üniversitesi'ne gitti ve 3 yıl pazarlama eğitimi aldı. Aysın, arkadaşını yalnız bırakmadı. Sürekli mail'leşip, chat'leştiler. Ebru, ABD'den döndü ailesine ait tekstil işinde çalışmaya başladı. İkisinin hayatını değiştiren olay ise Ebru çalışmaya başladıktan sonra yaşandı. 4 yıl önce Büyükada'ya giden Ebru için o hafta sonu, hayatının dönüm noktası oldu. Arkadaşlarıyla tepedeki restorana gittiler. Bir kısmı faytonla çıkarken, Ebru ve üç arkadaşı bisiklete binmeyi tercih etti. Yemek dönüşü o kıvrımlı yoldan yokuş aşağı inerken düştü. Ve yaklaşık 6 ay boyunca film koptu beyninde. Aysın'ın ise olanlardan haberi yoktu, çünkü o Kuşadası'nda tatil yapıyordu.

MAKİNEYE BAĞLANDI
Arkadaşları Ebru'yu hastaneye götürmek istediler. Adada hastane yoktu, deniz ambulansı ise bulunamadı. Kiralanan takayla, Kartal SSK'ya götürüldü. Oradan Göztepe SSK'ya gönderildi. SSK'nın kapısında Ebru'yu taşıyan sedyenin ayakları açılmadı ve bir kez daha yere düşürüldü. İlk müdahale olaydan tam 3 saat sonra yapıldı. Ama doktorlar, "Hayat belirtisi gittikçe azalıyor" dedikleri Ebru'yu makineye bağlayarak az da olsa soluk alıp vermesini sağladılar. Aysın, ise günde 5 kez telefonda konuştuğu arkadaşını arayıp da bulamayınca, olayı öğrendi. Hemen İstanbul'a geldi. Doktorlar, "Ümidinizi kaybetmeyin. Bol bol dua edin" diyordu. Ama arkadaşları umutlarını yitirmemişlerdi. Doktorların, "Eğer yaşarsa, bu şekilde uzun süre kımıldamadan yatmasının zararlarını görür. Kolu bacağı tutulur, yatmaktan sırtında yaralar açılır. Hareket ettirilmesi lazım. Üstelik bunu ona yakın birisi yapabilir" sözlerini ciddi ciddi düşündüler.

İŞİ GÜCÜ BIRAKTI...
Hastanede bu hareketleri yaptıracak kişi yoktu. Aysın ise bu işe gönüllü oldu. Doktorlar, "Bunu her gün en az 3 saat yapmalısın" dediler ve Aysın arkadaşı için işini bıraktı. Fizyoterapistten ve kitaplardan felçli bir hastayı nasıl hareket ettireceğini öğrendi. Her gün saat 10.00 ila 14.00'te iki kez ikişer saat Ebru'nun kolunu, bacağını hareket ettirdi, sırtına masaj yaptı. Aysın, o günleri şöyle anlatıyor: "En güzel giysilerimi giyip, makyaj yapıp, saçıma fön çektirip yanına gidiyordum. Reanimasyon odasına girmek için jellerle steril olmak gerekiyor. Her gün iki kez hem girişte hem de çıkışta steril ediliyordum. En sevdiği Nilüfer ve Sezen Aksu şarkılarını dinletiyordum. Ona, onu özlediğimizi sık sık söyleyip, arkadaş çevresinden haberler veriyordum. 'Bak şu evlendi, bu boşandı' diye her şeyi anlatıyordum. Anlattıklarıma hemşireler o kadar gülüyorlardı ki, hatta 'Hani sizin şu maceranız vardı ya, onu bir daha anlatır mısın?' diye istekte bulunuyorlardı. Ama Ebru hareketsizdi."

İLK İŞARET GELİYOR
Aysın, bu işi 4 ay boyunca her gün sürdürdü. Çabası karşılıksız değildi, Ebru ayak parmağını oynatarak, herkese mesaj verdi. Doktorlar, bunun bir refleks olduğunu, umutlanmamaları gerektiğini söyledi. Hatta, "Fişini çekelim mi?" diye öneride bile bulundular. Ama bunlara inat Ebru, bacağını kımıldattı. Sonra kolunu. Hatta bir gün hastanede elektrikler kesilip jeneratör devreye geç girince Ebru'nun solukları o sessizlikte hissedildi. Ebru kazadan yaklaşık 6 ay sonra ise gözlerini açmaya çalışıyordu. Aysın, ise görmek için o çok uğraştığı an için "Gözlerini açmayı başardı. Ama öylece bakıyordu" diyor.

İnci DÖNDAŞ HABER MERKEZ

DİĞER GÜNÜN İÇİNDEN HABERLERİ
 Asiye okulunun kapısında öldü
 Müebbeti duyunca...
 Otomobille çarpıştı
 Sağlıklı bir yaşam için erkeklere10 altın öğüt
 Oğula baba zorbalığı
 Spikerden tecavüz suçlaması
 Teşhiste baygınlık geçirdi
 Sırrına yenik düştü
 Herkes 'Playboy' olabilecek
 Erkekler balık eti sever!
 Turşu, patates kızartması ve mantar yedi, 116'ncı yaşını...
 İran asıllı güzel, yarışmada Almanya'yı temsil edecek
 Elenmenin üzüntüsü nikâhla sevince döndü
 Koltuğun bereketi
 Bilgili: İmza bana ait değil
ERDAL ŞAFAK
Ecevit'in misyonu
Başlığa bakıp, "Memleketin onca derdi...
AHMET HAKAN COŞKUN
O mektupların yeri çöp sepetidir
Meclis Genel...
MEHMET BARLAS
Gerginliği dindirmek şimdi kurumlara düşüyor!
Amacımız...
ÖMER ÇELİK
Düşüş ve kopuş
Irak'ta ortaya çıkan işkence...
HINCAL ULUÇ
Çanakkale'yi yaşamamak eksikliktir!..
Turgut Özal...
ÖMER LÜTFİ METE
İşkencenin vazgeçilmezliği
Türkiye gibi işkence...
REFİK DURBAŞ
TCDD'nin "hat" açıklaması...
Sabah Posta Kutusu'nda 29...
SAVAŞ AY
Hiç kimse kendi dirseğini yalayamaz!..
Profesyonel...
Yarış kızışıyor
Yarış kızışıyor
Teknik direktör olarak Matthaeus ile anlaşan Demirören, Nihat...
Lucescu işini çöz başkan!
Lucescu işini çöz başkan!
Bilgili'nin dün buluştuğu 4 başkan adayı da Lucescu krizinin...
Dünyaya zeytin dalı uzatalım
Dünyaya zeytin dalı uzatalım
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'na bağlı Kültürlerarası Diyalog...
YÖK'te söz sırası Çankaya'ya geçti
YÖK'te söz sırası Çankaya'ya geçti
YÖK Tasarısı Meclis'ten, 19 saatlik maratonun sonunda AKP'nin 251...
Çalışsaydık bu kadar çok çocuk yapmazdık
Çalışsaydık bu kadar çok çocuk yapmazdık
Bismil'de mikrokredi ile iş kuran 245 kadından biri de 7 çocuk annesi...
Nostradamus'un kehaneti çıktı
Nostradamus'un kehaneti çıktı
Kehanet 2/54: Asya’da Bir Ülkenin Başına İtalyan Kadın Geçecek...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.