| |
|
|
Taksim'i bir türlü aklayamadık
Taksim fobisinden kurtulmanın zamanı gelmedi mi? 1977 yılında 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaydan sonra Taksim Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı.. 27 yıl olmuş.. Bu yıl açsak, adı konulmamış işçi yasağına son versek ne olurdu ki.. Son yılların en güvenli, en huzurlu ortamını yaşamıyor muyuz? Bu sorunun yanıtı evetse, Taksim'i açmanın da tam zamanı değil mi? 'Taksim diye neden ısrar ediliyor, başka yer yok mu' denilebilir.. Ancak şu unutulmamalı: Taksim Meydanı Türkiye'nin simgesi.. Galatasaray UEFA şampiyonu olunca koşa koşa Taksim'e gitmedi mi? Dünya üçüncüsü olan Milli Takım Taksim'de değil miydi? 31 Aralık akşamları saat gece yarısını gösterirken meydan dolup taşmıyor mu? O meydanda onlarca konser verilmedi mi? Demek ki herkes için Taksim'in özel bir anlamı var.. İşçiler için de var.. 27 yıl önce terk etmek zorunda kaldıkları meydana dönmek istiyorlar.. Yılda bir gün Taksim'e çıkmak onların da hakkı değil mi? Neden çekiniyoruz? Taksim'i neden tabu haline getiriyoruz ki? Taksim'i gösterilere yasaklayanlar 'provokasyon olur, bazı gruplar işçilerin arasına sızar, istenmeyen olaylar yaşanır' diye düşünüyor olabilir.. Ama bunun çözümü yasak olmamalı.. İşçiler, sendikalar neden provokasyonlara zemin hazırlasınlar ki.. Bugün işçiler Taksim'e çıksaydı, güle oynaya bayramlarını kutlasalardı, Taksim fobisini kırardık.. Bu yılı da kaçırdık.. Taksim'i 33 kişinin öldüğü meydan olarak kalmaya mahkettik.. Meydanı 1 Mayıs'lara açmadığımız sürece, 1 Mayıs denildi mi Taksim, Taksim denildi mi de 33 kişinin ölümü hatırlanacak.. O kara gün hafızalardan hiç silinmeyecek.. Türkiye yeni bir sayfa açamayacak..
|