Hürriyet gazetesinin kamuoyuna "itibarlı bankacı" olarak takdim ettiği Halit Cıngıllıoğlu, iki bankasıyla devleti 1.2 milyar dolar zarara uğrattı.
Ekonomi çevreleri uzun süredir şu tuhaf bilmecenin çözümünü bulmaya çalışıyor: "Sadece yedi şubesi olan bir küçük banka nasıl olur da 524 milyon dolar zarar eder? Bir bankada personel başına zarar nasıl 2 milyon doları bulur?"
KENDİSİ KÜÇÜK AMA ZARARI ÇOK BÜYÜK BİLMECE konusu banka, Cıngıllı Holding'in sahibi Halit Cıngıllıoğlu'nun TMSF'ye devrettiği ikinci bankası Ulusalbank. Cıngıllıoğlu, "kendisi küçük ama zararı büyük" bankasıyla devlete 524 milyon dolar yük bindirdi.
ÖTEKİ BANKADAN DA 648 MİLYON DOLAR DİĞER bankası Demirbank'a da 648 milyon dolar zararla el konduğu dikkate alınırsa, Halit Cıngıllıoğlu'nun devlete toplam faturasının 1 milyar 172 milyon doları bulduğu hesaplanıyor.
***
7 Şubeli banka nasıl 524 milyon dolar zarar yarattı
Cıngıllıoğlu'nun Şubat 2001'de Fon'a devredilen Ulusalbank'ı unutturulmak isteniyor. Oysa Halit Cıngıllıoğlu'nun bu küçük bankası 524 milyon dolara yakın bir zarar yarattı. İki bankanın toplam faturası ise 1.2 milyar doları buldu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun, BDDK'nın Demirbank'a el koyma kararını bozması "tatlı para"yı sevdiği bilinen Halit Cıngıllıoğlu'na bankacılık kapısının açıldığı şeklinde yorumlandı. Ancak nedense bazı basın kuruluşları Cıngıllıoğlu'nun küçücük yapısına göre tam 524 milyon dolarlık zarar yaratan Ulusalbank'ı hatırlamadı! Şubat 2001 sonunda Fon'a devredilen bu banka gündeme getirilmedi. Oysa Ulusalbank'ın 7 şubesi ve 34 trilyonluk özsermayesi ile nasıl 524 milyon dolar zarar ettiği adeta bir tez konusu olacak nitelikte. El konulduğunda 251 personeli bulunan Ulusalbank'ta personel başına üretilen zarar 2 milyon doları buluyordu. Aydın Doğan ile ortaklık kurmasından mı bilenmez, Hürriyet Gazetesi'nde "itibarlı bankacı" olarak adlandırılan Halit Cıngıllıoğlu'nun Demirbank Fon'a devredildiğinde zararının 647 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde ortaya yaklaşık 1.2 milyar dolarlık bir fatura çıkıyor.
MUTEBER BANKACI Yani Hürriyet'e göre devlete 1.2 milyar dolarlık bir zarar yükleyen Cıngıllıoğlu, bu faturayı Türk toplumu ödemesine rağmen muteber bir bankacı. Asıl incelenmesi gerekli olan konu el konulduğunda bilanço büyüklüğü 2.5 katrilyon lira olan Demirbank'ın 648 milyon dolarlık bir zararla Fon'a devredildiği halde, 311 trilyon lira aktif büyüklüğü olan Ulusalbank'ın nasıl olup da 524 milyon dolarlık bir zarar yaratabildiği. Bu çarpıklığın arkasında Cıngıllıoğlu'nun bankacılık anlayışı yatıyor. Ulusalbank'tan tek kuruş kredi kullanmadığı için "hortumcu" kapsamına sokulmayan Cıngıllıoğlu'nun sistemi farklı. Günlük repo piyasasından düşük faizle borçlanan Cıngıllıoğlu, paranın hepsini yüksek faizli devlet bonosuna yatırdı. Ancak bu kumar tutmadı. Tutsaydı, 7 şubeli bankası, Akbank, İş Bankası gibi dev bankalardan daha çok kazanacak ve bu kâr Cıngıllıoğlu Ailesi'nin kasasına girecekti. Ama kriz patladı. Halkın ve piyasanın parası ile bono portföyünü aşırı şişiren Cıngıllıoğlu'nun iki bankası da peş peşe battı. Bankasından doğrudan kredi kullanmadığı için hortumcu olmadı. Ama devlete milyar doların üzerinde yük bıraktı. "Kâr edersem bana, zarar edersem devlete ait" anlayışına prim verenlere göre, Cıngıllıoğlu muteber bankacı olarak sisteme geri dönebilir.
GERİ DÖNECEK Mİ? Peki Demirbank'la ilgili Danıştay kararı Cıngıllıoğlu'nun bankacılık sistemine geri dönüşü için yeterli mi? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Cıngıllıoğlu'nun her iki bankasına da "Zararı öz kaynaklarını aştığı, yükümlülüklerini yerine getirmediği, faaliyetine devam etmesi mali sistemin güven ve istikrarını tehlikeye düşürdüğü" gerekçesi ile Bankalar Kanunu'nun 14. maddesinin 3'üncü fıkrasına göre Fon'a devretti. Danıştay kararı Cıngıllıoğlu'nun geri dönüşü için yeterli değil. Çünkü, Cıngıllıoğlu'nun küçücük boyutuna rağmen, devasa zarar üreten Ulusalbank'taki yasağı devam ediyor. Yani Ulusalbank ile ilgili Danıştay'dan geri verilmesine dair bir karar çıkmış değil.
Özkaynakları eksideydi Ulusalbank TMSF'ye devredildiğinde toplam zararı 524 milyon doları bulmuştu. Oysa iki ay önceki bilançosunda zararı 97 trilyon lira gösterilmişti.