Amerika'da ödül sevinci
Türk sporunun 12 branşta en iyileri oylandı! Yeni bir sistem, yeni bir tarz, değişik bir bakış açısından değişik bir değerlendirme ile ödüllendirilen sporcu, antrenör ve de hakemler, pazartesi akşamı Lütfi Kırdar'daydılar. 2003'te müsabakalardaki performansları ile zirveye çıkanlar, 2004 Şubat'ında Sabah'ın organizasyonuyla podyuma çıktılar.
Oylananlar ve birinci olmayanlar vehme kapılmasın, çünkü bu tören sadece yıldızların taçlanması idi.
Yani oylanan futbolda birinci olmayan Tuncay'ın yıldız ve hatta Sergen'in de kuyruklu yıldız olduğu hususunda kimsenin şüphesi yoktur.
Bu törende Turgay Ciner Özel Ödülü'nü kazanan genç atletimiz Selahattin Çobanoğlu'nun başına konan talih kuşu onun atletizmdeki süratini bir kat daha arttırmıştır.
Çobanoğlu'nun sahnede sarfettiği sözler onun adeta ödülle yüklendiği manevi dopingin işaretleri ile doluydu. İşte aynı işaretler bu kez "Yılın Atleti" ve "Yılın Sporcusu" ödüllerini Amerika'da alan Süreyya Ayhan'ın duygu yüklü sözlerinde de mevcut idi.
Titreyen sesiyle takdir ve taltif edenlere şükranlarını sunan Süreyya, yakıtı tamamlanmış ve 2004'te uçuşa hazır Türk jetleri gibiydi.
Her ödüllendirmede olduğu gibi 2003'ün en iyilerinin işaretlendiği Sabah Spor Ödül Töreni'nde de maksat hasıl olmuştur. Her ayrıntının aşağı yukarı hesaplandığı bu törende, kazanabileceği varsayımı ile Amerika'daki ödülün dahi Emrah'la hazır edildiği organizasyonun evsahibi Altan Tanrıkulu'nu, Genel Yayın Müdürü Ergun Babahan'ı ve emeği geçen herkesi kutluyor, 4 yıl süreyle genç bir sporcuyu bursa kavuşturan ve daha önce de Yusuf Tunaoğlu Stadı ile 100 Gönüllü 100 Tesis Projesi'ne ilk katkıları sağlayan Sayın Turgay Ciner'e de spor kamuoyunun takdirlerini sunuyorum. Bu arada babasını kaybeden F.Bahçe Kulübü'nün değerli başkanı Aziz Yıldırım'ın acısını paylaşıyor, merhuma Allah'tan rağmet diliyorum.
|