| |
|
|
Çakır'ı öldüren adam Soner Yalçın'dır..
Çakır'ı (Oktay Kaynarca) öldüren adam deyince, aklınıza hemen Cerrahpaşalılar'ın Halit (Mehmet Özcan Varaylı) geldi değil mi? Hayır o değil. Çakır'ı esas öldüren kişi Soner Yalçın'dır. Çünkü senaryoyu o yazar, kurtlarla dolu bir vadide kim göçüp, kim sağ kalacak o dizayn eder. Vakt erişmiş, Çakır'ın sanal vadesi dolmuş ve tedavülden kaldırılmıştır. Soner muhtemelen bir gece yarısı, klavyenin başına neredeyse kaynaklanmış hallerde çalışırken, belki elleri titreyerek belki racon belki de durum gereği kalemini kırmış, cezasını kesmiş ve ... Tuğla mı bu yahu?.. İçinde, halim selim görüntüsüyle tezat bir şekilde; yanardağ taşıyan adamlara hep şaştım, hayranlaştım. Soner'e de öyle. Hem sınıfın efendi çocuğu gibi fiziksel illüzyonun olacak hem kabına sığmayan, adrenalin bağımlısı, delişmen bi delikanlı olacaksın, matah iş valla. Hale bir de, onca işin arasında, tuğla kalınlığında bir kitabı yazıp, birini de imzalayıp şahsıma gönderince; "Len bu heriften kaç tane var? Bizi mi yiyyo bu kerata yoksa?" kuşkularıyla doldum.
Bu ne enerji?.. Adedi kaçtır, kaç bastı, kaç satar bilmem. Sadedi; başlık altına "Beyaz Türklerin Büyük Sırrı" diyerekten not düşülmüş bir "Efendi"nin kitabı bu. İzmirli Evliyaze ailesinin sırlarını açıklayan bu kitap, içlerinden; Avrupa güzeli de, futbolcu, yazar, diplomat, belediye başkanı, siyasetçi ve idamlık 3 kişiyi de çıkarmış bir köklü ailenin yaşam parabollerini seriyor önümüze. Kitapta yazılan o bir dolu olup bite- ne de şaşıracağım elbet. Ama önce Soner'in bu enerjisine, bu üretici, bu beyin ishali istidadına olan şaşkınlığım bi geçsin hele...
|