| |
|
|
Kurtarıcı 'Karasakal'a dönüşürse..
Bir süredir kendime yetmez aklımı Kıbrıs ahalisine sebil ettim. Dikkatimi çeken milletin beni (bile) can kulağıyla dinlemesi. Sanki çok önceden dü- şünüp, tasarlamışım taklidiyle kurduğum bazı cümlelerime, sonra ben dahi şaşıp, ufak tefek haklılık paylarımı dahi tespit ettim, Allah Allaaah!.. Aslında çok fazla litaratür karıştırmaya, dersler çalışmaya, kompedan olmaya gerek yok. Soranlara. "Kıbrıs Anavatan'dan nası görüküyo?" diyenlere yanıtlarım kısa, net ve ampirik. Estetik müdahale Onlara diyorum ki; Kıbrıs deyince bizim oradakilerin aklına daha ziyade Mehmet Ali Erbil'in sulu sepken şovları gelir. İlaveten, göbekli, kalın enseli, marka takım elbiseli ve cüzdanına el atan Erbil'e börek börek gülüşen yaşlı adamlar. Onlarla aynı masada oturan estetik müdahaleli, solaryum yanıklı bir kısım ve her yaştan dişi kuşlar. Ve geri kalanların bu şovlarla kahkahalaşıp, vur patlasın hayatları yudumlayışları gelir. Hülasa sonuç!.. Serdar Ortaç'tan İbo'ya, Seda bacıdan Fatih Ürek'e kadar pek çok marifetli kardeşlerin adaya gidip gelişleri. Orada olup bitenlerin magazin programlarında damıtılan kareleri filandır bir de hatırladıklarımız. Hülasa; Kıbrıs üzerine halkımızın fikir beyan edebileceği konular bunlardır daha ziyade. Ölürdünüz valla billa!.. Çayı bile hâlâ sallama poşetle içiren kahvehanelerin adını, "Anadolu Kıraathanesi" koysan ne oluuur, "Mehmetçik" koysan ne yazar? Kültür birliği dediğin kırtlama çay keyfinden, sütsüz içilen kahveden başlar da büyür di mi? Bunu bile beceremeyen, "Türkiyeli"yi "T.C'li karasakal" muhabbetinden öteye süzemeyen soydaşlar bir yanda. Kıbrıs'lıyı "biz olmasaydık ölmüştünüz" böbürlenmesiyle cimcikleyen anavatanlılar bir yanda. Kerhen mi?.. Hal böyle olunca, kardeşler arası dostluk münasebetlerinin (!) sarıldığı hamaset paketi elbet ıslanır. Elbet eprir, şeffaflaşır. Sonra da içindeki kerhenlik ve imitasyonluk sırıtır babam sırıtır... Böyle dedim diye bozulmayın haa! Başından, aklımın kendime bile yetmediğini, aslında cahil bir orta zeka ademi olduğumu peşin peşin kabul etmiştim zaten. Siz de cehaletime ve gerzekliğime verin, affedin...
|