|
|
|
|
|
|
Güneydoğu'dan hayat kadını manzaraları
'Eli kınalı gelin getirdiler' Diyarbakır'ın en ünlü 'mama'sı Sarı Hülya: "Ben artık piyasadan çekildim. Gördüklerimden sonra midem bulandı. Bana kocası eli kınalı gelin getirdi. 'Al çalıştır parayı bölüşelim' dedi."
Randevuevi sahibi Burcu: "Bir gün tanıdığım birinin gönderdiği genç bir kadın geldi. Ev kadınıydı, çocuğu da vardı. 'Abla haftada iki gün evinde gündüz çalışmak istiyorum. Bana haftalık 100 milyon versen yeter' dedi. Kabul etmedim. Sadece Huzurevleri semtinde 600 randevuevi var."
Diyarbakırlı 17 yaşındaki Aysel: 'İki gün önce 9'uncu kürtajımı oldum. Müşterilerimi lüks semtlerdeki kuaförlerde beklerim. Otelde, açık arazide, işyerlerinde buluşuyorum. Ailem duysa beni öldürür."
'Aids olduğumu biliyorlar' Rus uyruklu Sonya: "Güneydoğu'da randevu evlerinde çalışıyorum. Trabzon'da çalışırken özel bir doktora gittim. Tahlil yaptılar. HIV virüsü taşıyıcısı olduğumu söylediler. Hastalığımı öğrendikten sonra müşterilerime prezervatif kullanmalarını söyledim. Nedenini sorduklarında hastalık taşıdığımı belirtiyorum. Kimse kullanmıyor."
Hayat kadını Deniz: "Kocamla severek evlendim. Düzenli işi yoktu, arada bir kahvehanelerde çalışır, para bulunca da esrar içerdi. Bir gün kendi evimizde beni bir arkadaşına 35 milyon liraya sattı. Sonra bu böyle devam etti. Herkes kocamın çalıştığını sanıyordu ama aslında parayı ben kazanıyordum. 2 yaşındaki kızıma bakıcı bile tuttum kazandığım parayla." 'Yeşil bir centilmendi' Susurluk Çetesi'nin kilit ismi Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Güneydoğu'ya geldiğinde birlikte eğlendiği Suzan adlı hayat kadını: "Yeşil Diyarbakır'a geldiğinde beni arardı. Saraykapı'daki JİTEM binası denilen yerde buluşurduk. Kadın dilinden anlayan bir centilmendi."
|
|
|
|
|
|
|
|
|