|
|
|
|
Ekran aşkları can sıkıyor
Kimin kimi neden sevdiği anlaşılmayan, sahteliği belli olan yalan aşklarla doldu ekranlar. Sadece yarışma programlarına katılanlar değil, ünlü yıldızlar da aşklarıyla adeta reyting yarışına girdiler
Akademi Türkiye'de genç bir çift var; Pınar ve Özgür. Hani aşık olup olmadıkları konusunda ortalarda bir tartışma dönüp duruyor ya, onlardan bahsediyorum. Bir diğer ekran aşkı yaşayan çift ise Tülin ve Caner. Artık herkes onları tanıyor. Son günlerde ekranlarda bu iki çifti gördükçe aklıma başka başka şeyler gelir oldu. Her ne kadar Özgür ve Pınar arasındaki şeyin ne olduğuna bir isim konulmamış olsa da bence ikisi de birbirlerinden hoşlanıyor. Saf, temiz ve arkadaşça başlayan, tamamen duygusal alt yapıya sahip bir aşk yaşıyorlar aslında.
Farkındalar mı bilmiyorum, ama bu aşkı kalplerinden gelerek, hissederek gizliden gizliye devam ettiriyorlar. Üstelik herkesin gözü önünde, seviyesini bozmadan, birbirlerini alçaltmadan. İddia edildiği gibi sadece fiziksel yakınlıktan kaynaklanan bir durum değil onlarınki. Aynı yerde bulunmalarının bu aşkı doğurduğuna dair sözler söylendi. Zaten iki insanın birbirini tanıması için bir yerlerde karşılaşması gerekir, Özgür ile Pınar da bir yarışma programında karşılaştılar oldu bitti. Yaşadıkları şey dışardan bakıldığında masumiyet dolu gözüküyor, hatta bence yaşadıkları şeyin ne kadar yoğun olduğunun farkında bile değiller.
Başlarından geçenin ne olduğunu bile anlamadılar. Zaten ekranda olmak yeterince onları engellemiş, sıkıştırmış ve daraltmış durumda. Ellerini, ayaklarını nereye koyacaklarını bilemez haldeler. Diğer tarafta Tülin ile Caner'in danışıklı dönüşüklü yalan aşkı var. Her yerde onlara rastlamaktan sıkıldı artık insanlar. Sahteliği yüz metre uzaktan belli olan, kimin kimi, neden sevdiği ve hangi çıkarla hareket ettiği belli olmayan, tamamı yalan bir aşk. İki insan evlenmek için bir yarışma programına katılabilir, hatta reyting için birbirlerini seviyor gibi yapabilirler, o kadar önemli değil, çünkü beyaz ekrandan bize izletilen diğer yalanların yanında reyting aşkı çok masum kalır. Ancak iki insan yalan bir şeyi bu kadar anlamsızca uzatınca, can sıkıyor ve yeter artık dedirtiyor.
ROL YAPMAKTAN SIKILDILAR Caner ve Tülin artık birbirlerinden ve aralarındaki aşk meşk meselesinden nefret etmiş durumdalar. Bu her geçen gün daha çok su yüzüne çıkıyor. Her hallerinden artık bu konudan sıkıldıkları belli. Gerçi bu durumu onlar yarattı. Reyting uğruna onları gaza getiren insanlara fazla kulak verince başlarına gelen canlarını yakmaya başlasa da artık kurtulamıyorlar. Birbirleri için yalan yanlış laflar söylediler. Olur olmaz davranışlarda bulundular. Sonra her yaptıklarının altında kaldılar. Her ikisi de geleceği hiç düşünmedi.
Tamam bugün ekrandalar, ama ya yarın. Yarın hayatlarına devam ederken, bugün yaptıkları ve söyledikleri her şey karşılarına çıkmayacak mı? Bundan sonra yaşayacakları her ilişki, bugün ekranlara çıkıp yaşadıkları her şeyden etkilenecek. O yüzden bir an önce bu saçma şeye son vermeleri gerekiyor. Bir an önce yalanlardan vazgeçip gerçeklere dönmeleri gerek. Para kazanmak ya da ünlü olmak için insanlar ruhlarını satıyorsa eğer buna en güzel örnek, Caner ve Tülin'dir. Şimdilik şeytanla yaptıkları pazarlık karlı gibi gözüküyor ama sonra ruhlarını kaybettiklerini görünce başlarını taşlara vuracaklar ama iş işten geçmiş olacak.
ASANSÖR AŞK Aslında ekran aşkları denilince insanın aklına başka aşklar da geliyor. Tülin ile Caner'i en çok eleştirenlerden birisi de Okan Bayülgen olmuştu. Onun yaşadığı Deniz Seki ilişkisi, her ne kadar magazincilere karşı başlatılmış bir harekat gibi yaşansa da medyatik olmanın, ekran aşkı olmanın ötesine geçti ve iniş çıkışları ile yepyeni bir aşk türü yarattı: Asansör aşk. Kenan ve Tuğçe ikilisini unutmamak gerek. Onların aşkı reklam anlaşmalarına yazıldı. Ayrılmamaları sözleşmelere geçti.
Peki onca önleme rağmen ne oldu: İlişki bitti. Ardından Tuğçe ağabeyiyle yemeğe çıktı ve Kenan, Tuğçe'ye mesaj gönderdi: Yanlış yapıyorsun! Bir ekran aşkı için çok hazin bir son. Oysa biliyorsunuz, Kenan ex-aşklarına pek düşkündür. Onlar için şarkılar bile yazar. Şimdi kesin mesaj dolu bir şarkı patlatır artık, bir dahaki kasetinde dinleriz. En sessiz sakin devam eden ekran aşkı İbrahim ile Demet'in aşkı. Her ne kadar bu sessizliğin sebebi ekranlara çok sık çıkmamaları gibi gözükse de bence artık onların aşkı yavaş yavaş ekran aşkı olmaktan çıktı gibi. Darısı diğer gerçek ve temiz ekran aşklarının başına. Onlar ersin muradına, biz varalım keyfine. Bize ne oluyorsa!
Ozanser Uğurlu
|
|
|
|
|
|
|
|
|