El yapımı dört saatin fiyatı 10 milyon dolar!

Önünde durduğum özel vitrin camından dört adet sarı ve beyaz altından yapılmış köstekli saate bakıyorum. El yapımı olduğunu öğrendiğim bu saatler Patek Philippe'in yani saatte dünyanın en prestijli isimlerinden birinin imzasını taşıyor.
Özel bir kutunun içinde sergilenen ve yapımı üç yıl süren bu saatlerin fiyatını duyduğumda şöyle bir sendeliyorum. Toplamı 10.1 milyon dolar!
İsviçre'nin Basel kentindeyim. Dünyanın en büyük ve en prestijli saat ve mücevherat fuarında dolaşıyorum. Kalitesiyle dünya saat piyasasına yön veren İsviçre'deki bu fuarda, 2004 yılındaki trendler sergileniyor.
Fuar komitesinin yaptığı açıklamaya göre dünyanın dört bir yanından 80 binden fazla ziyaretçi bekleniyor ve 44 ülkeden 2 bin 186 katılımcı ürünlerini sergiliyor.

Sektörde canlılık bekleniyor
Aklınıza gelebilecek tüm markalar burada... Bu yılın tüm saat ve takı sektörü için önemi büyük. Çünkü 2003, Irak Savaşı, Sars krizi ve global ekonomik kriz nedeniyle hiç de iyi geçmemiş. Geçen yıl stand paralarını ödemiş olmalarına rağmen Uzakdoğulu hiçbir şirket dünya saat pazarına yön veren bu fuara katılamamış. Durgunluk yüzünden de sektör istediği siparişleri alamamış. Hal böyle olunca da sadece İsviçre saat sektörünün dünyaya yaptığı ihracat yüzde
4.4 oranında gerilemiş.
Ancak 2004'te İsviçre'de bir heyecan var. Satışlar yeniden artmaya başlamış. İsviçre ekonomisini ayakta tutan sektörlerden biri olan saat endüstrisi, ülke ihracatında İsviçre çikolatasıyla birlikte üçüncü sırada yer alıyor. Tabii rakamlara baktığımda en güzel yılın, ihracatın yüzde 17 artarak 6 milyar euroya ulaştığı 2000 yılını görüyorum. İsviçre'nin saat ihracatı 2003 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7.8 oranında azalmış.

Taklitçi Çin herkesi korkutuyor
Saat sektöründe de herkesin ağzında bir "Çin"dir gidiyor... Korku seli buralarda da kendini gösteriyor. Nasıl göstermesin ki, 2003 yılı endüstri için iyi bir yıl olmamışken tek başına Hong Kong'un saat ihracatı yüzde 14 oranında artarak, 3 milyar 579 milyon dolara ulaşmış.
Bu yıl 32'nci yılına giren Basel'deki saat fuarına, Hong Kong tam 18 yıldır katılıyor. Diğer ülkelerin ihracatı yerinde sayarken Hong Kong'dan dünyaya yapılan bujiteri ihracatı yüzde 17 oranında artmış. Anlatılanlara bakılırsa Hong Konglu şirketler kendi markalarını yaratmaya başlamış.
Dikkatimi çeken noktalardan bir diğeri de takı sektöründeki gelişmeler... Bu yıl modanın önde gelen ismi Calvin Klein da bujiteriye giriş yapmış. Yalın ve zarif çizgiler taşıyan CK bujiteri tüm dünyaya Swatch tarafından sunulacak.

Fuardaki saatlere bakıyorum ve saatin artık tam bir aksesuvar olduğunu çok daha iyi anlıyorum. Birçok modelde zamanı görebilmek için çaba sarfetmeniz lazım. Endüstri adeta 'saat bir aksesuvar, zamanı bilmek istiyorsanız bir cep telefonu taşıyın' demek istiyor gibi!