| |
Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı
LeeaKwan Yew... Singapur'u kuran adam.. Açlıkla savaşan Asya Kıtası'nın ortasında "zengin Singapur'u" yaratan siyasetçi. Hala hayatta ama Singapur'un "başında" değil. "Kıdemli bakan" sıfatıyla ülkesinin "en saygın kişisi." Önemli bir sorun çıkınca "ona başvuruluyor." İşte bu Lee Kwan Yew İstanbul'a gelmişti. İşadamlarının konuğu olarak. Onuruna verilen yemekte ona sorulmuş: - Bütün hayallerinizi gerçekleştirdiniz... Kafanıza takılan bir şey kaldı mı? Singapur'un lideri "evet tek şey kaldı" diye yanıt vermiş: - Yarın ben ölünce Singapur ne olacak... Sıfırdan yarattığım bu sistem aynen devam edecek mi? Yoksa benden sonra bir duraklama veya küçülme yada dağılma sürecimi başlayacak. Hep bunu düşünüyorum... Tek derdim bu. Lee Kwan Yew'i dinleyen Sakıp Sabancı, yanında oturan Vehbi Koç'un kulağına eğilmiş: - Ağam... Bunun tasası da bizimkinin aynıymış: Vehbi Koç da, Sabancı'ya şöyle demiş: - Doğru söylüyorsun Lee Kwan Yew'in derdi de, seninle benim derdimin aynısı.
***
"Bu olayı" seneler önce yazmıştık. Hem Vehbi Koç aramıştı, hem de Sakıp Sabancı. İkisi de "sana bunu hangimiz anlattı" diye sormuştu. Ve sonra ikisi de "aynı sözleri" söylemişti: - Evet... Lee Kwan Yew bu sözleri edince bizim içimiz cız etti... Zira bizde bu işleri sıfırdan kurduk... Bizim de endişemiz kurduğumuz işin bizden sonra ne olacağı? Vehbi Koç ile Sabancı'nın "bu sözlerini de" yazmıştık. Yine zaman tünelinden Sakıp Sabancı'lı bir başka anı. Ankara'da, Uğur Reyhan'ın evinde, akşam yemeğindeydik. Yemekte Turgut Özal, Kaya Erdem, Veysel Atasoy, Mustafa Taşar, Kemal Ilıcak ve birkaç kişi daha vardı. Bir ara TV açıldı. Ekranda Sakıp Sabancı göründü. Ve Turgut Özal masadakilere döndü: - Sakıp beyin TV'ye ilk kez nasıl çıktığını anlatayım mı?. Ve başladı anlatmaya.
***
Özal bir zamanlar Adana'da, Sabancılar'ın yanında "profesyonel yönetici" olarak çalışmıştı. O dönemde sadece TRT vardı. TRT'nin de "tek bir TV kanalı." O da "günde birkaç saat" yayın yapardı. TRT zaman zaman Sabancı'yı TV'ye davet edermiş. Sakıp beyde, Turgut Özal'a şöyle dermiş: - Ağam ben ne anlarım televizyonda konuşmaktan... Senin ağzın benden iyi laf yapıyor benim yerime sen konuş. Ve TV'ye Sakıp beyin yerine hep Özal çakırmış. Günün birinde Turgut Özal, Sabancı'ya şunları söylemiş: - Sakıp bey... TV'ye çıkmaktan korkmayın... Bu akşam yemeğe bize gelin... Prova yapalım... Ben televizyoncu olup size sorular sorayım... Sizde kamera karşısındaymış gibi cevap verin... Eşlerimiz de izlesinler. O gece Adana'da, Turgut Özal'ın evinde prova yapılmış.
***
Özal bunları anlatırken, Kaya Erdem "çok enteresan... Sonra ne oldu?" diye araya girmişti. Özal'ın cevabı: - Ne olduğu belli değil mi?.. Sakıp bey bu işten hoşlandı... O gün, bugün ekran karşısında... Maşallah ağzı da hepimizden iyi laf yapıyor.
***
Birkaç ay önce Adana'da, Ticaret Odası Başkanı Şaban Baş başta olmak üzere, pek çok Adanalı bize şöyle demişti: - Sakıp Ağa Adana'ya küstü mü... Buradaki bazı mallarını, mülklerini, evlerini, barklarını satıyorlar... Sakıp Ağa Adana'yı temelli terk mi ediyor? Adanalıların "bu sözlerini" yazmıştık. Yazının çıktığı sabah, Sakıp Sabancı aramıştı: - Artık devir değişti... Sahibi olduğun varlık ekonomik olarak karlı mı, değil mi bakacaksın... Değilse, elden çıkaracaksın... Biz bunu yapıyoruz... Onun dışında Adana'ya küsmek, müsmek yok... İnsan babasının mezarının olduğu toprağa küser mi?.. Yarın emri hak vaki olunca bende babamın yattığı toprağa gömülmeyecek miyim?
|