|
|
Hayırdır inşallah, bir rüya gördüm!
"Zaga" ve "Beyaz Show" 02.00'de başladığı için gerçek ile rüya birbirine karışıyor!
Beyazit Öztürk isyandaydı. Cuma gecesi programı saat 01.45'de yayına girebilmişti. "Bu iş böyle olmaz. Ben bu programı artık yapmam" gibisinden serzeniş ile tehdit arası bir şeyler söyledi. Bir süre geçtikten sonra karşısındaki prompter'da (elektronik yazı paneli) "Arzuhan Yalçındağ telefon hattında" notunu gördü. Önce şaka zannedip, "Arkadaşlar dalga geçmeyin lütfen, sırası değil" dedi. Zira Yalçındağ, Kanal D İcra Kurulu Başkanı'ydı. Beyaz telaşlandı ama işi şakaya vurmadan da edemedi: "Çok ağır konuşmuş olmalıyım ki, patron arıyor. Galiba bu benim son programım. Ama Kanal D'yi seviyorum..." Yalçındağ ise Beyaz'ın gönlünü almak istemişti. "Ailecek seni izliyoruz. Keşke imkanımız olsa da seni daha önce yayına sokabilsek. Biz daha uzun süre seninle çalışmak istiyoruz" diyen patronunun sözleri Beyaz'ı hayli rahatlattı. Cumartesi gecesi ise Okan Bayülgen yine 01.50 sularında başlayabilen programını, konuklarına "ninni" söyleterek açtı ve Kanal D yönetimini kinayeli sözlerle eleştirdi. "Beyaz Show" da "Zaga" da önemli kitlelere seslenen, "kemik" izleyicileri olan, Türk televizyon tarihinde "kilometre taşı" sayılabilecek programlar. Üstelik her ikisi de bir haftalık yoğun bir emeğin sonucunda ekrana gelebiliyor. Keşke Kanal D yönetimi ile beraber bu programlardan önce ekrana gelen canlı yayınların sorumluları biraz daha "duyarlılık" gösterebilse de ekran başındakiler uykusuz kalmasa. Biz, cumartesi gecesi "A Takımı" zamanında yayına girebilsin diye "Akademi Türkiye" de yapacağımız yorumlardan fedakarlık ettik, lafların ağzımıza tıkılmasına ses çıkarmadık. Çünkü Savaş Ay'ın ve ekibindekilerin akıttığı terin boşa gitmesine gönlümüz razı olmadı. Oysa reytinglerin tavana vurduğu o son dakikaları biraz daha uzatsak, belki program reyting listesinde birkaç basamak daha yüksekte yer alabilecekti. Ama reytingden daha önce "gözetmemiz" gereken "insani" değerler vardı.
|