Temel sorunlar çözülmeden en temel sorun çözülmez..

Başbakan Erdoğan partisinin Meclis grubunda önemli bir konuşma yaptı..
Kuzey Kıbrıs'ın çözümsüzlüğünü savunanların tarihe hesap veremeyeceğini belirterek, 'Biz bu işi bitirmek istiyoruz' dedi..
Yani bir anlamda Annan Planı'na 'evet' oyu istedi..
Peki Kıbrıs'ta çözüm neden bu kadar önemli?
'30 yıldır çözülmedi, bir 30 yıl daha böyle sürse ne olur' diyebilir miyiz?
Hayır..
Türkiye artık temel sorunlarını çözmeli.. Türkiye AB kapısını aralamalı..
Çünkü Türkiye temel sorunlarını çözerse, en temel sorununu da çözmeye başlayacaktır..
Asıl sorun ne?
İşsizlik..
İşgücüne katılma oranının düşüklüğü..
DİE hane halkı işgücü anketi temel göstergelerini yayınladı..
Durum içler acısı değil.. Felaket..
2003 yılında işsiz sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1.2 (29 bin kişi) artarak yüzde 10.5'e yükseldi..
Bakın.. Türkiye düzlüğe çıkıyor diyoruz ama işsizlik sarmalını kıramıyoruz..
İşsizlik oranı kentlerde yüzde 15..
Eğitimli kişiler arasında yüzde 27.8.. Türkiye'de üniversiteyi bitiren her üç kişiden biri işsiz..
İnsanlar işsiz kalmak için dört yıl dirsek çürütüyor.. Avrupa'da böyle bir ülke var mı?
Durun, daha bitmedi..
Çalışma çağındaki nüfusun sadece yüzde 48.3'ü çalışmak istiyor.. Bunun da yüzde 10.5'i iş arıyor.. Ama iş bulamıyor..
Çalışabilir nüfusun yüzde 51.7'si ne yapıyor? Hazır mı yiyor, kahvede mi oturuyor, başkalarının eline mi bakıyor?
Avrupa'da durum nasıl, bir de ona bakalım..
İşgücüne katılma oranı Almanya'da yüzde 72.3, Hollanda'da 76.3, Fransa'da 68.6, İtalya'da 62.1..
Onlarda da işsizlik var.. Almanya'da da yüzde 10'larda.. Ama fark şurada.. Yüzde 72.3'ün yüzde 10'u işsiz..
Ya bizde?
Bizde yüzde 48.3'ün yüzde 10'u işsiz..
Bizde çalışabilir nüfusun yarıdan fazlası üretime, hizmete katılmıyor.. Ortada yok..
Diyelim ki bizde de işgücüne katılma oranı yükseldi.. Yüzde 60'lar seviyesine çıktı..
O zaman ne olur biliyor musunuz?
İşsizlik oranı yüzde 29'lara çıkar.. Gerçek oran da budur.. Çünkü Türkiye şu anda 21 milyon 147 bin kişiye istihdam sağlayabiliyor.. Bu sayı artmıyor, azalıyor..
İşte Türkiye'nin en temel sorunu bu..
Kıbrıs'ta 'Çözümsüzlük çözümdür' diyelim.. AB'ye sırtımızı dönelim.. 'Yabancı sermaye gelmezse gelmesin' diyelim.. 'Biz kendimize yeteriz' diyelim..
İstediğimizi söyleyelim, istediğimiz nutku atalım..
Bu sayıları değiştirebilir miyiz? Bu vahim tabloyu ortadan kaldırabilir miyiz?
Bu tabloyu değiştirmenin tek yolu var.. O da harekete geçmek.. Adım atmak..
Türk Hükümeti statükonun sona ermesinden yana tavrını koydu.. Dışişleri Bakanı Gül, Annan Planı'na 'evet' dediklerini, çünkü gidilecek başka yol kalmadığını söyledi.. Ankara üzerine düşeni yaptı..
Son karar Kıbrıslı Türkler'in..