Denktaş'ın 'hayır'dan sonraki planı ne?

Önce Rum Kesimi'ne bakalım.. Rum lider Papadopulos'un 'hayır' çağrısından sonra Güney'in en büyük partisi olan komünist AKEL de 'Referandumu erteleyelim' diye yan çizmeye başladı.. Sosyalistler de hayırcı..
Bütün bu gelişmeler şunu gösteriyor: Demek ki 24 Nisan akşamı büyük bir olasılıkla Rum Kesimi'nden hayır sesi yükselecek..
Onlar 'hayır' diyorsa, hayır demek işlerine geliyorsa, Kıbrıslı Türkler ne demeli?
Evet mi, hayır mı?
Hadi gelin bir an için referandumun ertelendiğini düşünelim.. Bu kimin işine yarar?
Sadece ama sadece Rumlar'ın..
AKEL'in son manevrası bu plana dayanıyor.. '1 Mayıs'ta AB'ye sorunsuz girelim, hayır diyerek oyun bozan taraf olmayalım.. Kendi elimizle Ada'da resmen iki devlet yaratmalayım, yeter' diyorlar..
Çünkü o zaman elleri güçlenecek.. AB'de tüm Kıbrıs'ı temsil etme hakkı aldıktan sonra, onları bu şartlarda bir daha kim masaya oturtabilir ki.. Bir daha kim sandığa gönderebilir ki..
Aslında Rum tarafının isteği ile Denktaş'ın bakışı örtüşüyor.. Denktaş, 'Rumlar AB'ye girerse girsin, bizi kimse ellemesin' diye bakıyor..
Kimse ellemesin de KKTC yoluna nasıl devam edecek, bunu söylemiyor.. Planını, projesini ortaya koymuyor.. 30 yıl önceyi, 40 yıl önceyi anlatmakla yetiniyor..
Madem o toplumun lideri, madem hayır çağrısı yapıyor, hep geçmişi anlatacağına biraz da geleceği anlatsa..
'Hayır'dan sonraki KKTC'yi tasvir etse.. Hayalindeki, düşündeki KKTC'yi anlatsa..
Daha etkili olmaz mı?
Neden anlatmıyor biliyor musunuz? Bu yönde hiçbir hazırlık yok da ondan.. Ne olacağına yönelik sadece onun değil, hiç kimsenin fikri yok..
Çünkü uluslararası camianın tepkisinin şiddeti bilinmiyor..
Rumlar ne istediklerini biliyor.. Ya iki taraf da hayır desin, ya da plan ertelensin diyorlar.. Çünkü her iki koşulda da kaybeden Kıbrıslı Türkler olacak..
Her iki kesimin de 'evet' demesi en iyi çözüm.. Ama sadece Türklerin 'evet' demesi bile KKTC'nin bugünkü pozisyonundan daha iyi.. Ada'da hiçbir şeyi değiştirmeyecek olsa bile daha iyi.. En azından Türkiye reddeden taraf olmayacak.. En azından Ada halkının söyleyecek sözü olacak.. Mücadeleyi sürdürecek zemini olacak..
'Hayır', o zemini ortadan kaldırır.. Oğul Denktaş'ın şu sözlerini anlamak da mümkün değil.. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı sıfatını taşıyan Serdar Denktaş'a göre, Rumlar hayır dediği sürece, Türkler evet dese de KKTC tanınmayacak, ambargonun kalkması için de uzun bir uğraş gerekecek..
Aslında Denktaş'ın üstü kapalı 'hayır' çağrısı yapan bu sözleri, evet denmesi için yeterli gerekçe..
Ne diyor? Ambargonun kalkması için uzun uğraş gerekecek..
'Evet'le birlikte uluslararası zeminlerin açılacağını itiraf ediyor.. O zeminler açık olacak ki, birileri bir şeyler yapmak için uğraş versin..
Peki ya o 'hayır'la birlikte o zeminler tamamen ortadan kalkar, kapılar kapanırsa?
Bu soruya hiçbir 'hayırcı' yanıt vermiyor..
Çünkü yanıtları yok..