|
|
|
|
|
|
Kedinin kendi kişiliği vardır
Çocukluğundan beri kedi, köpek, kuş gibi pek çok hayvan beslediğini söyleyen Ayşe Tolga, son yedi yıldır ise Marcel adlı kedisiyle paylaşıyor hayatını. İri yapısına rağmen son derece munis bir tekir olan Marcel, sevimli ve canayakın tavırlarıyla pek çok hayranı olan bir kedi. Genç oyuncu Ayşe Tolga kedisinin kendisine çok bağlı olduğunu ve onunla beraberliklerinin "ilk görüşte aşk" şeklinde başladığını söylüyor: "Bir arkadaşımın evinde yavru kediler vardı. Ben de oraya gittiğimde direkt olarak gördüm ve vuruldum. O da aynı şekilde gözünü gözümden hiç ayırmamıştı ve bütün gece yanımda durmuştu. Sonunda dayanamadım ve aldım. Aslında diğer yavrularla kıyaslandığında çok da güzel değildi. Çok komikti, tüyleri yoluk yoluktu."
Kedilerin evde yalnız kalıp bundan da rahatsızlık duymayacağı yönünde yaygın bir görüş olsa da Ayşe Tolga, Marcel'e yeterince vakit ayıramamaktan şikayetçi: "Kedilerin bize ihtiyaçları yokmuş gibi düşünüyoruz ama var. Ona elimden geldiğince vakit ayırmaya çalışıyorum. Zaten akşamları benimle yatıyor. Çoğu zaman sadece onun için gittiğim yerden eve dönüyorum. Çok vakit ayıramadığım zamanlarda küsüyor. Birkaç hafta yoğundum ve eve geldiğimde bana sırtını döndü, bir hafta yanıma yaklaşmadı."
ASLA NANKÖR DEĞİL Kedilerle ilgili klasik tartışmalardan biri de nankörlük konusu. Özellikle köpek tutkunlarının ortaya attığı bu iddiaya Ayşe Tolga katılmıyor: "İnsan karakterine en yakın hayvandır kedi. Sizin boyunduruğunuza girmez. Kendi kişiliği vardır. O kişiliği kaldırabilecek kişiliğe sahipseniz kedi besleyebilirsiniz. Çünkü kedi sahibi olmak başka birine saygılı olmayı gerektirir. Bazıları da köpekteki o koşulsuz sadakati sever. Köpek yalnız kalamadığı için sahibine çok düşkündür. Ben köpeği de çok severim ama kedi daha maneviyattır. Kedi şifa verir."
|
|
|
|
|
|
|
|
|